ÇİN'İN EKONOMİK BAŞARISI VE POLİTİK TEMELLER

Sosyal Medyada Paylaş!

ÇİN'İN EKONOMİK BAŞARISI VE POLİTİK TEMELLER

TÜRK DEGS Araştırmacısı Şafak Yıldırım

1978 yılında Mao'dan sonra iktidarı devralan Deng Şiaoping, Çin'deki fikir ve entelektüel gelişim konusunda en büyük kıyım ve baskılara neden olan 'Kültür Devrimi'nin ciddi bir muhalifiydi. 

Şiaoping'in ilan ettiği Mao sonrası reform sürecinin ana programının 4 temel basamağı vardı bunlar; Tarım, sanayii, Ulusal savunma ve ulusal bilim ve teknolojinin modernleştirilmesine dayanmaktaydı.

Şiaoping, Çin'i ileriye taşıyacak olan reform ve modernleşme hamlelerinin de yetenekli ve seçkin insanlarla başarılacağına inanmaktaydı bu nedenle aydın ve üretken kapasitesi yüksek insanların 'Kültür Devrimi' gibi girişimlerle hedef alınmasına son derece karşıydı.

Şiaoping'e göre "Bilim birincil üretim gücü" olarak görülmekteydi bu nedenle Çin'in kendisine özgü hale getirdiği sosyalizm anlayışında entelektüel ve teknik üretici gruplar çok önemli rol oynuyordu. Bu Mao döneminin aydınlara savaş açan anlayışından oldukça uzaktı.

Çin'in Mao sonrası dünyaya açılması ve küresel ekonomiyle entegrasyonunu ana dış politika stratejisi olarak benimseyen Şiaoping, ülkeye gelen yabancı yatırım ve sermayeyi de maksimize ederek bugün ki Çin finans-kapitalinin temellerini attı.

1979 yılında Şiaoping'in ABD'yi ziyaret etmesiyle birlikte Çin'in dışarıya açılma politikası ekonomik, diplomatik ve askeri önlemlerin ikinci plana itilmesiyle pratiğe döküldü.

1979 sonrası Dışa açılmayla birlikte Çin adım adım dünyayla ekonomik olarak bütünleşmeye dünyanın en büyük yatırım merkezlerinden birisi konumuna gelmeye başladı.

Bugün gelinen noktada Çin ulusal savunma, ulusal bilim ve teknolojiye dayalı ciddi ekonomik büyümeye ulaştı. Diğer yandan Çin dünyanın her kıtasında politik ve kültürel olarak da kendi nüfuzunu hissettiren bir küresel aktöre dönüştü.