CyprusMail gazetesi 21 Ağustos’ta yayınladığı söyleşi-haber içeriğine ‘’Kıbrıs sorunu 'bir ayda' çözülebilir!’ manşeti attı.
Kıbrıs Sorunu Bir Ayda Çözülebilir!
Ancak Profesör James Ker-Lindsay, siyasi araçların eksikliği konusunda uyarıda bulundu. Muhtemelen hiçbir dönemde de tam bu araçların tam olmayacağını ifade etti.
‘’Kıbrıs Sorunu hala çözülebilir mi?’’ sorusuna yanıt veren Prof. Lindsay; Kıbrıs'ın görünüşte çözülemez bir çatışmanın modeli haline geldiği yönündeki görüşünü paylaştı. Üstelik, bu durumun bir ay içinde çözülebileceğini, ancak ertelenirse gittikçe daha zorlaşarak olasılığının düşeceğini ifade etti.
Prof. Lindsay’e göre; Öne sürülen birçok fikrin aksine, Kıbrıs sorunu aslında çok karmaşık değil. Sorunun temelinde siyasi irade eksikliği yatıyor. Bu eksiklik ve geçen zaman ise sorunu görünüşte çözülemez bir çatışma formülü haline getiriyor.
Kıbrıs uzmanı, London School of Economics profesörü, yakın tarihli bir videoda, “Bir çözümün nasıl görüneceğini esasen biliyoruz ve bunun doğru siyasi iradeyle bir ayda çözülebileceğini açıklamak abartı olmaz” dedi. YouTube'da yayınlanan bu röportaj çoğunlukla Lefkoşa'da çekildi.
Şimdiye kadar herkesin hemfikir olduğu- ancak Ker-Lindsay tarafından özellikle detaylandırılan- üç temel anlaşmazlığın vurgusu yine yapıldı;
· Yönetişim,
· Bölge/mülkiyet
· Güvenlik
Lindsay tarafından; Çözüme giden yol, donmuş çatışmayı çözmenin eksik anahtarını ise ‘’her iki toplumdan da bunu yapacak siyasi irade olarak tanımlıyor.’’
Ek olarak, Kıbrıs Rum toplumu içinde karmaşık bir dizi tutum olduğunu ve gelecekte bir anlaşmayla ilgili herhangi bir referandumun reddedilebileceğini, bunun da uluslararası toplumun bu konudan nihayet vazgeçmesine neden olabilecek bir senaryo olduğunu savunuyor.
“Başka bir referandum olursa ve Kıbrıslı Rumlar bir kez daha karara karşı oy verirse, artık çözüm görüşmeleri olmayacak: dünya muhtemelen pes edecek.’’
“Bu anlamda, birçok Kıbrıslı Rum, müzakerelerin bu noktaya gelmesini engellemenin, referandumda ret almaktan bile daha iyi olduğuna inanıyor”
Esasen, Kıbrıs Rum toplumu içinde üç ana kamp görüyor:
1. Katı bir şekilde yeniden birleşmeden yana olanlar
2. Herhangi bir federal anlaşmaya karşı çıkan sertlik yanlıları
3. Ortadakiler - karşı değil ancak riskli olarak görenler.
Genel görüş Kıbrıslı Türklere bir şans daha verilirse muhtemelen yeniden birleşme lehinde oy verecekleri yönünde olsa da Lindsay, Kıbrıslı Türklerin bunu kesinlikle kabul etmeyeceğini söylüyor.
Çünkü Lindsay’e göre; “Kıbrıs Rum toplumu gibi Kıbrıs Türklerinin de sertlik yanlıları var.”
Pek çok Kıbrıs Türk'ü, Kıbrıslı Rumlarla birleşmek yerine tanınmayan bir devlet içinde tecritlerini sürdürmeyi tercih eder ve yeniden birleşme ihtimaline amansız bir şekilde karşı çıkar.
Hatta, yeniden birleşmenin avantajlarını görebilecek ılımlı Kıbrıs Türkleri bile- özellikle Ankara'nın kuzeydeki artan kontrolü göz önüne alındığında- yeniden birleşmeye kolay kolay yaklaşmıyor.
Daha yakın zamanlarda, yeniden birleşme müzakerelerine sabrını yitirmiş olan Ankara'nın kuzeyi ilhak etmeye çalışabileceğine dair artan korkular var. Bunun ciddi sonuçları olacağı ve öngörülebilir gelecek için birleşme umudunun sona ereceği açıktır.
“Bütün bunlar tabii her iki toplumdaki, birbirleriyle yaşamak istemeyen, hatta ılımlı olanları bile, hala bir çözümün uzak olduğu düşüncesine itiyor. İnsanların zihinlerinde; tekrar beraber olmak, yeniden birleşmeyi mümkün kılmak için gereken merkezi zemini bulamadık” diye geçirdiğini kanaatinde Ker-Lindsay.
Olumlu açıdan ise; Birçokları için de birleşik bir adanın geleceğine dair umutlar genç neslin omuzlarına yüklendi. Yeni neslin geçmişte yaşanan nefret ve şiddetle büyümeyeceklerini ve daha pozitif olacaklarına inanılıyor. ‘’Harekete geçmek için daha çok sebeplere sahipler.’’
Ancak Ker-Lindsay buna karşı da bir analiz sunuyor: “Genç Kıbrıslı Rum ve Türklerin gelecekte bir anlaşma için en iyi umudu sunduklarını düşünmek cezbedici olabilir ancak elimizdeki kanıtlar aksini gösteriyor.’’
“Zaman, ılımlı yerleşim yanlısı sesleri öne çıkarmıyor gibi görünüyor- bunun yerine, gerçekten birlikte yaşama deneyimi çok az olan veya hiç olmayan yeni nesiller yaratıyor.’’
“Gençler için diğer taraf, büyükanne ve büyükbabaları için olduğu gibi ortak kişisel deneyimlerin olduğu bir yer değil, bunun yerine, ortak Kıbrıs miraslarına rağmen kendilerini çok yabancı hisseden insanların yaşadığı yabancı bir ülke” diyor.
Ker-Lindsay’in analizinde vardığı sonuç ise; "Bütün bu nedenlerden dolayı, teorik düzeyde bir anlaşmanın kesinlikle bulunabileceği, ancak herhangi bir anlaşmaya varılmasının giderek daha zor olduğu duygusuna kapılıyoruz.’’
James Ker-Lindsay, Avrupa Enstitüsü, Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'nda (LSE) misafir profesör ve Oxford Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde araştırma görevlisidir. Ağırlıklı olarak Balkanlar ve Doğu Akdeniz'deki (özellikle Kıbrıs sorunu) çatışma, barış ve güvenliğe odaklanıyor ve Kıbrıs'ı Çözmek: Çatışma Çözümüne Yeni Yaklaşımlar da dahil olmak üzere çok sayıda kitap yazmıştır.
21 Ağustos 2022
Source: https://cyprus-mail.com/2022/08/21/cyprus-problem-could-be-solved-in-a-month/