FETÖ’nün ABD İşgaline “Hizmeti” ve Irak Türklerinin Eğitim Davasına Darbesi

Sosyal Medyada Paylaş!

 

FETÖ’nün ABD İşgaline “Hizmeti” ve Irak Türklerinin Eğitim Davasına Darbesi

TÜRK DEGS Araştırmacısı D. Mert Tupuz

 

Irak’ta ilk olarak 1994’te Erbil’de faaliyetlere başlayan FETÖ, Işık okulları isimli kurumu kurarak Irak’a giriş yapmıştır.  Yaklaşık 30 yıldır bölgede faaliyet gösteren FETÖ,  Kerkük’ten Basra’ya kadar birçok yerde okullar açmıştır.     Bu okullar şu şekildedir;

42 Okul 1 Üniversite;

Bağdat - 9 okul ISHIK Okulları

Basra – 9 okul ISHIK Okulları

Kerkük – 6 okul ÇAĞ Okulları

Erbil – 5 okul RONAKİ HEWLER EDUCATION Okulları

Süleymaniye ve Halepçe – 13 UNITED SCIENCE COLLAGES Okulları

Erbil 1 Üniversite: ISIK Üniversitesi (Bölgesel Yönetime devredildi. Ancak Çalışanlar ve kadro hala aynı. Yeni İsmi Kürtçe IŞIK anlamına gelen TISHK) (Anadolu Ajansı)

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’nin girişimleriyle okulların bazıları kapatılmış olsa da, birçoğu isim değiştirerek ya da başka paravan kurumlar kurulup devredilmek suretiyle faaliyetlerine devam etmektedir. Bu kurumlardan en çok okul devredilmiş olanı ise “ Stirling School”. Aylık gelirinin 50 milyon $ olan işletme bünyesine 36 tane FETÖ okulu devredilmiş, FETÖ çıkarlarına hizmet ettirmek üzere eğitim sistemini hala devam ettirmektedir. (Anadolu Ajansı)

FETÖ’nün ABD’ye “hizmet”i

2003 ABD işgalinden sonra bölgede hareket alanını artıran FETÖ, Irak’ın Kuzeyi Bölgesel Yönetim(IKBY)’i dışına da çıkarak tüm ülke sathında okullar açmıştır. Irak’ta bilindiği üzere Türkler, Kürtler ve Araplar olmak üzere 3 ana kurucu unsur mevcuttur. Ancak ABD öncülüğündeki koalisyon, Türkleri yok sayarak, adını dahi anmama stratejisini izlemiştir. Bu stratejinin bir parçası olarak da FETÖ’yü sahada aktif olarak kullanmıştır. FETÖ’nün okulları, Türklerin yoğun yaşadığı bölgelerde özellikle Kerkük’te eğitim dili %100 İngilizce okullar açarak kültür ve eğitim yönünden yozlaşmanın yolunu açmıştır. Irak Türklerinin Eğitim Davası son yıllarda akamete uğramış neredeyse yok olma seviyesine gelmiştir.

 

ABD Hükümeti Tarafından Hazırlanmış Irak Demografi Haritası

 

Bunlarla birlikte FETÖ, bölgede ABD’nin istekleri doğrultusunda IKBY ile arasını iyi tutmuş, bölgede güçlü bir yapı kurma yoluna gitmiştir. Kurduğu sivil toplum kuruluşları, okullar, üniversite ve çeşitli medya kuruluşları ile birlikte ABD’nin ve IKBY’nin bölgesel amaçları doğrultusunda hareket etmiştir. Bu sırada bölgenin ileri gelenleri ile arayı sıkı tutmuş ve bu kişilere ABD aracılığıyla imtiyazlar tanımıştır. Bölgesel Yönetim başkanı Barzani’nin çocukları, torunları, yeğenleri ve ailenin birçok bireyi bu okullar eğitim gördü ve yetişti.

Yine FETÖ’ye ait olan “Devran Radyo”ya destek Barzanilerden geldi ve hiç eksilmedi. Bunun haricinde Barzanilere ait olan “Rüdaw”, çalışanlarının tamamı FETÖ’nün okullarından mezun oldu. Ayrıca FETÖ’nün uluslararası bağlantıları sayesinde yurtdışında büyük kanallarda staj, çalışma ve danışmanlık hizmeti gibi birçok bağlantı kurarak kanalın gelişmesine katkıda bulundu. Bu sıralarda tamamı soydaşımız olan Irak Türklerine ait “Türkmeneli TV”ye, hiç böyle yardımlar yapılmadı ve herhangi bir konuda destek sunulmadı.

FETÖ’nün bölgede sözünü geçirdiğinin, nasıl sızdığının bir başka örneği de Erbil Valisi’ni kullanmalarıdır. Erbil Valisi’nin iki oğlunu “tam burslu” bir şekilde FETÖ okullarında okutan FETÖ’cüler ileride kullanmak üzere yatırım yapmıştı. 15 Temmuz 2016’dan sonra Türkiye’de büyük bir hezimete uğramalarının ardından Irak’a kaçan FETÖ’cülere Erbil Valisi sahip çıkmış, yurtdışında istedikleri yerlere kaçabilmeleri için Vali onayına tabii “Pasaportlar” çıkartarak firar etmiş FETÖ’cülere hizmet etmiştir.

FETÖ’nün ilişkileri sadece IKBY ile sınırlı kalmayarak, PKK’nın sözde yönetim kadrosunun bulunduğu Kandil ile de çok sıkıdır. PKK’nın nüfuz alanı olan yerlerde okul açmak için PKK’nın sözde yöneticisi Karayılan ile FETÖ’nün bölge ve ülke imamları toplantılar yaparak, çeşitli alanlarda zımni de olsa birlikte hareket etme ve işbirliği mutabakatına varmıştır. Bu yapılan işbirliğini gösterir en önemli kanıtlardan birisi ise, PKK’nın “TÜRKMENELİ’NİN KALBİ” Kerkük’te 2. Ofisini açmasıdır. Ayrıca son seçimlerde Kerkük’ten 2 milletvekili adayı gösterebilecek kadar da ileri gidebilmiştir.

Irak Türk Eğitim Davası

2003 yılından sonra Irak’ta otoriter rejimin devrilmesinin ardından ülkede yaşayan milletler kendi dillerinde eğitim, dini inancına göre ibadet gibi birçok konuda özgürleşmeye başlamıştı. Türkler de kendilerine Türkiye Türkçesi temelli bir eğitim sistemi kurmaya başlamıştı. Ta ki FETÖ, bölgeye gelip bu düzeni bozmaya çalışana kadar. 1990’ların başlarında Irak’ın Kuzeyi’ndeki Erbil’de Türkçe eğitime başlayan Irak Türkleri, Türkiye’den çeşitli kurumlarla işbirliği içinde anadilde eğitimlerini geliştirerek kaliteli bir sistem kurmuştu. Ancak FETÖ geldiğinde eğitim dili olarak %100 İngilizce okullar kurması ve bölgenin ileri gelenleri başta olmak üzere klasik taktiğini devreye sokarak, Türkiye’den birçok kamu kurumunun desteği ve yönlendirmesiyle bölgede yaşayan Türkmenler çocuklarını bu okullara göndererek ilk etaptaki kültürel yozlaşmanın başlamasını sağladı.

2003’lü yıllarda, Türkmen okullarının seviyesi diğer okullara nazaran o kadar ileri seviyedeydi ki, diğer milletler torpil yaptırmaya çalışarak yahut başka şekillerde kendi çocuklarını bu okullara gönderme gayretindeydi.

Önceki yıllarda her sene binlerce öğrenci kayıt yaptırıp bu okullarda okurken, 2022 yılında kayıt yaptıran öğrenci sayısı 97 kişiyle sınırlı kaldı.

Bazı Türkmen okullarındaki öğrenci sayısı 3-5 olması sebebiyle Bağdat tarafından bu okulların boşa var olduğu yönünde çeşitli ikazlar ile Türkmen okullarının kapatılma riski oluşmaya başlamıştır.

Irak’ta 2 çeşit müfredat vardır. 1- Bölgesel Yönetim müfredatı, 2- Bağdat Müfredatı. Bölgesel Yönetim tarafında kalmış iki önemli şehir olan Erbil ve Kifri şehirlerindeki eğitim ile Telafer’den Mendeli’ye uzanan hattaki eğitim sistemi ve yozlaşma şekli farklılık göstermektedir. Bölgesel Yönetim’in etkisindeki şehirlerdeki Türkmen eğitimi tamamen baskı üzerine inşa edilmiş durumdadır. Türkmenlerin üniversiteye giriş başarılarının 2011’li yıllarda %50-%70 arasında olduğu, ancak 2022 yılına gelindiğinde başarının bu kadar kısa bir vakitte “%0”a gerilediği görülmektedir.

Kerkük ve diğer Türk vilayetlerinde(Bölgesel Yönetimde olmayan) Eğitime bakış tamamen siyasi! Öğretmenler ve öğrencilere yaklaşım siyaseten bir gayesi olanlar tarafından yozlaştırılmış durumda. Öğrencileri oy deposu olarak gören öğretmenler sadece öğrencileri oy potansiyeli olarak görüp seçime dönük hususi bir yatırım yapıyor. Öğrencilerin aldığı/ alacağı kaliteli eğitimi düşünen yok. Pozitif bilimlerle iştigal eden öğretmen yetişmiyor. Fizik, Kimya, Matematik gibi birçok derste hocalar yetişmiyor, dersler boş geçiyor. Buna benzer bir hikâye 1970’lerde rastlanıyor. O dönem de Türk okullarına rağbet azaldığı için okullar kapatılıyor.

Türk şehirlerine yerleştirilmiş Arap aşiretleri de durumları karıştırıyor. Aşiretler Türkmen siyasetçilere baskı yapıyor, okullarda eğitim Arapça olsun vs. şeklinde. Siyasetçiler de bu duruma tepki göstermiyor, hatta buna itiraz eden öğretmenleri de uyarıyorlar. Siyasi ikbal uğruna milli kimliğin korunmasını feda ediyorlar.

Bölgesel Yönetim tarafında ise durum daha kötü durumda. Toplamda 15 Türkmen okul kotası mevcut. Bölgesel yönetim baskısıyla okulların isimleri değiştiriliyor, eğitimler geriye çekiliyor, üniversite imtihanlarında Türkçe yapılan sınavlar daha zor yapılıyor/ Kürtçeden Türkçeye çevrilen sorular tam dil bilgisini karşılamadığı için sorular yanlış çıkıyor, yanlış çıksa dahi sorular iptal edilmiyor.

 

Türkmeneli’nde soydaşlarımıza karşı işlenen alenen suçlar var. Bunlara karşı önlem almak, hem Türkiye’nin yararına, hem de bölgede milli benliğini yitirmemek için mücadele eden Misak-ı Milli’nin asli unsuru Türk soydaşlarımıza sahip çıkılmış olacaktır. Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak, tarihimize olan borcumuzu ödememiz açısından büyük öneme haizdir. Çünkü Irak’ta Türk’ün varlığı demek, anavatanın salahiyeti demektir.