ASAM TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı 9 Mart 2021 tarihinde Ülke TV ekranlarına konuk oldu. Sivillerin tahliyesi, insani koridor, ateşkeş, arabuluculuk ve olası müzakere neticeleri üzerine değerlendirmelerde bulunan Amiral Yaycı, “Bunu aylar önce söyledim şimdi tekrar söylüyorum. Kırım, Donbass bölgesi ve birkaç bölgeden Ukrayna vazgeçecek ve bu diplomasinin başarısı olarak dünyaya lanse edilecek. Nasıl lanse edilecek? Ukrayna’nın tümü işgal edilmedi bakın… Diplomasi başarıya ulaştı denilecek. Ama Ukrayna’nın toprakları gitmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
DEMEK Kİ BUNLAR SİVİL DEĞİL, MİLİS KUVVETLER OLMUŞLARDIR…
İnsani koridor açılması için Rusya’nın geçici ateşkesini değerlendiren Yaycı, “Öncelikle şunu söylemek lazım. Rusya Federasyonu tarih boyunca müzakereden şunu anlıyor. Müzakere benim şartlarımı kabul edersen başarılıdır. Benim şartlarımı kabul etmezsen başarısızdır. Benimle barış ilan etmek istiyorsan, benimle anlaşmak istiyorsan benim şartlarımı kabul edeceksin. Rusya isteklerinden vazgeçmiyor. Ancak son dönemde görülen olaylar şudur ki ateşkeş ilan edildiğinde ya da tahliye koridorları açıldığında Ukrayna’nın da birtakım provakasyonları olduğu söyleniyor. Çünkü neden provakasyonları oldu? Sivilleri bırakmadıkları ya da Ruslar buranın emniyetini sağlamadı onun için sivilleri göndermiyoruz diye sivilleri kalkan ettikleri de ifade ediliyor. Şimdi nedir doğrusu? Gerçi burada propaganda savaşları da yapılıyor. Ruslar iddia ediyor. Ukraynalılar da tersini söylüyorlar. Ama neticede ortada şöyle bir durum var. Sivillerin hepsinin tahliyesi mümkün olmadı. Hatta bazı yerlerde hiç mümkün olmadı. Şimdi böyle bir durumda askeri harekât geliştirmek dünya kamuoyunda Rusya’ya karşı zaten olan tepkiyi daha da arttırır gözüyle bakılıyor. Aynı zamanda Ruslar özellikle Doğu’daki Ukraynalıları Rus olarak gördükleri için, kendi ırkından/kendi soyundan olanlara da eziyet yapmış durumuna düşmek ve halk tarafından reddedilmek de istemiyorlar. Onun için de hem dünya kamuoyuna hem kendi kamuoylarına hem de Ukrayna kamuoyuna karşı bu süreyi uzatarak ben size fırsat tanıyorum, artık ben ne yapayım dercesine bir politika izliyorlar. Ama bu politikanın sonunda Ruslar gerçek gaddar yüzünü gösterebilirler. Ve bu gaddar yüzleriyle buraları artık ben yapacağımı yaptım, bundan sonra artık kalanlar sivil değil milistir. Sivillerin çıkmasına müsaade ettim. Demek ki bunlar sivil değil, milis kuvvetler olmuşlardır. Ben de buna karşı gereğini yapıyorum dercesine topyekün bir harekât icra edebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
RUSLAR ARABULUCULUĞU KABUL EDEN BİR DİPLOMASİ ANLAYIŞINA SAHİP DEĞİLLERDİR
Tarafların Antalya’da bir araya gelecek olmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yaycı, “Şu çok önemlidir. Ruslar bir kere arabuluculuğu kabul eden bir diplomasi anlayışına sahip değillerdir. Yani bunun altını çizelim. Bir arabulucu olma umudu varsa ki şu ana kadar başarılı olan yoktur Ruslara arabuluculuk yapan… Ama burada çok önemli bir husus var. Türkiye çok hassas bir konumda. Ve Türkiye hakikaten çok takdir edilecek bir politika izliyor. Ben bunu açıklıkla söylüyorum. Türkiye hem NATO üyesi hem de Rusya ve Ukrayna’yla dost bir ülke. Üç tarafla da konuşabilecek tek ülke konumundadır şu anda. Ve her üçüyle de çok ciddi menfaatleri vardır. Bu menfaatler çerçevesinde baktığımızda Türkiye bütün dengeleri sağlamaya çalışıyor. Türkiye zaten bölgede tarihsel olarak istikrar, güvenlik ve barışın önde gelen, lider ülkesi olmuştur. Hala da öyledir. Türkiye elinden geleni yapıyor. Sn. Cumhurbaşkanı Putin’i arıyor, Sn. Cumhurbaşkanı Zelenski’yi arıyor, Dışişleri Bakanı Rus Dışişleri Bakanı’nı arıyor, Ukrayna Dışişleri Bakanı’nı arıyor, Antalya’ya çağırıyor. Yani elinden geleni yapıyor, yırtınıyor. Şimdi bizden başka da bu işi yapan ya da yapabilecek durumda olan da yok. Çünkü taraflar, cepheler iyice keskinleşmiş. Ve Türkiye’nin bu pozisyonu devam ettirmesi hem Batı’nın lehine hem Rusya’nın lehine hem Ukrayna’nın lehinedir. Ama şunu görmek lazımdır. Ortada reel politik durum vardır. Rusların bu müzakerelerden bir sonuç çıkartması mümkün değildir. Bu sadece bir ateşkes olabilir. Ben başından beri bunu söyledim. Bu da diplomasinin zaferi olarak adlandırılacak dedim. Bunu da tekrar ifade etmiş olalım, uzun zamandan sonra. Burada bir müzakere olacak, müzakerede güya diplomasi başarıya ulaşmış olacak. Nasıl başarıya ulaşmış olacak? Donbass bölgesi özerk olacak -eğer Ruslara tamamen verilmezse- Kırım bölgesinin ilhakı tanınmış olacak ve birkaç bölge Ruslara devredilmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
KIRIM, DONBASS BÖLGESİ VE BİRKAÇ BÖLGEDEN UKRAYNA VAZGEÇECEK VE BU DİPLOMASİNİN BAŞARISI OLARAK DÜNYAYA LANSE EDİLECEK
Türkiye’de bir Putin-Zelenski görüşmesi olabilir mi? sorusunu yanıtlayan Yaycı, “Bence en olabilecek yer burası. Türkiye her iki tarafından güvenilir bulduğu, güvenilir arabulucu rolünü oynayabilecek en önemli devlet Türkiye’dir. Göreceksiniz. Bunu aylar önce söyledim şimdi tekrar söylüyorum. Kırım, Donbass bölgesi ve birkaç bölgeden Ukrayna vazgeçecek ve bu diplomasinin başarısı olarak dünyaya lanse edilecek. Nasıl lanse edilecek? Ukrayna’nın tümü işgal edilmedi bakın… Diplomasi başarıya ulaştı denilecek. Ama Ukrayna’nın toprakları gitmiş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.