EGEMENLİĞİ ANTLAŞMALARLA DEVREDİLMEMİŞ ADA, ADACIK VE KAYALIKLAR (EGAYDAAK) MESELESİ

Sosyal Medyada Paylaş!

 

EGEMENLİĞİ ANTLAŞMALARLA DEVREDİLMEMİŞ ADA, ADACIK VE KAYALIKLAR (EGAYDAAK) MESELESİ

TÜRK DEGS Gönüllü Araştırmacısı Ece Esra Benli

 

Uluslararası hukuk çerçevesinde Adalar Denizi meselesini ele aldığımızda iki ülke arasında Yunanistan’ın sorun olarak ileri sürdüğü meselelerle karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Adalar Denizi’nde yaşanan temel mesele de geniş çaplı bakıldığında EGAYDAAK sorunu olarak karşımıza çıkmakta ve Adalar Denizi’nde Yunanistan’ın tetiklediği ana başlıklar arasında yerini almaktadır.

   EGAYDAAK’ın açıklamasına baktığımızda egemenliği antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklar şeklinde kısaca özetleyebilmekteyiz. EGAYDAAK kapsamında 152 grup bulunmaktadır. (Yaycı, EGAYDAAK, 2021) Adalar Denizi’nde ulusal egemenlik sınırlarını ilgilendiren bir diğer sorun da bu denizde hükümranlık sınırlarını belirleyen antlaşmalarda adları belirtilen ve egemenlik devrinde mutabık kalınan adalar dışında kalan ada, adacık ve kayalıklar üzerinde Yunanistan’ın egemenlik iddiasında olmasıdır.

   Adalar Denizi’nde adalar üzerindeki hakimiyetin tarihsel serüvenine baktığımızda Osmanlı İmparatorluğunun Venediklilerden, Cenevizlilerden ve Rodos Şövalyelerinden aldığı, bir bölümü Anadolu’nun doğal uzantısı olan Adalar Deniziadalarına ilk çıkışımız 1089-1090 yıllarında ÇAKA Bey komutasında Midilli ve Sakız’ın fethiyle gerçekleşmiştir. (Çobanoğlu, 2020) Daha sonra Menteşe, Aydın, Saruhan ve Karesi Beylikleri bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Daha sonra Yıldırım Beyazıt (1389-1402), Çelebi Mehmet (1413-1451), II. Murat (1421-1451) dönemlerinde akınlar ve işgaller yapılmışsa da kalıcı bir fetihe dönüşmemiştir. Adaların fethi; Girit hariç, Fatih Sultan Mehmet döneminde (1456’da Taşoz ve Limni’nin fethiyle başlayıp, 1470, 1479 yılları arasında ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1522, 1538) yıllarında olmak üzere iki aşamada gerçekleşmiş ve 1715’te İstandil’in (Tinos) alınmasına kadar 250 yıl sürmüştür. (Çobanoğlu, 2020)

   Yunanistan yarımadası ile Anadolu yarımadası arasında bulunan ve toplam alanı 23.000 kilometrekare kadar olan Adalar Denizi’ndeki 3000’e yakın ada ve adacık, fiili olarak Osmanlı döneminde tamamen elimizden çıkmıştı. Kurtuluş Savaşı sonunda 1923 Lozan antlaşması ve II. Dünya Savaşına katılmadığımız için davet edilmediğimiz 1947 Paris Sözleşmesiyle Osmanlı’nın kaybettiği adaların durumu tescillenmiştir. (Çobanoğlu, 2020)

    Tarih sırasıyla adalar konusuna etki eden bu antlaşmalar şunlardır; 18 Ekim 1912 Uşi Barış Antlaşması, 17/30 Mayıs Londra Antlaşması, 1/14 Kasım 1913 Atina Antlaşması, 13 Şubat 1914 tarihinde Yunanistan Hükümeti’ne tebliğ edilen Altı Büyük Devlet Kararı, 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşması, 10 Şubat 1947 Paris İtalyan Barış Antlaşması’dır. (Aksu, 2017) İki ülke arasında Egaydaak anlaşmazlığı üzerinden başvurulacak iki ana antlaşma 1923 Lozan Barış Antlaşması[1] ve 1947 Paris Barış Antlaşması’dır[2].  İlgili antlaşmalarsa öne sürülen ve eAdalar Denizi’nde egemenlik konusunun değişime uğradığı en önemli tarihlerden bir tanesi de 24 Nisan 1830’dur. Bu tarihte Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması ile birlikte Eğriboz, Kuzey Sporat Adaları, Siklat Adaları da elimizden çıkmıştır.

Adalar Deniziadalarını coğrafi konumlarına göre değerlendirdiğimizde; BOĞAZ ÖNÜ ADALARI – (Limni, Semadirek, Gökçeada, Bozcaada, Tavşan Adası, Taşoz, Ayios Evstratios) DOĞU ADALAR DENİZİADALARI – (Midilli, Sakız, Sisam, İkaria Hiyos, Samos) ONİKİ ADA – (İstanköy, Sümbeki, Patmos, Lipsos, Leros, Kalimnos, Tilos, Kalki, Astipalaia, Rodos, Meis, İncirli)  KUZEY SPORAT ADALARI (Şeytan, Eğriboz, Akiatos, Skopeles, Alonisos, Pelagos, Piperi, Skiros) KİKLAT ADALARI (Yunanistan anakarası yakınındakiler) GİRİT ADALARI (Girit, Kerpe, Kasot, Andikitira, Kriti, Gavdos) olarak isimlendirebiliriz. (Çobanoğlu, 2020)

 

   Türkiye’nin, Ege’deki toplam karasuyunun Adalar Denizi’nin %7,55’ine; sadece EGAYDAAK karasuyunun ise %5,5’ine karşılık geldiği, EGAYDAAK karasularının neredeyse Trakya bölgemizin yüzölçümünün yarısı kadar bir alan oluşturduğu dikkate alındığında durumun ülkelerin hakimiyet pozisyonları açısında ne kadar önemli bir konumda olduğu daha iyi anlaşılacaktır. EGAYDAAK zengin enerji kaynaklarına sahip olduğu ifade edilen Adalar Denizi’nde deniz yetki alanlarının belirlenmesinde temel faktör olarak da karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla çoğu oldukça büyük birer ada olan bu coğrafi formasyonları basit bir kayalık sorunu olarak görmek mümkün değildir. (Doğu Akdeniz Politik, 2020)    

   Türkiye, EGAYDAAK’ların varlığını, yakın tarihimizde 25 Aralık 1995 günü “Figen Akat” isimli Türk ticaret gemisi Bodrum-Gümüşlük’ten 3,8 mil (7 km) açıkta bulunan Kardak Kayalıklarında karaya oturması ile gündeme getirmiştir. Kardak Krizi, Yunanistan’ın kışkırtması ile her iki ülkeyi savaşın eşiğine getirmiştir ancak Yunanistan geri çekilmek durumunda kalmıştır. Sorun, hala iki ülke arasında en ciddi ve karmaşık gündem maddesini oluşturmaya devam etmektedir.  Sorun, sayıları yaklaşık 152 Ada, Adacık ve Kayalığın (EGAYDAAK) sahip olduğu karasuları ile bunun gelecekte Münhasır Ekonomik Bölge ve Kıta Sahanlığı paylaşımına etkileridir. (Kabaca %6’lık bir etki söz konusudur ki çok önemli bir alanı kapsar. (Yaycı, Yunanistan Talepleri (Ege Sorunları), 2020)) Sorun, Yunanistan’ın uluslararası hukuk çerçevesindeki kuralları da ihlal ederek Anadolu sahillerinden itibaren üç deniz mili mesafenin dışında kalan bütün ada, adacık ve kayalıklara sahip olmak istemesinden kaynaklanmaktadır. EGAYDAAK sorununu yalnızca hakimiyet sorunu olarak indirgemek yanlış olacaktır. Zira kıta sahanlığı ve hava sahası sorunları gibi Adalar Denizi’nde deniz ve hava yetki alanlarının paylaşımını ilgilendiren sorunları ile bağlantılı ve karşılıklı etkileşim içindedir. EGAYDAAK sorunu çözümlenmeden diğer sorunların da neticelendirilmesi kolay olmayacaktır. (MENGİ, 2008)

 

 

References

Aksu, F. (2017). Turkish Greek. EGEMENLİĞİ ANTLAŞMALARLA DEVREDİLMEMİŞ ADA, ADACIK VE KAYALIKLAR: http://www.turkishgreek.org/index.php/ikili-iliskiler/uyusmazliklar/ege-denizi-ne-iliskin-uyusmazliklar/egemenligi-devredilmeyen-ada-adac-k-ve-kayal-klar-sorunu#_ftn1 adresinden alındı

Çağlayan, Y. Ş. (2021). jurnal.ist. https://www.gzt.com/video/jurnalist/editor-anlatiyor-egaydaak-nedir-2189622 adresinden alındı

Çobanoğlu, S. (2020). RUBASAM. https://www.rubasam.com/ege-adalarini-nasil-kaybettik.html adresinden alındı

Editör. (2020). Doğu Akdeniz Politik. EGAYDAAK Kapsamındaki Adaların Askerileştirilmesi ve Yerleşime Açılması: https://doguakdenizpolitik.com/egaydaak-kapsamindaki-adalarin-askerilestirilmesi-ve-yerlesime-acilmasi/ adresinden alındı

MENGİ, E. (2008). EGE’DEKİ TÜRK-YUNAN SORUNLARININ, ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN İNCELENMESİ. KOCAELİ.

TBMM. (tarih yok). Lozan sulh muahedenamesinin kabulüne dair kanunlar: https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc002/kanuntbmmc002/kanuntbmmc00200343.pdf adresinden alındı

Yaycı, C. (2020). Yunanistan Talepleri (Adalar DeniziSorunları). C. Yaycı içinde, Yunanistan Talepleri (Adalar DeniziSorunları). https://www.aydinlik.com.tr/haber/cem-gurdeniz-ege-denizindeki-gri-bolgeler-172048 adresinden alındı

Yaycı, C. (2021). EGAYDAAK. https://www.youtube.com/watch?v=EPiPZcs-FJY adresinden alındı

 


[1] Lozan Barış Antlaşması’ndaki ilgili kısımlar 6, 12, 15 ve 16. Maddelerinde yer almaktadır.

Lozan Antlaşması’nın 6. Maddesi’ne göre; “.... İşbu muahedede hilâfına bir hüküm olmadıkça, hududu bahriye, sahilden üç milden dûn mesafede kâin ada ve adacıkları ihtiva eder.”

Lozan Antlaşması’nın 12. Maddesi’ne göre; “İmroz ve Bozca adalarıyla Tavşan adalarından gayri Şarki bahrisefit adaları ve bilhassa Limini, Semendirek Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya adaları üzerinde Yunan hâkimiyetine dair 17 - 30 mayıs 1913 tarihli Londra Muahedenamesinin beşinci ve 1 - 14 teşrinisani 1913 tarihli Atina Muahedenamesinin on beşinci maddeleri ahkâmına teptin 13 şubat 1914 tarihli Londra konferansında ittihaz edilip 13 şubat 1914 tarihinde Yunan hüküm îtine tebliğ edilen karar, işbu Muahedenamenin İtalya’nın hâkimiyeti altına vazedilen ve 15 nci maddede mezkûr olan adalara müteallik ahkâmı mahfuz kalmak şartiyle, teyit edilmiştir. Asya sahilinden üç milden dun mesafede kâin adalar, işbu Muahede de hilâfına sarahat bulunmadıkça, Türkiye hâkimiyeti altında kalacaklardır.”

Lozan Antlaşması’nın 15. Maddesi’ne göre; “Türkiye zirde tadat olunan adalar üzerindeki bilcümle hukuk ve müstenidatından İtalya lehine feragat eder. Elyevm İtalya’nın tahtı işgalinde bulunan Asfampalya (Astropalia), Rodos (Rhodes), Kalki (Carki), Skarpanto, Kazos (Casso), Piskopis (Tiles), Misiros (Misyros), Kalimnos (Kalymnos), Leros, Patmos, Lipsos (Lipso), Sombeki (Symi) ve îstanköy (Kos) adalarıyla bunların tevabiinde olan adacıklar ve Meyis (Castellorizo) adası (2 numaralı haritaya müracaat).”

Lozan Antlaşması’nın 16. Maddesi’ne göre; “Türkiye işbu Muahedede musarrah hudutlar haricinde kâin bilcümle _ arazi üzerinde ve bu araziye müteallik ve kezalik işbu Muahede ile üzerlerinde kendi hakkı hâkimiyeti tanınmış olan adalardan gayri cezireler üzerindeki, bu arazi ve cezirelerin mukadderatı alâkadarlar tarafından tâyin edilmiş veya edilecektir- her ne mahiyette olursa olsun haiz olduğu bilcümle hukuk ve müstenidatından feragat ettiğini beyan eyler. îşbu maddenin ahkâmı mücaverat münasebetiyle Türkiye ile hemhudut memleketler arasında takarrür etmiş veya edecek olan ahkâmı hususiyeyi ihlâl etmez.” (TBMM)

[2] Paris Barış Antlaşması’nın 14. Maddesi’ne göre; “İtalya işbu Andlaşma ile aşağıda belirtilen Onikiada’yı tüm egemenliği ile Yunanistan’a terk eder; yani, Stampalia (Astropalia), Rhodes (Rhodos), Calki (Kharki), Scarpanto, Cassos (Casso), Piscopis (Tilos), Misiros (Nisisros), Calimnos (Kalymnos),Leros, Patmos, Lipsos (Lipso), Simi (Symi), Cos (Kos) ve Castellorizo ve bitişik adacıklar.” (Aksu, 2017)