DOC. DR. CIHAT YAYCI: “KAZAKISTAN’DA FETO PROFESYONEL OLARAK HALKI ORGANIZE ETTIRMIS VE YONETIME BASKALDIRTMISTIR!”

Sosyal Medyada Paylaş!

 

ASAM TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı BBN Türk ekranlarında "Dış İşleri" programının konuğu oldu. Kazakistan'a ilişkin değerlendirmelerde bulunan Amiral Yaycı, KGAÖ’nün Rusya periferisinin NATO’su gibi kurulmak istendiğini fakat bugüne kadar çok bir varlık gösteremediğini ifade etti. Kazakistan’da meydana gelen olayların Rusya ile Amerika’nın ortak bir operasyonu olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirten Yaycı, “Çünkü Amerika’nın varlığı, FETÖ’nün bu olayların çıkartılmasındaki varlığı tartışılmaz. FETÖ profesyonel olarak halkı organize ettirmiştir ve yönetime başkaldırtmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

 

KGAÖ, RUSYA PERİFERİSİNİN NATO’SUDUR…

 

KGAÖ’nün Rusya periferisinin NATO’su olarak kurulmak istendiğini ifade eden Yaycı, “Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) bugüne kadar çok ciddi bir varlık göstermiş bir örgüt değildi. KGAÖ, Sovyetler Birliği’nin yıkılışından sonra Rusya’nın önderliğinde Rusya’nın periferisinde ve Rusya’nın etkisindeki devletlerin silahlı güçlerinden istifadeyle yeni bir güvenlik örgütü/ittifak teşkil etmek üzere kurulmuştu. Rusya periferisinin NATO’su gibi kurulmak istenmişti fakat bugüne kadar çok bir varlık gösterememişti.” değerlendirmesinde bulundu.

 

BUNLARIN HEPSİ SORU İŞARETİ…

 

Kazakistan’da bir iç karışıklık çıkartıldığını ve Kazakistan’ın devlet otoritesinin sarsılmaya çalışıldığını belirten Yaycı, “Bunun sonucunda da Kazakistan, 1990-92 arasındaki, bu SB’nin yıkılışından sonraki süreçte olaylardan sonraki en önemli kanlı olaylara sahne oldu. Devlet otoritesinin kaybolduğu olaylara sahne oldu. Bu olayların arkasında kimler var ve ne var? Bu sorularının açıklığa çıkartılması lazım. Birtakım söylentiler var. Nazarbayev, Tokayev ve Putin olaylar başlamadan üç gün önce buluştular diye… Gerçekten buluştular mı? Bu önemli bir soru. İkinci soru şu. Nazabayev Kazakistan dışına çıktı/çıkarıldı. İsviçre’ye gitti. Gerçekten gitti mi gitmedi mi? Dün ben bunu Kazakistan Büyükelçisi’ne sordum. İşte resmî açıklama yapıldı, Nursultan’da Nazarbayev denildi. Ama Nazarbayev’in hiçbir görüntüsü yok şu ana kadar. Yani Nursultan’da olduğuna dair bir görüntü yok. Muhtemelen yurtdışına çıkartılmış olabilir. Sonra olayların akabinde tekrar Kazakistan’a getirilmiş olabilir. Ancak şu var. Devlet Güvenlik Konseyi’nin Başkanlığı’nı yürütürken, Devlet Başkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra Nazarbayev, Devlet Güvenlik Konseyi Başkanlığı’na getirilmişti. Ama Devlet Güvenlik Konseyi Başkanlığı’ndan alındı. Tokayev ben bu görevi yapacağım dedi olaylar çıkınca ve o zaman Nazarbayev’in akıbeti ne oldu? Neden Nazarbayev görevden alındı? Daha doğrusu Tokayev neden görevi devraldı? Bu soruların hepsinin açıklığa kavuşturulması lazım. Peki neden Nazarbayev üzerine oynandı? Kim istedi Nazarbayev’in görevden alınmasını? Nazarbayev’in etkisinin azaltılmasını? Bunların hepsi soru işareti… Türk Devleti Teşkilatı’nın oluşturulmasından sonra bu olayların çıkmasının bir bağlantısı var mı? Bu bir soru işareti. ABD ve FETÖ bu olayın neresinde?” dedi.

 

KAZAKİSTAN “BİR KUŞAK BİR YOL” PROJESİ İÇİN EN KİLİT NOKTA AVRASYA’DA!

 

Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol Projesinin” Avrasya’daki kilit noktasının Kazakistan olduğunu belirten Yaycı, “FETÖ Kazakistan’da faaliyetlerine devam ediyor ve çok ciddi şekilde Kazakistan ekonomisinde de kilit noktaları ele geçirmiş vaziyetteler. Şimdi FETÖ’ye karşı bir tutum alınma ihtimali var idi Kazakistan’da. Bunun önüne geçilmek mi istendi? Bunun açıklığa kavuşturulması lazım ama şu bir gerçek ki ABD ile Rusya birbirlerine rakipler ve bunlar birbirleri ile mücadele ediyorlar. Bu bölgede derseniz, bence çok romantik düşünüyorsunuz demektir. Gerçek jeopolitiği, jeo-ekonomiyi okuyamıyorsunuz demektir. Şimdi daha geriye gidelim. 1940’larda, 2. Dünya Savaşı’nda ABD ile SB aynı ittifak içerisinde değil miydi Almanya’ya karşı? Ve ikisi de 2. Dünya Savaşı’nın bitiminde beraber masaya oturmadılar mı Almanya’ya karşı? Ve Avrupa’yı beraber bölmediler mi? Hatta Almanya’yı bölmediler mi? Hatta Berlin’i bölmediler mi? ABD’nin şu anda en büyük rakibi/hasım olarak gördüğü kim? Çin. Peki Kazakistan’ın Çin için önemi ne? Önemi şu. Çin “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin ilk başlangıcını Nursultan Nazabayev Üniversitesinde açıkladı. Çin Devlet Başkanı açıkladı. Şimdi bu çok önemli. Kazakistan “Bir Kuşak Bir Yol” projesi için en kilit nokta Avrasya’da. Ve Kazakistan’ın Çin ile ilişkilerini geliştirdiğini de görüyorduk. Mesela uranyumun büyük miktarı Kazakistan’dan çıkıyor ve en büyük alıcı Çin. İkinci alıcı Rusya. Şimdi %50-%60’ını Çin alıyor. Geri kalanın büyük kısmını da Rusya alıyor. Hatta Çin’in 10 yıllık uranyum depolaması yaptığı da söyleniyor. Ama bunlar 10 yıl falan çok kısa vadeli işlerdir devletler arası ilişkilerde ve ekonomide. O nedenle Kazakistan’ın Çin ile bağının kesilmesi kimin işine yarar? Daha da romantik bir şey söyleyeyim. Bazıları var ki Rusya ile Çin’in müttefik olduğunu düşünüyorlar. Yani Rusya ile Çin müttefik olabilir mi? Tarih boyunca olmuşlar mı? Soğuk Savaş döneminde, SB döneminde Çin, SB’ye karşı ABD’nin müttefiki idi. Çok net bir şekilde Çin, Rusya için de tehdit. Rusya’da yaşayanlar bilir bunu. Ahkam kesmemek lazım. Ben Rusya’da yaşadım. Rusya’yı da çalıştım. Rusya’nın çok kırılgan bir demografik yapısı vardır. 142 milyon nüfusu vardır. Bunun ancak yarısı Rus’tur ve bu yarı nüfusla bu dünyanın en büyük devletini/ülkesini yönetir. Dünyanın 3’de 1 zenginliği de Rusya’dadır. Ne Çin’in ne başkasının girmesini istemez. Yaklaşmasını da istemez Rusya. Yani Çin biliyorsunuz çekirge sürüsü gibi. Yani 1.3 milyar nüfusu var. Bir yere girerse orayı talan ediyor. Şimdi Rusya’ya Çinliler girebilmiş değiller şu ana kadar. Rusya bu konuda çok ciddi bir tavır sergiliyor. Dünyada ender, Çinlilerin girmediği devletlerden bir tanesi Rusya’dır. Biliyor musunuz? Ekonomisinde de Ruslar Çinlilere hiç müsamaha göstermezler. Çok dikkatlidirler. Şimdi o zaman ABD ile Rusya’nın Çin’e karşı ittifak yapmış olabileceğini söylemek pekte yanlış olmayacaktır. Bundan sonra Amerikalıların Çin tehlikesine karşı, Batı’nın Çin tehlikesine karşı ABD Rusya’nın özellikle Kuzey kutup denizinde, kuzey okyanusunda iş birliği yapacağı açıktır. Çünkü buradan kuzey kutup denizinde ekonomik olarak çok ciddi bir şekilde varlık göstermeye çalışıyor kuzey okyanusunda Çin. Neden? Kuzey buz denizi eridi, eridikçe yol açılıyor ve ticaretini çok daha kısa ve çok daha az bir maliyetle ürettiği malları Çin, deniz ipek yolu dediği, deniz kuşak yolu dediği yerden Avrupa’ya sevk edebilecek. ABD bu bölgenin kontrol edilmesini ve böylece Çinlilerin elini kolunu sallayarak geçmemesini, hatta buranın bir ücrete bağlanmasını, dolayısıyla Çin’in rekabetçi fiyatlarla malını Avrupa’ya sevk etmemesi için burada bir ücretlendirme yapılması konusunun bile tartışıldığı bir durumdan söz ediyoruz. O zaman Çin’in bu kısaltılmış yoldan gitmesi büyük avantaj sağlarken eğer burada bir hizmet karşılığına ücretlendirme ve bu hizmetin de mecburi kılınması uluslararası olarak, ABD’nin desteğiyle Rusya tarafından bir ücretlendirmeye tabii tutulması durumunda buradan geçecek gemilerin aslında maliyetleri o kadar da düşük olmayacaktır demektir. Bu da malların maliyetinin düşük olmayacağını gösterir.” ifadelerini kullandı.

 

RUSYA VE ABD’NİN KAZAKİSTAN’DA ÇİN VARLIĞINA KARŞI ORTAK OPERASYONU…

 

Yaycı Kazakistan’ın Bir Kuşak Bir Yol projesindeki kilit nokta olduğunu belirtirken, “Kazakistan’ın karadaki kilit noktası hem de Rusya’nın yanında/yanı başındaki Kuşak Yol Projesinin kilit noktası olduğunu düşünürsek ve yine Rusya’nın hemen kuzeyindeki kuzey buz denizinde Deniz Kuşak Yol projesinin kilit noktası olduğunu düşünürsek; bu her ikisine karşı da ABD’nin çok hassas olduğunu, Rusya’yla menfaatlerinin de birleştiğini düşünürsek; Rusya ve ABD’nin Kazakistan’da Çin varlığına karşı bir ortak operasyon yapma ihtimali yüksektir.” değerlendirmesinde bulundu.

 

KAZAKİSTAN’DA FETÖ PROFESYONEL OLARAK HALKI ORGANİZE ETTİRMİŞ VE YÖNETİME BAŞKALDIRTMIŞTIR!

 

Kazakistan’da meydana gelen olayların Rusya ile Amerika’nın ortak bir operasyonu olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirten Yaycı, “Çünkü Amerika’nın varlığı, FETÖ’nün bu olayların çıkartılmasındaki varlığı tartışılmaz. FETÖ profesyonel olarak halkı organize ettirmiştir ve yönetime başkaldırtmıştır. Yani sivil kalkışma ayağında FETÖ var. Bu çok bariz bir Amerikan yöntemidir. Müdahale de çok bariz bir Rus yöntemidir. Yani kalkışma Amerika yöntemi, müdahale Rus tarzıdır.  Kazakistan’ın Rusya’nın hegemonyasından çıkmasını düşünmek mümkün olabilir mi? Çünkü bu kalkışmadan sonra devlet otoritesini tekrar sağlayan, destek olan güç Rusya gözüküyor şu anda. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü dediğiniz aslında Rusya’dır. Ermenistan’ın çapulcu ordusu mudur? Ayakkabıları bile farklı olanlar, onlar mı olacaktı? Yani böyle bir şey olabilir mi? Neticelere bakalım, sonuca bakalım. Bazen sonuçlardan başlangıca gitmek de uygun olabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün bu olaya müdahil olmasında bir tepkisine rastladınız mı? Yoksa ayağa kaldırırdı Amerika Birleşik Devletleri ortalığı. Cılız bir iki ses verdiler. O da diplomatiktir. Sen yap ben şöyle bir iki cılız ses veririm demektir bu.” değerlendirmesinde bulundu.

 

ARTIK BUNDAN SONRA KAZAKİSTAN’DA RUS ETKİSİ VARDIR!

 

Amiral Yaycı, Kazakistan’da son yaşanan olaylardan sonra artık bu bölgede Rus etkisinin olduğunu ve müdahale eden KGAÖ’nün bölgeden çekilmesi kapsamında bile bu durumun değişmeyeceğini ifade etti. Yaycı, “Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, yarından itibaren Kazakistan’ı boşaltmaya başladı vesaire. Bunlar önemli değil… Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün askerlerinin bir kısmının oradan çekilmesi bundan sonra orada Rus etkisinin sona ereceğini anlamına gelmeyecektir.  Asla mümkün değildir. Artık bundan sonra Kazakistan’da Rusya etkisi vardır.” dedi.

 

NEDEN TURAN ORDUSU KURULMASIN?

 

Emre Diner’in Kazakistan’daki olayların ardından Amiral Yaycı tarafından gündeme getirilen Türk Devletleri Teşkilatı askeri iş birliği (Turan Ordusu) fikrine yönelik sorusunu da yanıtlayan Yaycı, “Turan Ordusu diye sembolik güzel bir isim olduğu için, çok etki doğuracağı için bunu kullandım ben. Bildiğiniz gibi Yunan ve Ermeni Basını müthiş bir tepki verdi. Bu da basit bir turnusol kâğıdı konuştuğumuz gibi. Bu turnusol kâğıdı da şunu gösteriyor; Yunan ve Ermeni medyası rahatsız ise Azerbaycan’dan da çok destek verici geri beslemeler oldu. O medyada da çokça yer aldı. Bunlar turnusol kâğıdı. Dostumuz sevinir, düşmanımız tepki gösteriyor ise demek ki doğru bir teklif, doğru bir yöntem demektir bu. Çok basit. Şimdi, Türk Devletleri Teşkilatı’nın mutlaka askeri ayağının kurulması lazımdır. Bu askeri ayağı bir savunma iş birliği teşkilatı olmalıdır. Adına Turan Ordusu demeyelim. Türk Devletleri Savunma İş birliği Teşkilatı diyelim. Bu bir Savunma İş birliği Teşkilatı, ittifakı olmalıdır. Adına Turan Ordusu da diyebiliriz, Türk Ordusu da diyebiliriz. Başka bir şey de diyebiliriz. Ancak, bir askeri iş birliği teşkilatı kurulması şarttır. Neden? Bugün o gösterdiğiniz devletlerin arasında Azerbaycan yoktur. Türkmenistan yoktur. Özbekistan yoktur. Çünkü bunların hepsi hedeftedir. Bunların hepsi FETÖ’nün hedefindedir. Dolayısı ile FETÖ, ABD ve Rusya’nın emrindedir. Böyle bir durumda Allah muhafaza, o zaman bizim böyle bir durumda birbirimize yardım edebilmek açısından Azerbaycan ile yaptığımız gibi bir ittifak yani, ‘sana saldıran bana saldırmış olur, bana saldıran sana saldırmış olur’ anlayışı ile bu ittifakın kurulması şarttır. Bu ittifak kurulduğu zaman dünyada bir güç olarak ortaya çıkarız. Şimdi, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne baktığınız zaman askeri varlığı çok cılız gözüküyor değil mi? Bir tabur asker, en fazla işte Rusya Tümen Komutanlığı var. Ancak, neticede şu çıktı, bakın bu olayların sonucunda şu çıktı; Dünya’da iki kutuplu bir jeopolitik, jeostratejik bir çaba var. Bu destekleniyor. NATO’nun karşısında bugüne dek varlık gösteremeyen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü bir başka örgüt olarak ortaya çıkıyor. Ciddi şekilde gitti Kazakistan’a müdahale etti. Aslında, NATO’nun 5. maddesi gibidir bu. NATO’nun 5. maddesinin benzeridir anlaşmanın da maddesi. Gitti, müdahale etti, şu veya bu şekilde. Bu artık NATO karşısında bir başka askeri örgüt olduğunu gösteriyor. Bu örgüt göreceksiniz ki gittikçe güçlenecek. Çünkü, Amerika ile Rusya anlaştı. Üçüncü bir kutup çıkmasın, üçüncü kutup da Çin olmasın. Biz tekrar iki kutuplu bir askeri düzene geçelim. Bu ABD’nin de çok işine gelir. Çünkü ABD, Avrupa’daki varlığını da sürdürmek istiyor aynı zamanda. O nedenle NATO’yu da güçlendirmek, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nü de güçlendirmek her ikisinin de işine gelir. O zaman, bizim burada kendi menfaatlerimizi koruyacak, kendi güvenliğimizi sağlayacak Türk Devletleri olarak bir teşkilatlanmaya gitmemiz çok meşrudur ve gereklidir. Bakın, Avrupa Ordusu kuruluyor. Dün karar verildi tekrar, dile getirildi. O zaman neden bir Turan Ordusu kurulmasın? Bu büyük bir fırsattır. Bu olay bizim için büyük bir fırsattır. Bu olaydan bu yönden istifade edilmeli ama hemen hayata geçirilmelidir. Ne kadar gecikirsek dış güçlerin müdahalesi ve engelleme gayretleri artar.” değerlendirmesinde bulundu.