Bir Çağın Sonu Yeni Bir Çağın Başlangıcı: İstanbul’un Fethi’nin 572. Yılı

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
4 Dk. Okuma
4 Dk. Okuma

29 Mayıs 1453 İstanbul’un fethi, dünya tarihinin seyrini değiştirmesinin yanı sıra büyük bir kırılma anının simgesi oldu. Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olan Konstantinopolis, II. Mehmet’in önderliğinde Osmanlı ordusu tarafından fethedildi. Sadece bir savaşın zaferi olarak tanımlanamayacak olan bu fetih, bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına vesile olan bir olay olarak tarih sayfalarında yer aldı.

Şehzadelik yıllarında İstanbul’u fethetme hayali kuran, tahta çıktığı ilk yıllarda da fetih için hazırlık yapmaya başlayan II. Mehmet, henüz genç yaşında iken Kızılelma doğrultusunda İstanbul’u fethetmek amacıyla oldukça uzun süren hazırlıklarını tamamladı, 23 Mart 1453’te Edirne üzerinde harekete geçti. Ona göre İstanbul’un Osmanlı Devleti’nin geleceğinin teminatı olmasının yanı sıra, arzu ettiği cihanşümul siyasetin de dayanağıydı. Dahası Rumeli ile Anadolu toprakları arasında bağı engelleyen İstanbul’un jeopolitik olarak öneminin farkındaydı. Onun bu fetih için manevî dayanağı ise İstanbul’un fethini müjdeleyen Hz. Peygamber’in (sav) hadisi ve Konstantiye’nin fâtihi olma arzusuydu. Fethi kolaylaştıracak ilk adımın Boğaz’ı kontrol altına alınması olduğunu biliyordu ve bunu sağlamak amacıyla da daha önce yapılan hisarın karşısına bir hisar daha yapmayı kararlaştırdı.  Nisan 1452’de boğazın dar konumuna yeni bir hisar yapılması için çalışmalara başlandı. 5 Nisan 1453 tarihinde İstanbul surları önüne gelen II. Mehmet, 6 Nisan günü şehri muhasara etti. Şehrin alınmasını güçleştiren en önemli husus İstanbul surlarıydı. Doğu Roma İmparatoru, şehrin manevî olarak korunduğuna inanmasının yanı sıra şehrin bir diğer koruyucusunun da bu surlar olduğunu düşünüyordu. Bu sebeple surların tamir, tahkim ve müdafaası ile ilgilendi. II. Mehmet de Doğu Roma İmparatoru gibi surların İstanbul’u koruduğunu biliyordu. Bu sebeple surları dövmesi için Şahi adında büyük toplar döktürdü. Bu toplar şehrin surlarını tahrip ettikçe, Doğu Romalılar tarafından tamir ediliyordu. 18 Nisan’a kadar top atışları devam etti. Bu top atışlarının ardından surlarda gedik açılmasıyla şehre girilmeye çalışıldı fakat başarılı olunamadı. Bu sırada Doğu Roma tarafından Haliç’e zincir çekilmesi Osmanlı donanması tarafından şehrin denizden kuşatılmasını engelledi. Haliç’teki düşman donanmasının bertaraf edilmesi ve buradaki zincirlerin aşılmasını sağlamak amacıyla Osmanlı askerleri tarafından gemiler karadan yürütülerek Haliç’e indirildi. Haliç önlerinde Osmanlı gemilerini gören Doğu Romalılar büyük şaşkınlık yaşadılar. Osmanlı topları İstanbul’un surlarını dövmeye devam ederken lağımcılar surların altından kazdıkları tünellerle surları aşmaya çalışıyorlardı. II. Mehmet şehrin muhasarası devam ederken son hücumdan önce Doğu Roma İmparatoru’na barış için bir teklif sundu. İmparator, II. Mehmet’in teklifini reddetti. 27 Mayıs’ta üç gün sürecek olan top atışı başladı. İstanbul’un yıkılmaz denilen surları Osmanlı’nın güçlü toplarına dayanamadı ve surlarda gedik açıldı. Doğu Roma’ya Avrupa’dan gelen askerî güç de faydalı olmadı. Nihayetinde Hristiyanlığın kalesi, Doğu Roma’nın kalbi olan ve defalarca muhasara altına alınan Konstantinopolis 53 gün süren kuşatma sonucunda fethedildi. Arzusuna ulaşan II. Mehmet, “Fatih” ünvanını aldı.

II. Mehmet’in askerî zekâsı, çelik gibi iradesi, stratejik dehası, sahip olduğu manevî gücü ve vizyonu, zaferin anahtarı oldu. Bu fetih, Doğu Roma için sonunu getirirken Osmanlı Devleti’ni dünya gücü olmasını sağladı. Fethin ardından İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu. Fatih Sultan Mehmet’in isteğiyle İstanbul bilim ve sanatın merkezi haline getirilmeye çalışıldı. Şehir kısa sürede İslam, Hristiyan ve Yahudi toplulukların bir arada yaşadığı kozmopolit bir şehir haline geldi.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir