BOSNA HERSEK GÜNDEMİ

Sosyal Medyada Paylaş!

 Bosna-Hersek üç bölgeden oluşmaktadır. Bosna-Hersek Federasyonu (FBiH) ve Sırp Cumhuriyeti (RS) ve özerk olarak yönetilen Brčko’dur. Entitelerin kendi cumhurbaşkanı, hükümeti, anayasası, yasama  organları, bayrağı ve sembolü vardır. Bosna-Hersek vatandaşları iki entiteden birinin vatandaşlığını taşımaktadır.

Bosna-Hersek’te Boşnakların,Sırpların ve Hırvatların güç paylaşımına dayalı, çok katmanlı bir siyasi yapı mevcuttur. Yugoslavya’nın dağılma sürecinde iç savaş yaşayan bu üç etnik grup derin fikir ayrılıklarına sahiptir. Dayton Antlaşması ile karmaşık ve bölünmüş bir devlet yapısına bürünen Bosna-Hersek siyasi ve ekonomik istikrarını sağlamakta güçlük çekmektedir. Bosna Hersek’in çok katmanlı idari yapısı karmaşıklığa sebep olmakla birlikte kamu masrafları ekonomik olarak büyük yük oluşturmaktadır. Siyasilerin nüfuzunun çok güçlü olduğu ülkede ayrıca Barış Uygulama Konseyi (PIC), Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR), Avrupa Birliği Özel Temsilcisi, EUFOR Althea, bulunmaktadır. Bu kurumların varlığının gerekçesi idari karmaşıklıK, etnik bölünmüşlük ve siyasilerin halka güven vermemesi, uzlaşmadan uzak durması sonuç olarak yapıcı ve başarılı politikalar üretilememesi olarak açıklanmaktadır. 

Jeopolitik olarak rekabet içerisinde olan Avrupa Birliği ve Rusya’nın siyasi meseleleri Bosna-Hersek’i etkilemektedir. Rusya her konuda SR’nin uluslararası alanda savunucusu konumundadır. Rusya’nın öne çıkan hedefi Sırbistan ve Bosna-Hersek’in NATO’ya katılmamasıdır. Türkiye ise ülkede oluşan ayrılıkçı hareketlerden ve tehlikeli milliyetçi söylemlerden kaynaklı olarak gerilen ortamın yatışması için diplomatik temaslarda bulunmaktadır ve bulunmalıdır. Bosna-Hersek’in geçmişte yaşandığı gibi iç savaşa sürüklenmemesi ve toprak bütünlüğünün korunması gereklidir. Bosna-Hersek’te dikkat çeken gündem maddeleri ise şu şekildedir :

Avusturya Parlamentosu Srebrenitsa'daki soykırımla ilgili bir karar kabul etti :

Yeşiller partisinin temsilcisi Ewa Ernst-Dziedzic, geçen hafta Avusturya Parlamentosu Dış Politika Komitesi toplantısında kabul edilen kararın başlatıcısı oldu.

Avusturya Parlamentosu, 11 Temmuz 1995'te Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun eline geçtikten sonra Bosna kasabasında katledilen Boşnakları anmak için  Srebrenitsa'daki Soykırım Kararı'nı 6 Temmuz Çarşamba günü kabul etti.

Avusturya Parlamentosu Dış Politika Komitesi'nin oturumunda kabul edilen bu kararın başlatıcısı, Yeşiller Partisi temsilcisi Ewa Ernst-Dziedzic. Al Jazeera Balkans'a mahkemelerin bunun soykırım olduğunu açıkça kanıtladığını ve bir daha olmaması amacıyla bu suça dikkat çekmek için çalışmanın önemli olduğunu söyledi.

"Bu yıl, Bosna-Hersek'teki savaş sırasında Srebrenitsa ve çevresinde meydana gelen soykırım ve etnik temizliğin 27. yılı. Temsilci, bu yıldönümü ırkçılığın ve toplumsal hoşgörüsüzlüğün aşırı biçimlerinin ne kadar tehlikeli olduğunu ve bu tür şeylerin özellikle savaş bağlamında akut hale geldiğinin güçlü bir hatırlatıcısıdır." Dedi.

Kararın, Avusturya makamlarından Avrupa Birliği'nin diğer üyeleriyle birlikte Srebrenitsa'daki soykırımın anılmasını aktif olarak desteklemeye devam etmelerini istediğini ve talep ettiğini de sözlerine ekledi.

Ernst-Dziedzic "Diğer şeylerin yanı sıra, özellikle Uluslararası Adalet Divanı ve Eski Yugoslavya Uluslararası Mahkemesi Srebrenitsa'daki suçları soykırım olarak nitelendirdiği için bu, BM çerçevesinde yapılmalıdır. Yukarıda bahsedilen mahkemeler, bunun uluslararası hukukta en ciddi suç olan soykırım olduğunu açıkça kanıtladı” diyor.

Bunu asla unutmamak ve hem bugün hem de gelecekte bu tür suçları önlemek için insani olarak mümkün olan her şeyi yapmak önemlidir."

Kararda ne yazıyor?

Karar metni, 16 Nisan 1993 tarihli BM Güvenlik Konseyi Kararı ile korunan bölge ilan edilen Srebrenitsa'daki etnik temizlik ve soykırımın 27. anılmasının arifesinde kabul edildi.

"Bosnalı Sırp kuvvetleri, General Ratko Mladiç liderliğindeki ve o zamanki Sırp Cumhuriyeti cumhurbaşkanının (BH tarafı) emrine dayanarak bu şehri işgal etti ve boyun eğdirdi. Sonraki günlerde General Mladiç komutasında Bosnalı Sırp askerleri, paramiliter birlikler ve düzensiz polis birimleri eliyle katliamlar gerçekleştirildi."

UNPROFOR'dan korunmaya muhtaç 8.000'den fazla Boşnak erkek ve çocuğun öldürüldüğü hatırlatılıyor. "Aynı zamanda, yaklaşık 30.000 kadın, çocuk ve yaşlı, büyük bir etnik temizlik operasyonunda zorla sınır dışı edildi. Böylece, bu olay, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana Avrupa'da en ciddi savaş suçu haline geldi", karar metninde ayrıca belirtiliyor ki tüm bu "Srebrenica'daki trajik olaylar" hayatta kalanlarda "travma ve derin duygusal yaralar" bırakıyor.

 

Ayrıca Srebrenica'daki suçların Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) ve bunun soykırım olduğunu tespit eden Uluslararası Adalet Divanı tarafından yargılandığı belirtiliyor.

"Bosna’daki Sırp güçleri, uluslararası insancıl hukuku çeşitli şekillerde ihlal etti ve binlerce insanı kaçırmak ve sayısız kadına tecavüz etmek gibi suçlar işledi. Toplu ve bireysel mezar ve ceset bulma çabalarına rağmen, Srebrenica'dan yaklaşık 1.200 erkek ve oğlan çocuğunun kalıntıları hala bulunamadı ve teşhis edilemedi."

Avusturyalı parlamenterler ayrıca, Avrupa Parlamentosu Kararının 11 Temmuz'u Avrupa Srebrenitsa Kurbanlarını Anma Günü yaptığını belirtiyorlar.

Barışçıl bir gelecek ve başarılı bir bir arada yaşamayı sağlamak için, ister Bosna-Hersek'te, ister bütün dünyada tüm siyasi temsilcilerin tarihin en karanlık sayfalarıyla yüzleşmesi ve geçmişi kabul etmesi gerekiyor. Kararda, Srebrenitsa'daki soykırımın anılması ve kurbanlarla dayanışma, tüm Bosna-Hersek vatandaşları için daha iyi bir gelecek ve bu tür korkunç suçların asla tekrarlanmaması gerektiğine dair tarihsel bilincin güçlendirilmesi için kilit önem taşıyor." denildi.

Kaynak: https://balkans.aljazeera.net/teme/2022/7/5/parlament-austrije-usvaja-rezoluciju-o-genocidu-u-srebrenici-6-jula

 

Bosna Hersek’te tansiyon yükseliyor:

2 Ekim’de yapılacak genel seçimler yaklaşırken Bosna Hersek’te gerilim artıyor. Almanya, on yıl aradan sonra ülkeye asker gönderme kararı aldı. AGİT’e göre de durum endişe verici.

Bosna Hersek’te yolsuzlukla mücadele ile seçim, yargı ve eğitim alanlarında reform çalışmalarına katkı sunan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) alan misyonu, “Ülkede siyasi durum gerçekten zor. Kışkırtıcı ve bölücü söylem Bosna Hersek’in ilerlemesine engel oluyor. Tüm liderler gerçekten yapıcı bir yaklaşım benimsemedikçe kriz sürecek” uyarısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın geçen hafta yaptığı “Sırp Cumhuriyeti yönetimi devlet kurumlarına alternatif paralel yapılar kurmaya çalışıyor. Bosna 1995’ten bu yana en ciddi kriziyle karşı karşıya” uyarısı üzerine sahadaki gelişmeleri sorduğumuz misyon, “Devlet düzeyindeki kurumlardan çekilmeye Yönelik tek taraflı girişimler kabul edilemez. Bölücü ve kışkırtıcı söylemler kullanan politikacılar seçmen kazanmak için korku uyandırarak toplulukları sorumsuzca riske atıyor. Devlet kurumların işleyişini baltalayan politikacılar, bunu yaparken hem ülkenin hem de vatandaşların aleyhine çalışıyorlar. Olumsuz ve bölünmüş sosyal iklimi körüklemenin tehlikeli sonuçları olabilir” dedi.

ABD’nin uyarısının hemen ardından Alman hükümeti, Avrupa Birliği Barış Gücü (EUFOR) kapsamında Bosna Hersek’e asker göndereceğini açıkladı. Batı Balkanların istikrarına yönelik endişeler üzerine atılan bu adım ile ilk etapta 50 asker 2012’de ayrıldıkları bölgeye geri dönecek. EUFOR Sözcüsü Yüzbaşı Seamus Shannon, sıcak olay yaşanma riskine dair sorularımıza yanıt vermekten kaçınarak, “Bosna Hersek’te yaşanabilecek her türlü gelişmeye tepki vermeye hazır olduklarını” söyledi. Güvenli ve emniyetli bir ortam sağlaması için çalışmaya devam ettiklerini, Bosna Hersek hükümetini desteklediklerini ekledi.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/bosna-hersekte-tansiyon-yukseliyor-42087287

 

Çavuşoğlu: Bosna Hersek’te yeni bir ihtilafa izin veremeyiz

Çavuşoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic ile yüz yüze ve heyetler arası görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Beş Balkan ülkesini kapsayan ziyaretlerinin bölgesel istikrara verdikleri önemin bir göstergesi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Bosna Hersek de bölgesel istikrar bakımından da kilit konumdadır. Dolayısıyla burada Bosna Hersek'te yeni bir ihtilafa izin veremeyiz. Herkesin bu konuda sorumlu davranması lazım." dedi.

Çavuşoğlu, uygun zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan üçlü zirvesini gerçekleştirme arzusunda olduğunu belirterek, "Belgrad'daki temaslarımızda, Sırbistan makamlarının da sayın (Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar) Vucic'in de bu zirveye hazır olduklarını gördük." ifadesini kullandı.

Hırvatistan tarafının da bakanlar düzeyinde üçlü toplantıya olumlu baktığını kaydeden Çavuşoğlu, üçlü dışişleri bakanları düzeyinde en son Antalya'da toplantı yaptıklarını hatırlattı.

Çavuşoğlu, "Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Bosna Hersek'in egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve istikrarını güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

Uluslararası ilişkilerde karşılıklı güven, samimiyet ve kararlığının önemine işaret eden Çavuşoğlu, Bosna Hersek'in NATO ve Avrupa Birliği (AB) yönelimlerini desteklediklerini vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bosna Hersek'in istikrarı ve kalkınması için gayretlerimizi kapsayıcı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Bu çabalarımızın tüm bölge ülkelerinin refahına da olumlu katkı sağlayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: https://tr.euronews.com/2022/06/18/cavusoglu-bosna-hersekte-yeni-bir-ihtilafa-izin-veremeyiz

 

 

AB Parlamentosu, EUFOR'un Bosna-Hersek'teki görev süresinin uzatılmaması halinde NATO'yu bir alternatif hazırlamaya çağırdı

Avrupa Parlamentosu Bosna-Hersek ile ilgili kararında, EUFOR Althea operasyonunun görev süresinin uzatılması çağrısında bulunarak, Güvenlik Konseyi'nin görev süresini uzatmayı reddetmesi durumunda Avrupa Birliği ve NATO'nun alternatif çözümler hazırlaması gerektiğini vurguladı.

European Union Force Althea, Dayton Anlaşması'nın askerî uygulamalarının yerine getirilip getirilmediğini denetleyen ve Bosna-Hersek'te bulunan askerî oluşum. NATO'nun SFOR ve IFOR barış güçlerinin devamıdır. SFOR'dan EUFOR'a geçiş büyük oranda ad ve komutan değişiminden ibarettir; askerlerin %80'i yerinde kalmıştır.  2 Aralık 2004'te göreve başlamıştır.

Avrupa Parlamentosu, EUFOR Althea'nın ihtiyati tedbir olarak BH dışında görevlendirilen yedek kuvvetlerden 500 yeni personelin konuşlandırılmasıyla yakın zamanda güçlendirilmesini memnuniyetle karşıladı.

Kararda, "Ülkede EUFOR Althea operasyonunun devam eden varlığını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından görev süresinin 3 Kasım 2021'de uzatılmasını memnuniyetle karşılar" deniyor.

Karar, Brčko bölgesinin stratejik önemini vurguluyor ve gerçekçi bir tehdit değerlendirmesine dayalı olarak daha fazla konuşlandırmanın değerlendirilmesini gerektiriyor.

EUFOR'un görev süresinin Kasım 2022'den sonra uzatılmasının çok gerekli olduğuna dikkat çektiler.

"Bu nedenle, üye ülkeleri görev süresinin uzatılması konusunda BM bünyesinde çalışmaya çağırır ve uzatılmaması durumunda alternatif çözümlere hazır olmanın aşırı öneminin altını çizer; bu nedenle AB'ye ve NATO dahil uluslararası ortaklarına çağrıda bulunur. BM Güvenlik Konseyi'nin operasyon için görev süresinin uzatılmaması halinde, BH'de barışı güçlendirme mekanizmasını sürdürmek için uygun alternatif çözümler geliştirmek."

Kaynak: https://www.klix.ba/vijesti/bih/eu-parlament-pozvao-nato-da-spremi-alternativu-ako-se-ne-produzi-mandat-eufor-a-u-bih/220707072

 

Bosna Hersek'in iki entitesinden Sırp Cumhuriyeti'nin Başkanı Zeljka Cvijanovic, İngiltere'nin ülkesine askeri uzman gönderme kararını eleştirdi.

İngiltere'nin, Balkanlar bölgesinde Rusya'nın diğer ülkelerle ilişkileri geliştirmesine önlem olarak Bosna Hersek'e askeri uzman göndereceğini bildirmesine tepki gösteren Cvijanovic, Banja Luka'da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yabancı faktörlerin, ülkede kararların alınmasında seçilmiş temsilcilere izin vermesinin kendileri için daha iyi olacağını söyledi.

"Son 30 yıldır, Bosna Hersek'te geçit yapan uzanmalardan iyi bir şey görmedik." değerlendirmesinde bulunan Cvijanovic, "Bizi sürekli uzman gönderdikleri ve mikro çözümler üretmeye çalıştıkları birer 'deney' olarak görüyorlar." diye konuştu.

Ülkesindeki iki entitenin kurumlarının kendi başlarına karar alma konusunda "yetenekli" olduklarını söyleyen Cvijanovic, yabancı uzmanların varlıklarının ülkeye bir çözüm getirmeyeceğini ifade etti.

İngiltere, Rus etkisine karşı Bosna Hersek'teki NATO misyonunu güçlendirmek, bu ülkedeki istikrar ve güvenliği teşvik için 2 askeri uzman göndereceğini duyurmuştu.

İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara'dan yapılan açıklamada, karşı dezenformasyon ve savunma alanında görevli 2 uzmanın, ülkede barış ve güvenliği korumak için Bosna Hersek Silahlı Kuvvetleri ve NATO ile çalışacağı belirtilmişti.

Açıklamada, Bosna Hersek'in halihazırda savaş sonrası döneminde en büyük varoluşsal tehditle karşı karşıya olduğu, ayrılıkçı liderlerin de daha fazla bölünme ve çatışma yaratmak için aktif çalıştığı kaydedilmişti.

Açıklamada ayrıca, Bosna Hersek'in hem ülke içinde hem de ötesinde siber saldırılara karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla Saraybosna Üniversitesi bünyesinde siber güvenlik merkezi kurulması için 750 bin sterlin destek sağlanacağı belirtilmişti.

 

Sırp Cumhuriyeti'ndeki taşıyıcılar akaryakıt zammı nedeniyle kamyonları durdurdu

Bosna Hersek'teki Taşıyıcılar Sırp Cumhuriyeti kuruluşuna karşı, kamyonları durdurdular ve sabit fiyat artışlarını protesto ederek yakıt dolumunu boykot ettiler.

Bosna Hersek'teki Taşıyıcılar Sırp Cumhuriyeti kuruluşuna karşı kamyonları durdurdular ve sabit fiyat artışlarını protesto ederek yakıt dolumunu boykot ettiler. Başka bir oluşumdan, Bosna-Hersek Federasyonu'ndan bazı meslektaşlarının da boykota katıldıklarını söylüyorlar. Bir sonraki duyuruya kadar, dedikleri gibi, belirli malların sıkıntısına yol açabilecek malları yüklemeye veya sürmeye gitmeyecekler. Bu şekilde, akaryakıt fiyatlarındaki sürekli artış nedeniyle taşıyıcıların uğradığı kayıplara yetkililerin dikkatini çekmek istiyorlar.

Kaynak: https://balkans.aljazeera.net/videos/2022/7/4/prevoznici-u-rs-u-zaustavili-kamione-zbog-poskupljenja-goriva

HAZIRLAYAN: TÜRKDEGS Gönüllü Araştırmacısı Ahmet Furkan Şirinel