Doğu Akdeniz’in Enerji Jeopolitiği ve Mavi Vatan ( Şafak Yıldırım )

Sosyal Medyada Paylaş!

 

Doğu Akdeniz’in Enerji Jeopolitiği ve Mavi Vatan

TÜRK DEGS Araştırmacısı Şafak Yıldırım

Harita; Doğu Akdeniz’de Kanıtlanmış Enerji Rezervleri

Batılı devletlerin Suriye, Irak ve İran’daki istikrarsız durumdan kaynaklanan enerji ihtiyacının yoğunlaşması, 24 Şubat 2022 tarihli Ukrayna-Rusya Savaşı’nın da küresel enerji piyasalarını derinden sarsmasıyla birlikte küresel enerji odağı tam manasıyla Doğu Akdeniz’e çevrilmiş durumdadır. Doğu Akdeniz’de yeni enerji kaynaklarının bulunmasıyla birlikte bölgenin uluslararası enerji piyasası ve politikalarındaki rolü daha önemli hale gelmiştir. I. ve II. Dünya Savaşlarının ana motivasyonu olan enerji kaynaklarına ulaşma rekabeti günümüzde Doğu Akdeniz’de zengin hidrokarbon kaynaklarının bulunmasıyla birlikte bölgeyi küresel enerji politika ve faaliyetlerinin merkezine oturmuştur. Diğer yandan Doğu Akdeniz’in jeopolitik konumu Ortadoğu ve Kuzey Afrika petrollerine olan yakınlığı enerji kaynakları üzerinde hakimiyet kurmak isteyen güçlerin mücadele alanına dönüşmüştür. Mavi Vatan’ın Doğu Akdeniz parçası hem Türkiye hem de küresel güçler için çok daha stratejik bir hale dönüşmektedir[1].

Harita; Doğu Akdeniz’de Kıyı Şeridi Uzunlukları

2000’li yıllardan itibaren Doğu Akdeniz’de GKRY, İsrail ve Mısır’ın MEB ilan etmesiyle birlikte bölgede hidrokarbon kaynaklarının yanı sıra canlı ve cansız kaynakların paylaşımı çerçevesinde ciddi meseleleri barındırmaktadır. Türkiye’nin Mavi Vatan Doktrini’nin öngördüğü sınırlar çerçevesinde Doğu Akdeniz’de MEB ilan etmesi; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki canlı-cansız varlıklar üzerindeki haklarının garanti altına alınması son derece elzem bir hale gelmiştir. Özellikle Yunanistan ve GKRY’nin hiçbir hukuki temeli olmayan ve hakkaniyetten uzak Seville Haritası, Türkiye’yi Antalya Körfezine hapsetmeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin Mavi Vatan Doktrini kapsamında hakkaniyetsizliğe karşı hukuk zemininde mücadele göstermesi, balıkçılık ve avcılık, deniz alanlarının kullanımı, çok boyutlu bölgesel ve küresel krizlerin ortaya çıkmaması için Türkiye’nin Mavi Vatan Doktrini’nin öngördüğü sınırlar içerisinde MEB ilan etmesi son derece elzemdir.