CİHAT YAYCI; "ÇİN, TAYVAN'I İŞGAL ETSE DAHİ ABD ÇİN'E MÜDAHALE EDEMEZ!"

Sosyal Medyada Paylaş!

TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, BBN TÜRK TV ekranlarındaki Dış İşleri programının 20.08.2022 tarihli yayın konuğu olarak küresel gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 

Tayvan-Çin arasındaki gerilimin küresel ekonomi ve politikaya olan etkilerine değinen Cihat Yaycı; "ABD-Çin arasındaki gerilimi geriye çekerek değerlendirdiğimizde 1949 yılında milliyetçi Çin'in Tayvan'a giderek burada Tai Pei merkezli bir hükümet kurduklarını görüyoruz. Milliyetçi Çin olarak karşımıza çıkan Tayvan, 1949 yılından 1971 yılına kadar bütün Çin'i temsil etmiş ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi yapılmıştır." Değerlendirmesinde bulundu. 

ABD ve müttefiklerinin bu süreç içerisindeki tutumlarını da değerlendiren Cihat Yaycı; "Çin Halk Cumhuriyeti başta ABD olmak üzere Yeni Zelanda gibi ABD müttefiki ülkelerin destekleriyle Çin Halk Cumhuriyeti, BM'ye üye yapılmış ardından BM Güvenlik Konseyi'ne dahil edilmiş ve Tayvan ise BM üyeliğinden çıkarılmıştır. ABD, iki ayrı Çin'i değil tek Çin'e giden yolu saman altından destekleyerek tek Çin anlayışına evrilmesini desteklemiştir." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin Çin ile olan geçmiş ilişki ve bağlantılarına da dikkat çeken Cihat Yaycı; "ABD, 1971 yılına kadar olan süreç içerisinde Çin'i ekonomik işbirliği adası olarak görmüş ve 1971 yılının ardından BMGK üyesi olmasını desteklemiştir. Bugün gelinen noktada ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaret etmesinin ardından Çin, Tayvan karasularına girecek şekilde NOTAM'lar, NAVTEX'ler, tatbikat sahaları ilan etmiş, Gri Savaş şeklinde ifade edilen 70 millik alanda Tayvan'a karşı bir takım tatbikat ve sıkıştırma girişimlerinde bulundurması ki bunun öncesinde de Çin Halk Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı'nın ABD Genelkurmay Başkanı'na gerekirse Tayvan için savaşırız ifadesinde bulunması oldukça dikkat çekicidir. Unutulmamalıdır ki Çin, Rusya gibi bir ülke değildir. Rusya ekonomisi İtalya ekonomisi kadardır fakat Çin dünyanın en büyük ekonomilerinden birisidir." değerlendirmesinde bulundu. 

Çin'in dünya ekonomisindeki konumunu rakam ve verilerle de analiz eden Cihat Yaycı; "Bugün dünya GSYİH'nin %20'sini Çin tarafından üretilmektedir. Çin'in ekonomisi 2010 ile 2020 yılları arasında 3 kat büyümüştür ki bu rakam ABD'nin aynı yıllar içerisindeki ekonomik büyemesiyle kıyaslandığında Çin'in ABD'den 5 kat daha fazla büyüdüğünü ortaya koymaktadır. Bugün dünyanın en büyük 500 şirketinin ilk 5 tanesinden üçü Çin'e ait şirketlerdir. Global 500'deki ekonomik katkının %31'ini Çinli şirketler meydana getirmektedir. Çin'in ABD'ye yaptığı ihracat son 1 yılda %11 artmıştır. Rekabet ve gerilimden bahsediliyor fakat görüldüğü üzere ABD ile Çin arasındaki ekonomik ilişkiler ciddi oranda büyümüştür." Değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın tek kutuplu düzlemden artık çok kutuplu bir eksene kaydığının altını çizen Cihat Yaycı; "Dünya özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ardından çok kutuplu bir dünyaya evrilmiş durumdadır. Geçmişten itibaren düşünüldüğünde ABD yıllarca SSCB'yi dengelemek için Çin'i kullanmıştır. Bu durum literatüre de Sino-SSCB rekabeti olarak girmiştir. Rusya ile Çin arasındaki her zaman bir rekbet dengesi meydana gelmiştir. fakat gelinen durumda şunu iyi anlamak gerekir Rusya ile Çin arasındaki ilişkiler hammadde ilişkisi şeklindedir yani Çin, Rusya'dan hammadde almakta ve bu hammaddeyi mamule dönüştürerek vermektedir. Fakat ABD ile Çin arasındaki denge oldukça kompleks bir ekonomik duruma dayanmaktadır. Bugün Çinli ve ABD'li şirketler akraba olmuştur, milyarlarca doları aşan şirket evlilikleri gerçekleştirmişlerdir." Değerlendirmesinde bulundu.

Çin'in küresel teknoloji için önemine ve bu önem nedeniyle sıcak savaş ihtimaline de değinen Cihat Yaycı; "Bugün dünyanın en büyük mikroçip ve yonga üreticisi Hong Kong'tur onun ardından ise Tayvan gelmektedir. Yani bugün meydana gelecek bir gerilimde bu bölgeler üretimlerini durduklarında dünyadaki araba,telefon ve bilgisayar üretimi duracaktır. kaldı ki Çin askeri güç kullanımını hiçbir zaman önplana koymamaktadır.  Çin'in temel stratejisi ekonomik olarak hegemonya kurma üzerine kuruludur. ABD ve Çin arasındaki ekonomik ilişkinin büyüklüğü ve karşılıklı bağımlılık düşünüldüğünde Çin, Tayvan'ı işgal etse dahi ABD Çin'e herhangi bir yaptırım uygulayamaz!"