TÜRK DEGS Başkanı Cihat Yaycı Azerbaycan Media Türk TV’ye bağlanarak Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaycı Belarus buluşmasından somut bir sonuç beklemediğini ifade ederken, Rusya’nın Ukrayna’ya diz çöktürmek isteyeceğini belirtti. Amiral Yaycı, “Rusya, Ukrayna’ya diz çöktürmek isteyecektir. Taleplerinin kabul edilmesini isteyecektir. Zelenski’nin istifasını isteyecektir. Yerine Rusya yanlısı partinin gelmesini isteyecektir. Ve kendisine biat etmesini isteyecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
AMİRAL YAYCI: “BELARUS BULUŞMASINDAN SOMUT BİR SONUÇ BEKLEMİYORUM”
Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin Belarus’taki müzakerelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Amiral Yaycı, “Ukrayna ile Rus yetkililerin Belarus’ta buluşmasından somut bir sonuç beklemiyorum. Sebebi şu. Bir kere Rusya, Ukrayna’ya diz çöktürmek isteyecektir. Taleplerinin kabul edilmesini isteyecektir. Zelenski’nin istifasını isteyecektir. Yerine Rusya yanlısı partinin gelmesini isteyecektir. Ve kendisine biat etmesini isteyecektir. Ee bunların da kabul edilmesi şu anda mümkün değil… O zaman da işte bakın ben görüşmeye de razı oldum ama kabul etmedi diyecek ve kendine sözde bir meşruluk sağlamaya çalışacaktır ve askeri güçle hoyratça Ukrayna’da yönetimi değiştirecektir. Sonuç itibariyle de Ukrayna’yı Rusya’nın müstemlekesi yapacaktır. Böyle gözüküyor.” dedi.
YAYCI: “HER MİLLET KENDİ KENDİNİ KURTARMAK MECBURİYETİNDE VE DİRENMEK MECBURİYETİNDE”
Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarını değerlendiren Yaycı, “Batı’nın gösterdiği tepkilerse mali yardımlar, mali destekler ama askeri hiçbir şey yok. Ukrayna halkı tek başına mücadele ediyor. Rusya yeniden Rus İmparatorluğu’nu kuruyor. Adı artık Sovyetler değil ama Rus İmparatorluğu olacak. Dünya iki kutuplu dünyaya doğru evrilecek. Burada hem Azerbaycan hem de Türkiye çok dikkatli olmak durumunda. Dengeleri muhafaza etmek durumundadır. Diplomasiyi maharetle kullanmak durumundadır. Bu çok önemlidir. Ama görünen o ki Ukrayna konusunda Rusya kesinlikle vazgeçmeyecek. Kararını vermiş. Bu kararda daha önceden Batı ile danışılarak alınmış gibi gözüküyor. Bunların hepsi birbirine tepkiyi sözde tepkiler ötesine geçmiyor. Yani bakmayın bankaların Swift sisteminin kaldırıldığına. Bunlar gelip geçici şeyler. Ne olur ki? Bunlar tepki mi? Veya hava sahasını kapattık. Ne kadar kapatacaksın? Sonsuza kadar kapatacak halin yok. Ee bunu da biliyoruz. Peki tersini düşünelim. Rusya’da dese ki ‘bıçak kemiğe dayandı. Aç kalmaya razıyım. Gazı kesiyorum’ dese ne olacak Avrupa’ya? O zaman kim diz çökecek? Yani bunların hepsi belli bir süre Türkçe’deki deyimi ile dostlar alışverişte görülsün tedbiri. Yani burada tek samimi mücadele eden Ukrayna’nın kendi halkıdır. Dünyada da bu böyle olmuştur. Türk milleti her zaman kendi başına kendi kendini kurtarmıştır. Kimsenin yardımıyla kurtarmamıştır. En son Karabağ’da da gördük. Biz kendi kendimizi kurtarıyoruz. Her millet kendi kendini kurtarmak mecburiyetinde ve direnmek mecburiyetinde.” ifadelerini kullandı.
NATO UKRAYNA’NIN ARKASINDA DİYENLER KENARA ÇEKİLDİ…
ABD/NATO/Batı’nın ipi ile kuyuya inen Ukrayna’nın ipi ile birlikte kuyuda kaldığını hatırlatan Yaycı, “Daha önceden Zelenski’yi desteklediğini söyleyen, Ukrayna’yı teşvik eden, AB’ye alacağım seni diyen, vesaire diyenlerin hepsi kenara çekildi şimdi. NATO arkasında diyenler kenara çekildi şimdi. Üzücü olan konu budur.” dedi.
YAYCI: “TÜRKİYE’NİN BOĞAZLARI KAPATMASININ SAVAŞIN GİDİŞATINA BİR ETKİSİ YOKTUR”
Boğazların kapatılması meselesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Amiral Yaycı, “Montrö sözleşmesinin 19. maddesi son derece açıktır. Eğer ortada bir savaş varsa savaşan devletlerin gemilerine boğazlar kapatılır. Türkiye’nin burada bir takdir yetkisi bile yoktur. Çünkü Montrö Sözleşmesi’nin hükmü açıktır. Eğer ortada bir savaş varsa savaşan devletlerin savaş gemilerine boğazlar kapatılır. Keza dün BM’ye bir savaş içerisinde olduğunu Ukrayna, Uluslararası Adalet Divanı’na başvuruda bulunarak belirtti. Ukrayna dolayısıyla savaş içerisinde olduğunu resmi olarak göstermiştir ve bunun üzerine de Türkiye boğazları kapatacağını söylemiştir. Aslında Türkiye’nin boğazları kapatmasının savaşın gidişatına da bir etkisi yoktur. Neden? Çünkü Ruslar bu savaş çıkmadan önce bütün savaş gemilerini Karadeniz’e getirdiler. Çünkü 19. maddenin uygulanacağını biliyorlardı. İkincisi Ukrayna’nın doğru düzgün savaş gemisi yok. Onun için Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin savaş gemilerini artırması lazımdır. Kötü günlere hazırlık olmak üzere. Her ihtimale karşı. Donanmalarını çok güçlü tutmalıdır. Buradan Azerbaycan yetkililerine sesleniyorum. Donanmanızı çok güçlü tutun. Bu çok önemli… Ukrayna’nın gemisi yok dedik. Ukrayna’nın sahilleri de Odessa dahil, Mariupol dahil Rusya tarafından işgal edildi. Ukrayna’nın denizle ilişkisi kalmadı. Karadeniz’de de bir deniz savaşı yok şu anda. O nedenle boğazları kapatmanın savaşın gidişatına ya da savaşan devletlerin potansiyeline etki etmesi pek mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.
BAŞINDAN BERİ UKRAYNA’NIN YA DA GÜRCİSTAN’IN NATO’YA ÜYELİĞİ BİR KANDIRMACA
Başından beri Ukrayna’nın ya da Gürcistan’ın NATO’ya üyeliği bir kandırmaca. Neden? Çünkü NATO’nun anlaşmasında/ittifak anlaşmasında çok açık bu husus yazar. Toprakları işgal altında olan ya da hudut sorunları olan devletler NATO’ya üye olamazlar. Şimdi Kırım işgal altında derken Donbass işgal altında derseniz ve benim sınır sorunum var derseniz ya da Güney Osetya, Abhazya işgal altında derseniz ve bu toprakları terk etmezseniz ya da bu toprakları almazsanız geri NATO’ya üye olamazsınız. Çünkü üye olduğunu anda NATO’nun 5. maddesi var. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için diye. O zaman Rusya ile direk NATO’nun savaşa girmesi gerekir. O yüzden bunların hepsi sözde bahanelerdir. Ne Ukrayna NATO’ya üye olabilirdi ne de Rusya Ukrayna’nın NATO’ya üye olma ihtimalini mazeret olarak gösterebilir. Çünkü oda biliyor ki üye olamaz. Herkes biliyor ki üye olamaz. Bir de ben NATO’ya üye olacağım değince NATO’ya üye olunmuyor. Ya da birisi ben alacağım dediğinde NATO’ya üye olunamıyor. NATO’da kararlar oy birliği ile alınıyor. Bir kişi hayır derse giremiyorsunuz.