AKDENIZ’DEKI F-35 KAZASI VE RUSYA TEHLIKESI

Sosyal Medyada Paylaş!

17 Kasım 2021 tarihinde, Akdeniz’de Kraliyet Donanması’na* ait F-35B tipi bir uçak denize düştü. HMS Queen Elizabeth gemisinden kalkış yaptıktan kısa bir süre sonra denize düşen uçağın pilotu gemiye güvenli bir şekilde dönmüştür. Ancak enkaza henüz ulaşılamamıştır.

Bu kazanın ardından F-35 sistemlerinin akıbeti de tekrar sorgulanmaya başlandı. Sebebi ise, bu kaza F-35’in ilk kazası değildir. NATO üyesi ülkelerin* ciddi miktarda yatırım yaptığı ve beklentilerin de oldukça yüksek olduğu bu sistemlerin adının sık sık kazaya karışması bu sistemler üzerindeki soru işaretlerini çoğaltmaktadır.

F-35 sistemlerinin bu kadar önemli olmasının iki sebebi var. Birincisi, bu sistemler NATO’nun tek 5. Nesil Jet Avcı Uçağı’dır*. Yani, bu sistemler şu anda NATO’nun en çok güvendiği uçak sistemleridir. İkinci sebep ise bu uçakların birim, operasyonel ve bakım maliyetleri oldukça yüksektir. Birim maliyetlerine bakıldığında şu sonuçlar göze çarpmaktadır;

F-35A: $77,9 milyon,

F-35B: $101,3 milyon,

F-35C: $94,4 milyondur.

 

Tablo-1: ABD Tarafından Üretilen Jet Avcı Uçakların Birim Maliyetlerini Gösterir Tablo

 

 

5. Nesil Jet Avcı Uçağı F-35 Sistemlerinin Karıştığı Kazalar

 

23 Haziran 2014: Amerika Birleşik Devletleri’ne ait F-35A tipi uçağın motoru, motorun içindeki fan bıçaklarının aşırı sürtünmesinden dolayı yandı. Uçak bakıma alındı. 2019’dan beri Utah’ta eğitim amaçlı olarak kullanılmaya devam ediyor. AF-27 üretici seri numaralı ve 10-5015 Local S/N kodlu uçak, ilk uçuşunu 22 Nisan 2013 yılında yapmış ve 29 Mayıs 2013’te resmen göreve başlamıştı.

 

27 Ekim 2016: İlk uçuşunu 25 Ekim 2011’de yapan BF-06 üretici seri numaralı 16-8057 Local S/N kodlu F-35B tipi uçak, büyük bir yangın sonrası kullanılamaz hale geldi. Daha önceden de F-35 programını denetleyen yetkililer tarafından potansiyel bir tehlike olarak tanımlanan hatalı bir bracket* hidrolik hatlardan geçen elektrik kablolarına hasar verdi. Bu durumun ardından, uçuşta yaşanan bir kısa devre hidroliklerin ısınmasına sebep oldu ve uçağın gövdesi alev aldı. Yangının büyümesiyle F-35B tipi uçak tamamen yandı. Uçağın yeniden tamirinin ekonomik olmadığına karar verilerek 2018’in Haziran ayında hurdaya ayrıldı.  

 

22 Ağustos 2018: AF-35 üretici seri numaralı 11-5024 Local S/N kodlu F-35A tipi uçak, Florida’da bulunan Eglin Hava Üssü’ne inişi sırasında ön iniş takımlarında arıza yaşadı. Uçak burun üstü iniş yaptı ve hafif hasar gördü. Tamirat ve bakım işlemleri tamamlanan uçak operasyonel faaliyetlerine devam etmektedir. Bu F-35A ilk olarak 7 Ekim 2013 tarihinde uçmuştu.

 

9 Nisan 2019: F-35 sistemleri ilk deniz aşırı kazasını 9 Nisan 2019 tarihinde yaşadı. Japonya Hava Kuvvetleri’ne ait AX-05 üretici seri numaralı ve 79-8705 Local S/N kodlu uçak Honshu Adası’nın* yaklaşık 135 km açıklarında denize düştü. Aynı gün içerisinde enkazın bir kısmı,  7 Haziran 2019'da da pilotun vücuduna ait bazı parçalar bulundu. O tarihten bu yana pilota ve enkaza dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Ayrıca düşen uçak, Mitsubishi tarafından monte edilen 13 F-35Alar'dan ilkiydi. Kazanın ardından Japonya tüm F-35Alarını yere indirdi. Yayımlanan nihai kaza raporuna göre, kule, bir hava trafiğinden kaçınması için pilottan alçalmasını istemiş, pilot da bunu onaylamış ve alçalmaya başlamıştır. Ancak bu alçalma esnasında pilotun başı dönmüş ve denize çakılmıştır. Pilot F-35’te 60 saat olmak üzere 3.200 saatlik uçuş tecrübesine sahipti. Düşen uçak ise ilk uçuşunu 12 Temmuz 2017’de yapmış ve 280 saat havada kalmıştır.

 

19 Mayıs 2020: Amerika Birleşik Devletleri’ne ait F-35A tipi uçak Eglin Hava Üssü’ne inişi sırasında piste çakıldı. Pilot fırlatma koltuğunu kullanarak uçaktan güvenli bir şekilde ayrıldı ancak uçak tamamen yandı. Uçağın tamirinin mümkün olmayacağına karar verilerek hurdaya ayrıldı. AF-64 üretici seri numaralı ve 12-5053 Local S/N kodlu uçak ilk uçuşunu 20 Ocak 2015’te yapmıştır.

 

 

17 Kasım 2021: Akdeniz’de düşen F-35B tipi uçağın neden düştüğüne dair henüz ayrıntılı bir bilgi yok. Ancak geçtiğimiz günlerde kazanın nedeni ile ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Uçuştan önce, hem uçaktan sorumlu teknisyenin hem de pilotun kontrol etmesi ve çıkarması gereken, motoru koruyan ve üzerinde “Remove Before Flight” yazan kırmızı kılıf kazaya sebep olmuş olabilir. İddiaya göre, bu küçük ama önemli detayı atlayan pilot, uçak ile operasyona başladı. Motorun ısısıyla eriyen kılıf, motorun normal şekilde çalışmasını engelledi ve denize çakılmasına sebep oldu. Asıl kaza sebebi pilot ve teknisyenlerin ifadeleri alındıktan sonra ve enkaz bulunduktan sonra daha net belli olacaktır. Ancak, eğer bu iddia doğru ise havacılıktaki rutin kontrollerin önemi bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

 

Fotoğraf 1: "Remove Before Flight" kılıfına örnek fotoğraf

 

Rusya Tehlikesi

 

Bu kazanın NATO için ayrı bir tehlike boyutu da bulunmaktadır.

Akdeniz’de kaybolan F-35B tipi uçağın enkazını arama-kurtarma çalışmaları devam ederken, uluslararası bir krize sebep olabilecek gelişmeler yaşandı. NATO için enkazın Rusya’nın eline geçme tehlikesi baş gösterdi. Bu olası tehlikeye karşı, Kraliyet Donanması F-35 sistemlerinin ana üreticisi Amerika Birleşik Devletleri’nden yardım talep etti. ABD’nin üst düzey generallerinden Brigadier General* Simon Doran bir açıklama yaparak ‘’İlk biz bulacağız, söz veriyoruz.” dedi.

Bu tehlikeye karşı, kazanın yaşandığı bölgede tedbir alan Kraliyet Donanması uçağın düştüğü alanda demirlemiş bir vaziyette bekliyor. Bir Kraliyet Hava Kuvvetleri yetkilisi de, “Rusların bir F-35’e sahip olmayı çok isteyeceklerinden eminim. Bunu yapmanın uygulanabilirliği, lojistik açıdan bizimkiyle aynı olacaktır. Enkazı kurtarmaya çalışmaları gerçekçi olmaz ve ayrıca böyle bir hareket diplomatik sorunlara yol açar.” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin, Rusya'dan S-400 tipi hava savunma sistemlerini satın almış olması sebebiyle NATO üretimi sistemlerin deşifre edilebileceğini iddia eden ABD ve NATO üyesi ülkelerin endişesi sürmektedir.

F-35 sistemlerinin Rusya’nın eline geçmesi durumunda, F-35’in tüm yazılımsal ve donanımsal sistemleri deşifre edilebilecektir. Bu durumda, NATO bünyesinde yer alan F-35lerin kullanılması, en azından bu haliyle, mümkün olmayacaktır. Ayrıca, F-35’te kullanılan herhangi bir sistemin, Rus yapımı Sukhoi Su-57 tipi uçaklara daha da geliştirilerek entegre edilmesi söz konusu olabilir. Öte yandan elektronik harp sistemlerinin günümüzdeki en önemli teknolojik silahlarından biri olan "stealth" yani "radara yakalanmadan uçabilme" özelliği NATO ve Rusya tarafından farklı yazılımlar ve donanımlarla kullanılıyor olabilir. Kısacası, bu sistemlerin Rusya’nın eline geçmesi durumunda Rusya, elektronik harp alanında çok ciddi bir zafer kazanacaktır. 

Tüm bu durumların yanı sıra, NATO, tamamen yeni bir jet avcı uçağı sistemi üzerinde çalışmak zorunda kalacaktır. Bu hem zaman hem de ar-ge maliyetleri açısından çok ağır bir faturadır. Bir diğer 5. Nesil Jet Avcı Uçağı olan F-22 Raptor sistemlerinin de geleceği tehlikeye girebilir. Her iki uçağın da üreticisi konumunda olan Lockheed Martin şirketinin, her iki uçakta da benzer yazılım ve donanımlar kullanmış olabileceği ihtimaller arasındadır.

Sadece havacılık alanında değil, Joint Strike Fighter* kapsamında, Lockheed Martin F-35 Lightning II sistemlerinin üretimine yatırım yapan ülkelerin yaşayabileceği küçük veya büyük çaplı ekonomik krizler de düşünülmelidir. Böyle bir durumda, üretici şirket Lockheed Martin'in, bu şirketin iştirak ve tedarikçisi olan şirketlerin ekonomik durumu ve bunların majör piyasalara etkileri de unutulmamalıdır. Birleşik Krallık, İtalya, Kanada, Japonya gibi büyük ekonomilerin borsalarında ulusal ya da uluslararası krizler yaşanabilir.

Nitekim böyle bir durumun yaşanmaması için NATO ülkeleri önlemlerini almıştır. Uçağın kalkıştan hemen sonra ve Kraliyet Donanması’na çok yakın bir konuma düşmüş olması NATO açısından kötünün iyisidir. Şu anda arama kurtarma çalışmaları için bölgede bulunan Birleşik Krallık ve ABD ekipleri NATO adına oluşabilecek tüm riskleri azaltmaktadır.

 

Dipnotlar:

* Royal Navy

* ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Avustralya, Kanada, Norveç, Danimarka, Hollanda ve eski ortak Türkiye

* Lockheed Martin F-22 Raptor sistemleri de 5. Nesil Jet Avcı Uçağı’dır fakat sadece ABD’de kullanılmaktadır.

* Uçak iniş takımlarında kullanılan alüminyum esaslı destek parçası

* Japonya’nın ana adası

Tuğgeneral

Müşterek Savaş Uçağı

 

TÜRK DEGS ARAŞTIRMACISI

 

SEMİH PARLATIR