EGEMEN HAREKAT PLANI

Sosyal Medyada Paylaş!

Türkler ve Yunanlar tarih sahnesinde bir çok kez karşı karşıya gelmişlerdir. Bunların en önemlilerinden biri ise Kıbrıs Barış Harekatı olarak kabul edilebilir. Uzun süreli sürtüşmelerden sonra 20 Temmuz 1974’te harekat başlamış ve 18 Ağustos 1974’te  harekat sonlandırılmış, adadaki Yunan keyfiyetine son verilmiştir.

Türkiye; Kıbrıs Barış Harekatı’ndan gücünü ve neler yapabileceğini göstermiş, savaşın karşı tarafını ağır bir hezimete uğratmıştır. Ancak asıl sorunlar şimdi peşi sıra gelecektir. Çünkü Kıbrıs Barış Harekatı’nın haksız olduğunu düşünen ve Yunan keyfiyetinin hesabını Türkiye Cumhuriyeti Devletine kesmek isteyen devletler Türkiye’yi yalnızlaştırma politikasına ve bir dizi yaptırımlara tabi tutmuştur. İşte bu yalnızlık ve ambargo döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti uzun zamandan beri doğal düşman olan Yunanistan’a karşı bir takım stratejiler ve planlar geliştirmiştir. Öyle ki ileride göreceğimiz üzere en rütbesizinden en rütbelisine kadar herkesin emeği olan bu planlar, Yunan komutanları şaşkınlığa uğratacaktır.

Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Türkiye’nin olası bir savaş durumuna karşı aldığı önlemlerden en büyüğü belki de Ege Ordusu’ydu. Ege Ordusu, Türk ordusunun içinde ve NATO’dan ayrık bir şekilde yapılandırılmış bir orduydu. Her ne kadar bu durum diğer müteffikleri -ki özellikle Yunanistan ve Amerika’yı – rahatsız etse de Türkiye Ege Ordusu’ndan bir an bile vazgeçmemişti. Bu plan olası bir savaş durumunda Yunanistan’ın sonu olacaktı çünkü...

Ta ki Kozmik Oda’nın ismi haber kanallarına kadar düşene dek...

26 Aralık 2009 Cumartesi günü bugün Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olduğunu bildiğimiz savcılar Özel Harp Dairesi’nin kapısına dayanmış ve tabiri caizse Türk Devleti’nin en kılcal damarlarının bulunduğu kozmik odaya girmeye çalışmışlardır. Ancak kozmik odaya girme istekleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Bu olaydan yaklaşık 4 yıl sonra 25 Şubat 2013’te Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olan savcılar kozmik odayı açtırmayı başarmış ve devletin en kılcallarındaki bilgileri ellerinin altına almışlardır.

O dönem kozmik odaya girildiği için çoşkuyla dolan Fetullahçı Terör Örgütü mensupları bu çoşkularını o kadar abartmıştı ki “devletin namusu” diye tabir edebileceğimiz kozmik oda görüntülerini kendi gazetelerinde bile  paylaşmışlardı.

O gün kozmik odaya bir düşman ordusu edasıyla girildiğinde Ege Ordusu’na ait bütün envanter ve harekat bilgileri FETÖ mensubu savcıların bir adım uzağındaydı, tabi o belgelerin kalleşçe düşman ülkelere verilmesi de...

Öyle de yaptılar. Ege Ordusu’na dair bütün envanter bilgileri; gizli mühimmat depoları, olası bir savaş durumunda halkı ateşleyecek ve onları örgütleyecek kişiler, bunların adresleri yani Ege Ordusu’na ait her detay hem ülke halkıyla hem de dünya kamuoyuyla paylaşıldı. FETÖ mensubu Mehmet Baransu günler boyunca Ege Ordusu’nu ve Egemen Harekat Planı’nı Taraf Gazetesi’nde yazdı.

Egemen Harekat planı ve Ege Ordusu, FETÖ mensubu hainler münasebetiyle Yunanistan’a teslim edilmeden önce Yunan Ordusu, Türk Ordusu’nun olası bir savaş durumunda Adalara saldıracağını düşünüyor ve bütün planını buna göre yapıyordu. Ancak Egemen Harekat Planı’na göre Türk Ordusu Adalar’dan değil, evvela Batı Trakya üzerinden Selanik’e ve oradan da yıldırım harekatıyla Atina’ya yürüyecek Yunan Kolordusu’nun deyim yerindeyse belini kıracaktı. Öyle ki Yunan Kara Kuvvetleri’nde general olan Frangoulis Frangos şöyle bir söz sarf etmişti “ Türklerin şeytanca planlarına önlem aldık. Savaş böyle gelişseydi hiç şansımız yoktu. Kolordumuz imha edilirdi.”...

O günden sonra Yunanistan Egemen Hareket Planı’nı gözeterek Türk ordusuna karşı zaafiyetlerini azaltmaya yönelik hareketler yapmıştır. Bunlara örnek olarak ordumuzun  Egemen Harekat Planı’na göre Yunan topraklarına giriş yapacağı bölgeye kazılan ve mülteciler için kazıldığı söylenen 120 km uzunluğa ve 30 metre genişliğe sahip hendekler, Dedeağaç ve benzeri bölgelere konuşlandırılan Amerikan üsleri örnek olarak verilebilir.

Sonuç olarak Egemen Harekat Planı ve Ege Ordusu’nun sızdırılması Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en büyük kalleşliğidir. Hırsız içeriden olursa kapı kilit tutmaz lafının kanlı canlı örneğidir.

Ancak unutulmamalıdır ki, dün Egemen Harekat Planını hazırlayan Türk Ordusu bugün de yarın da hep ayakta olacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı haince planları olan herkesin karşısında dimdik duracaktır.

TÜRK DEGS GÖNÜLLÜ ARAŞTIRMACISI MERT AKMAN