CİHAT YAYCI'NIN İFADELERİYLE 107. YILINDA ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİMİZ

Sosyal Medyada Paylaş!

18 Mart 2022 tarihinde TV100 ekranlarından Saynur Tezel'in konuğu olan ASAM TÜRKDEGS Başkanı Cihat Yaycı, "Çanakkale Deniz Zaferi" ve güncel gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. 

ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ

"Çanakkale, Milli Mücadele'nin önsözüdür" diyen Cihat Yaycı, Çanakkale Savaşı'nın ulusal ve küresel bir kırılma noktasını olduğu belirterek savaşın detaylarını paylaştı. "Tarihin bir ulusun hafızası olduğunu" belirten Cihat Yaycı, "2022 yılında 107'ncisi anılan Çanakkale Savaşı'nın sadece Türk Milletine değil aynı zamanda sömürgecilik esiri altına düşmüş uzak doğu, Hindistan ve Afrika gibi coğrafyalara da umut ışığı olduğunu" vurguladı. Osmanlı dönemindeki donanma durumunu da tarihsel ve askeri perspektiften değerlendiren Cihat Yaycı; "Osmanlı'nın son yüzyılında Sultan Osman-ı Evvel, Reşadiye ve II. Abdülhamid'in saltanat yıllarında Jön ekolü gemiler inşa edilmiştir. Bu ekol kapsamında ise sadece sahil güvenliğini amaçlayan bir deniz politikası izlenmiştir. Bu strateji nedeniyle de dünyanın en büyük donanmaları rahatlıkla Çanakkale ve İstanbul Boğazlarına dayanmıştır." değerlendirmelerinde bulundu.

Osmanlı'nın pay edilme sürecini de anlatan Cihat Yaycı; "Osmanlı, Almanya saflarına savaşa girmek durumunda kalmıştır çünkü Osmanluı toprakları İtilaf devletleri arasında pay edilmiş bir planın içine oturtulmuştu." ifadelerinde bulunmuştur. Goeben ve Breslau gemilerinin savaşa girmemizdeki rolünü de değerlendiren Cihat Yaycı; "Almanya'ya ait bu gemiler Yavuz ve Midilli isimleriyle Osmanlı donanmasına ait hale getirilmiştir ve bu durumun neticesinde Osmanlı'nın tarafsızlık politikası sürdürülemez duruma gelmiştir." 3 Ocak 1915'te Winston Churchill ile Amiral Carden arasında geçen yazışmaya atıfta bulunan Cihat Yaycı; "Kısa süre içerisinde Çanakkale'yi geçip İstanbul'a ulaşmayı planlıyorlardı fakat Türk Milleti'nin iradesi ve tabii ki Allah'ın da yardımıyla bu hayal sulara gömülmüştür." değerlendirmesinde bulundu. 

Yayın esnasında Nusrat Mayın Gemisi'nin bir milletin kaderini değiştiren adeta bir "Siyah Kuğu" olduğu vurgusuna dikkat çekilirken, Cihat Yaycı, Nusrat Mayın Gemisi'nin kritik ve hayati rolünü de geniş bir perspektiften değerlendirerek şu eklemeleri sundu; "Nusrat Mayın Gemisi, Rusların İstanbul Boğazına döşediği 26 deniz mayınını ele geçirerek Çanakkale Boğazına döşemiştir. Nusrat Mayın Gemisi adeta bir 'kader gemisidir' 270 bin tonluk dünyanın en büyük donanmasını neredeyse tek başına durdurmuştur." değerlendirmesinde bulundu. Kahraman Yüzbaşı Hakkı Bey'i de rahmetle anan Cihat Yaycı; "İki gün evvel kalp krizi geçirmesine rağmen görev bilinci ve sorumluluğuyla hareket eden Hakkı Bey, yüzer metre arayla döşediği 26 mayın 2600 mayın etkisi yaratarak dünyanın en büyük armadalarını Çanakkale'de işlevsiz hale getirmiştir." değerlendirmesinde bulundu. 

MONTRÖ ve ATATÜRK

Montrö hususu özelinde; "1936 yılında imzalanan Montrö Sözleşmesi, Atatürk'ün politik ve diplomatik zekasının bir kanıtıdır." ifadelerini kullanmıştır. Montrö sayesinde başımızın ağrımadığını vurgulayan Cihat Yaycı; "Türkiye barış ve istikrarın merkezi, öncü ve güvenilir bir arabulucu rolünü sürdürmelidir." ifadelerini kullandı. 

PUTİN'İN SİYASİ HEDEFLERİ

Rusya-Ukrayna Savaşını geniş bir perspektifle değerlendiren Cihat Yaycı; "Putin'i Kiev'e kadar ilerlemeyeceğine dair açıklamalarda bulundu. Bu aslında siyasi ve askeri hedefleri kabul ettirmeye yönelik bir yaklaşımdır." ifadelerinde bulundu. Rusya şuanda sınırlı güç kullanarak ilerliyor ve konvansiyonel silahlarını dahi tam kapasite kullanmamaktadır değerlendirmelerinde bulunan Cihat Yaycı, Rus ordusunun oldukça disiplinsiz ve lojistik eksikliklerden muzdarip olduğunu ifade etti. 

 

Rusya'nın asker azaltma ve bölgelerden askeri güç eksiltme durumunu da ifade eden Cihat Yaycı; "Rusya, Karabağ'dan asker azaltıyor, Libya'da %40 ile %60 arasında bir asker azaltma durumu var." ifadelerinde bulundu. Rusya'nın yıllarca gözlerimizde büyütüldüğünü ifade eden Cihat Yaycı, Rus ordusunun zamanlama, ikmal ve disiplin hususunda ciddi eksiklikleri olduğuna dikkat çekti.

Rusya'nın zamanında Irak'ın Kuveyt'te düştüğü pozisyona düşeceği değerlendirmeleri eleştiren Cihat Yaycı; "Unutulmamalıdır ki Rusya, Irak değil Putin ise Saddam değildir. Batı Ukrayna'yı takviye etmek yerine tahliye etmiştir şimdi ise sözde bir diplomatik zaferin altyapısını hazırlamak amacıyla bu tarz ifadeler kullanmaktadırlar." değerlendirmesinde bulundu. Rusya'nın Kaliningrad'tan Transdinyester'e kadar olan alanda bir savunma hattı kuracağını ifade eden Cihat Yaycı; "Rusya, Ukrayna'da hakimiyet kurarsa bu diğer Türk Cumhuriyetlerini de korkutacak ve boyun eğmeye zorlaycaktır. Ukrayna'nın Rus etki alanına girmesi Rusya'yı oldukça kuvvetlendirecektir." ifadesinde bulundu. Putin'in Belarus ve Ukrayna'yı bir tampon bölge yaparak AB ekonomisiyle entegre olmalarına engeller yarattığını belirten Cihat Yaycı; "Rusya 30 trilyon dolarlık kanıtlanmış bir zenginliğe sahiptir. Rus halkı ise oldukça milliyetçi bir ulustur. Rusya'ya yönelik yaptırımlar ancak üst tabakayı homurdandırır Rus halkı bu konuda oldukça milliyetçi bir yapıya sahiptir." değerlendirmesinde bulundu. 

BATI'YA KARŞI UYANIK OLUNMALI

Yaptırımlar konusunda da Batı'nın iki yüzlülüğüne dikkat çeken Cihat Yaycı, Türkiye'yi de temkinli ve uyanık olmaya davet etti. Cihat Yaycı; "ABD zaten Rusya'dan doğalgaz almıyor, petrolünün de zaten %1'ini Rusya'dan alıyor fakat yaptırım uyguluyoruz diyerek geri kalan dünyayı da yaptırım uygulamaya zorluyor." Dedi. Cihat Yaycı; "ABD, uranyum ticareti ya da füze parçaları alımı hususunda Rusya'ya karşı hiçbir yaptırım açıklamasında bulunmuyor." diyerek iki yüzlü duruma dikkat çekti. Türkiye'yi yaptırım konusunda uyaran Cihat Yaycı; "Bizim en büyük gücümüz tarafsızlıktır. Yaptırımlar hususunda öyle bir kalem seçilir ki, Biz NATO olarak domates satılmasını engelliyoruz gibi spesifik bir kalemle doğrudan Türkiye ekonomisi hedef alınabilir." diyerek Türkiye'yi dikkatli olmaya davet etti. 

Dedeağaç'taki ABD yığınağına karşı zihin pratiği yapmalıyız diyen Cihat Yaycı; "Türkiye yavaş hareket etmelidir, Suriye'de ya da Libya'da herhangi bir didişme yaşamayan ABD ve Rusya'ya karşı uyanık davranmak durumundadır." ifadelerinde bulundu. Türkiye'nin S/İHA konusunda da uyarılarda bulunan Cihat Yaycı "Türkiye sahte gülücükler üzerinden taraf yapılmaya çalışılıyor Karabağ'da yaptırıma maruz kalan S/İHA'lar şimdi Ukrayna'da övülüyor." değerlendirmesinde bulundu. 

EN BÜYÜK KAZANÇ BAĞIMSIZ KKTC'DİR

Pazarlık gücümüze ve kader değiştirici etkimize dikkat çeken Cihat Yaycı; "Türkiye özellikle kar ve zararı doğru hesaplamalıdır. Bugün fırsatları değerlendirmemiz durumunda tahıl ihracatçısı haline gelebiliriz. Ukraynalı mühendisleri ve bilim insanlarını ülkemize getirmeliyiz." ifadelerine ek olarak KKTC'nin durumunu da değerlendiren Yaycı; "Bu gelişmelerdeki en büyük kazanç odağımız KKTC'yi tanıtmak olmalıdır. KKTC ile Türkiye MEB anlaşması imzalamalı ve küresel enerji tedariğinin ihtiyaçları gereği KKTC'ye sismik ve sondaj gemilerini kiralayarak KKTC bayrağı çekerek arama ve sondaj faaliyetleri yürütmelidir." önerisinde bulundu.