AMIRAL YAYCI: “ALINMASI GEREKEN DERS SUDUR: BATI'NIN IPI ILE KUYUYA INEN KUYUDA KALIR”

Sosyal Medyada Paylaş!

TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, 3 Mart 2022 tarihinde BBNTÜRK ekranlarında Ukrayna-Rusya Savaşı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Yaycı, “Ukrayna'yı takviye etmek yerine tahliye eden Batı'dan/NATO'dan/ABD'den bahsediyorsak bir anlaşma olduğu kuvvetle muhtemeldir. Üstüne üstlük Çin'in bugün yaptığı açıklamalar Bir Kuşak Bir Yol projesinin çok büyük tehlikeye girdiği ifade ediliyorsa asıl hedefin Çin olduğunu ve dünyada aslında Soğuk Savaşa benzer bir döneme yeniden dönüldüğünü, ister adını iki kutuplu olarak adlandırın ister iki büyük güç olarak adlandırın ister adını Çin'i çevreleme güçleri olarak adlandırın ama neticede yeni bir dünya düzenine geçiş ve bu yeni bir dünya düzenine geçişte 1947'deki iki kutuplu dünya düzenine benzer bir dünya düzeni olacağı aşikar gözükmektedir.” değerlendirmesinde bulundu. Olanın Ukrayna halkına olduğunu belirten Yaycı, “Rusya'nın kucağına bıraktılar… Rusya'nın kucağına bıraktı bu Batı... Alınması gereken ders şudur: Batı'nın ipi ile kuyuya inen kuyuda kalır.” dedi.

 

RUSYA ASKERİ VE SİYASİ HEDEFLERİNİ İKİ GRUPTA TOPLAMIŞTIR

 

Rusya’nın askeri ve siyasi hedeflerini iki grupta topladığını belirten Yaycı, “Rusya'yı iyi tanıyanlar bilir ki Rusya verdiği karardan dönmez. Rusya için müzakere istediği şartların kabul edilip edilmemesidir. Yani müzakerede başarı demek şartların kabul edilmesi. Müzakerenin sonuçsuz kalması demekte şartların kabul edilmemesi demektir. Rusya askeri ve siyasi hedeflerini iki grupta toplamıştır. Siyasi hedefleri tarafsız ve silahsız Ukrayna ve yönetimin değişip Rusya'ya müzahir bir yönetimin gelmesidir. Bu siyasi hedeftir. Askeri hedef ise Kharkov, Donbass ve Kırım bölgesinin en azından kendisine bırakılmış olmasının kabulüdür. Bunların kabul edilmemesi durumu müzakerenin başarısız olması anlamına gelir. O nedenle Rusya'nın bu hedeflerinden, bu ideallerinden, siyasi ve askeri hedeflerinden vazgeçmesi mümkün değildir. Rusya'da çalışmış olanlar, Rusya'yı bilenler, Rusya konusundan tecrübe sahibi olmuş olanlar bu konuları gayet iyi bilirler.” ifadelerini kullandı.

 

MODASI GEÇMİŞ OMUZDAN ATILAN SİLAHLARLA KİEV YÖNETİMİNİ RUS İŞGALİNDEN KURTARAMAZSINIZ

 

Modası geçmiş omuzdan atılan silahlarla Kiev yönetiminin Rus işgalinden kurtulamayacağını belirten Yaycı, “Kitabın ortasından konuşalım. Kitabından ortasından konuşunca ortaya şu sonuç çıkıyor. Eğer Rusya'ya karşı Ukrayna'ya destek olmuş olmak isteselerdi o zaman Ukrayna bu hale gelmeden Ukrayna'ya silah, mühimmat yardımı yaparlardı. Ama gelinen nokta çok açık göstermektedir ki Kiev kuşatılmış, Kharkiv bombalanmakta, Mariupol ve Odessa neredeyse işgal edilmiş durumdadır. Şimdi bu durumda iken Kiev yönetimine, Zelenski yönetimine destek veriyorum diyerek modası geçmiş omuzdan atılan silahlar ve iki üç tane füze vermekle Kiev yönetimini/Zelenski yönetimini Rus işgalinden kurtaramazsınız. Rus işgalini gün ve gün olacağını, hatta saat ve dakika veren ABD'nin bugüne kadar Ukrayna'ya herhangi bir yardım yapmayarak da bugün sözde yardım yapıyor olmasının da soru işareti olduğunu belirtmek isterim.” dedi.

 

YENİ DÜNYA DÜZENİNE GEÇİŞTE TIPKI 1947 YILINDAKİ İKİ KUTUPLU DÜNYA DÜZENİNE BENZER BİR DÜNYA DÜZENİ OLACAĞI AŞİKAR GÖZÜKÜYOR

 

Dünyanın yeniden Soğuk Savaş yıllarındaki gibi iki kutuplu bir anlayışa doğru evrildiğini belirten Yaycı, “Tek kurşun atmadan Karabağ yani Kafkasya'ya yerleşen Rusya'dan bahsediyorsak, Kazakistan'a el koyan Rusya'dan bahsediyorsak ve bunun karşısında hemen hemen hiç tepki göstermeyen ABD/NATO ve Batı'dan bahsediyorsak ve Ukrayna'yı takviye etmek yerine tahliye eden Batı'dan/NATO'dan/ABD'den bahsediyorsak bir anlaşma olduğu kuvvetle muhtemeldir. Üstüne üstlük Çin'in bugün yaptığı açıklamalar Bir Kuşak Bir Yol projesinin çok büyük tehlikeye girdiği ifade ediliyorsa asıl hedefin Çin olduğunu ve dünyada aslında Soğuk Savaşa benzer bir döneme yeniden dönüldüğünü, ister adını iki kutuplu olarak adlandırın ister iki büyük güç olarak adlandırın ister adını Çin'i çevreleme güçleri olarak adlandırın ama neticede yeni bir dünya düzenine geçiş ve bu yeni bir dünya düzenine geçişte 1947'deki iki kutuplu dünya düzenine benzer bir dünya düzeni olacağı aşikar gözükmektedir. Ukrayna Rusya'nın kucağına silahsız ve savunmasız bir şekilde teslim edilmiştir. Ve bir pazarlık sonucunda gitti. Bu şunu gösteriyor aslında. 25 derece doğu boylamının doğusu, yani yaklaşık olarak Girit adasının kuzeyinden geçen/Girit adasının ortasından geçen Baltık denizinden başlayan boylamın doğusu sanki Rusya'ya bırakılmış gibidir. Rusya'nın etki alanına girmiş gibidir. Bunda eski Doğu Avrupa ülkeleri, işte Romanya, Bulgaristan, Polonya, Macaristan, Letonya, Estonya bunun dışında kalmış, ancak bunlar NATO'ya girerek aslında kendilerini savunmuşlardır. Ama Sırbistan, Bosna Hersek, Sırp Cumhuriyeti, Moldova, Transdinyester, Ukrayna, Belarus, Kazakistan dahil olmak üzere Türk Cumhuriyetleri ve Ukrayna Rusya'ya terk edilmiş, bunun karşılığında da Çin'in Bir Kuşak Bir Yol projesi gibi Batı'ya ekonomik olarak genişlemesinin  durdurulması amaçlanmış gibi gözükmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

 

EĞER RUSYA'NIN CAN DAMARINI KESMEK İSTİYORSANIZ...

 

Rusya’ya yönelik gerçekleştirilen yaptırımları da değerlendiren Yaycı, “Yedi tane Rus bankasına Swift yasağı getirilmiştir. Swift sisteminin dışına çıkarılmıştır. Peki Rus bankaları yedi tane midir sadece? Niye diğer bankalara getirilmemiştir? Ya da Batı'nın en çok ithal ettiği petrol, Uranyum ve doğalgaza niye yasak getirilmemiştir Rusya'dan. Eğer gerçekten yaptırım uygulamak istiyorsanız, Rusya'nın can damarlarını kesmek istiyorsanız Uranyum ithalatını durdurmanız lazım. Petrol ve doğalgaz ithalatını durdurmanız lazım. Kereste ithalatını durdurmanız lazım. Buğday ithalatını durdurmanız lazım. Bunların hiçbir tanesi yok.” dedi.

 

ABD BAŞKANI BİDEN YENİ GÖREVE GELİRKEN NE SÖYLEMİŞTİ?

 

ABD Başkanı Biden’ın göreve gelir gelmez NATO’yu güçlendireceğiz vurgusunu hatırlatan Yaycı, “ABD Başkanı Biden yeni göreve gelirken ne söylemiştir? NATO'yu güçlendireceğiz, NATO'nun vazgeçilmez olduğunu Avrupa'ya anlatacağız, Avrupa Birliği'nin Avrupa'nın savunmasının NATO'suz ABD'siz olmayacağını onlara fiilen göstereceğiz demişti değil mi? Bu gerçekleşti mi? Gerçekleşti.” dedi.

 

BU BİR DANIŞIKLI DÖVÜŞTÜR

 

Bu bir danışıklı dövüştür ifadelerini kullanan Yaycı, “ABD Avrupa'yı Trump zamanından beri ne ile eleştiriyor NATO konusunda? Diyor ki savunma bütçesini genel bütçenizden %2 seviyesine bile çıkartmadınız. NATO yükümlülüğünüz en az %2 olmalı demiştir değil mi? şimdi ne oldu? Bir anda Almanya, başta Trump olmak üzere Amerikan liderlerinin eleştirilerine hedef olan Almanya bir anda 54 milyar eurodan savunma bütçesini 100 milyar eurouya çıkartmış. Yani aslında ABD ve NATO istediğini elde etmiş oldu. Şimdi bu savaşın böylesine uzun sürmesinin iki nedeni var göründüğü kadarıyla. Birincisi Rusya gerçekten sivillere zarar vermeden isteklerinin kabul edilmesini istiyor. Ve uzun sürdürüyor. İkincisi uzun sürmesi aslında tarafların cephelerini resmileştirmek ve kabullendirmek için bir algı operasyonu. Yani Batı dünyası Rusya'yı öcü olarak görüyor, Rusya'da Batı dünyasını öcü olarak görmek için biraz daha fazla zaman harcıyorlar. Bunu görmek lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

 

RUSYA'NIN YAPTIĞI BİR VAHŞETTİR AMA BUNA BATI'NIN DA GÖZ YUMDUĞUNU UNUTMAMAK LAZIMDIR

 

Rusya’nın yaptığının bir vahşet olduğunu ama buna sessiz kalan, göz yuman Batı’nın da yaptığının unutulmaması gerektiğini belirten Yaycı, “Ukrayna şöyle böyle direniyor deniliyor. Keşke dirense. Aslında Rusya'nın yaptığı şey çok açıklıkla söylemek lazım bir hukuksuzluktur. Bir vahşettir. Bir zalimliktir. Bir zulümdür. Ve bir işgaldir. Siz başka bir devletin yönetimini beğenmiyorsunuz diye o devleti bu çağda işgal edemezsiniz. Ama buna Batı'nın göz yumduğunu da unutmamak lazımdır. NATO/Batı/Avrupa Ukrayna'yı kendi ipi kuyuya indirmiş, sonrada kuyuda bırakmış, ipi de Ukrayna'nın üzerine atmış çekmiş gitmiştir.” ifadelerini kullandı.

 

OLAN MAALESEF ZAVALLI UKRAYNA HALKINA OLDU

 

Ukrayna’nın yabancı savaşçılardan medet umar duruma geldiğini belirten Yaycı, Ukrayna’nın kendi erkekleri kaçarken yabancı savaşçılardan medet umar duruma geldiler. Şunu söyleyelim. Bir kere silah dağıttılar değil mi Ukrayna'lılara... Ve yabancı savaşçılara güya. Bizim orada kaynaklarımzı var TÜRK DEGS olarak ve kaynaklarımız ne diyor biliyor musunuz? Çok acı bir durum. Vandalizm ve soygunlar arttı. Bu silah dağıtılan siviller çeteler oluşturmuşlar, halkı soyuyorlar ve halkın irzına geçiyorlar... Ortada çok kötü bir yönetim var... Mesela misil kuvveti oluşturulur. Bizim Kurtuluş Savaşı'nda da milis kuvveti oluşturulmuştur. Ama merkezi kuvvetin emrinde olur. Bir komutanın emrinde olur bu milis kuvvetleri. Böyle çapulcu kuvvetleri olmaz. Olan maalesef zavallı Ukrayna halkına oldu... Rusya'nın kucağına bıraktılar:.. Rusya'nın kucağına bıraktı bu Batı... Alınması gereken ders şudur: Batı'nın ipi ile kuyuya inen kuyuda kalır.” ifadelerini kullandı.