İNGİLTERE KIBRIS’TAKİ TOPRAKLARI ÜZERİNDEN MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE İSTİYOR!

Sosyal Medyada Paylaş!

6 Ekim 2021 tarihli Rum Gazeteleri İngiltere’nin Türkiye ile Kıbrıs Adası özelinde görüşmeler yürüttüğünü ve Türkiye’ye destek karşılığında Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge taleplerinde bulunacağı...” iddialarında bulundu.

Bu gelişmelerle birlikte TÜRK DEGS Başkanı (M) Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın uzun yıllardır makaleleri, konferansları ve katıldığı birçok platformda gündeme getirdiği “İngiltere’nin Kıbrıs Adası’ndaki politikalarına yönelik öngörü ve değerlendirmeleri de tekrar gündeme geldi.

Doç. Dr. Cihat Yaycı, Kıbrıs Adasındaki İngiltere varlığını on yıldan uzun bir zamandır makale, kitap, konferans ve birçok platformda tüm boyutlarıyla değerlendirmiştir. 2012 yılında Kaleme aldığı ve bu alanda birçok normatif dengenin de doğmasına neden olan “DOĞU AKDENİZ’DE DENİZ YETKİ ALANLARININ PAYLAŞILMASI SORUNU VE TÜRKİYE” Başlıklı Makalesinde de İngiltere’nin adadaki varlığına hem askeri hem de siyasi bakımından bir değerlendirme yapmış ve İngiltere’nin adadaki varlığına şu şekilde kompleks bir değerlendirme yapmıştır;

“Zira tarihsel süreçte küresel ve bölgesel güçler, hem kendi menfaat ve güvenliklerini uzak mesafelerden koruma, hem de diğer devletleri tehdit ve baskı altında tutma gayreti ile Doğu Akdeniz’e yerleşme ve Doğu Akdeniz’i denetim altında tutma çabasında olmuştur. Esasen Ortadoğu’nun kontrol edilmesi, gerektiğinde müdahale imkânının elde bulundurulması, Kuzey Afrika’nın benzer şekilde kontrol altında tutulması, Rusya’nın güneye inme ve batılı güçlerin Rusya’yı engelleme çabası Doğu Akdeniz’i askeri bir mücadele alanı haline getirmiştir. Nitekim; bu nedenle Osmanlı Devleti Rodos, Girit ve Kıbrıs’ı elde bulundurmaya ciddi gayret sarf etmiştir. Günümüzde ise;

- İngiltere’nin terk etmiş gibi görünse de Kıbrıs’ta üsler aracılığıyla halen mevcudiyeti ve Körfez Krizi sırasında Kıbrıs’taki bu üslerini kullanmış olması,

- ABD’nin bölgedeki kimi fiziki ileri üslerine (İncirlik/Adana, Suda/Girit, Gaeta/İtalya vb.) ilave olarak uçak gemisi gruplarını Akdeniz’de dolaştırması,

- Rusya’nın hemen her dönemde Doğu Akdeniz Havzası’nda üs edinme gayretleri (şimdilerde Tartus)

- Fransa’nın 1 Mart 2007’de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Baf kentinde bulunan “Andreas Papandreu Hava Üssü”nün kullanımını da içeren bir askeri işbirliği antlaşması imzalaması bu çabalara birer örnektir.” (1)

Doç. Dr. Cihat Yaycı çalışmalarında İngiltere’nin bir aktör olarak gelecek zamanda yapabileceklerini Doğu Akdeniz ve KKTC bağlamında değerlendirmiştir. Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı döneminde de İngiltere hususunda çeşitli analiz ve değerlendirmelerde bulunmuştur. 30 Mayıs 2019 Tarihli Aydınlık Gazetesi haberinde Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın Kıbrıs Adası bağlamında İngiltere hakkındaki açıklamaları şu şekilde yer bulmuştur; “Tümamiral Dr. Cihat Yaycı, bunun ötesinde başka noktalara da dikkat çekti ki, ikisi uzun süredir zihnimi kurcalayan konulardı.

Örneğin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sürekli olarak Dip Karpaz’da bulunan kilise alanının kendilerine verilmesini şart koşar.

Tümamiral Dr. Yaycı harita üzerinden gösterince daha iyi anlaşıldı ki, konu masum bir kilise isteği değil; deniz yetki alanını kumanda edip Türkiye’yi ciddi oranda sıkıntıya düşürecek çok kritik bir nokta...

Diğeri ise İngiltere Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Harriet Baldwin’in GKRY’nin tek yanlı ilan ettiği MEB’in tartışmalı olduğu iddiası…

Madem Kıbrıs’ta garantör ülke de olan İngiltere, üslerinin olduğu bölgeyi kendi kara sahası kabul ediyor, buradan yola çıkarak Doğu Akdeniz’de hak iddiasını dile getirmiş.” (2)

7 Eylül 2020 tarihinde ise Doç. Dr. Cihat Yaycı, katıldığı Habertürk yayınında ise İngiltere’nin Kıbrıs Adasındaki konumu hakkında şu açıklamalarda bulunmuştur; "İngiltere’nin, Kıbrıs Adasında Ağrotur ve Dikelya adlı iki askeri üssü var. Bu nedenle İngiltere, üsler çevresinde deniz yetki alanı talep ederse, sorunların muhatabı Türkiye değil Rum Yönetimi olacaktır. Bu durum Türkiye'yi endişelendirmemektedir." İfadeleriyle Türkiye ve KKTC’nin İngiltere ile Doğu Akdeniz özelinde kuracakları diyalog özelinde bir perspektif sunmuştur.

Doç. Dr. Cihat Yaycı, verdiği konferanslarda da İngiltere’nin Kıbrıs Adasındaki durumuna ve konumuna dikkat çekerek, gelecekte olması muhtemel İngiltere taleplerine ışık tutmuştur. 12 Nisan 2021 Tarihli “KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI” Başlıklı konferansta Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın İngiltere hususundaki yorum ve tespitleri ise şu şekilde olmuştur; “Oyun bozucu hamlelerden bir tanesidir. O da İngiliz üsleri meselesidir. İngilizler bu konuya girmiyor gibi görünse de benim İngiliz medyasını takip ettiğim kadarıyla 2011-2012’den sonra İngiliz medyasında sürülen birtakım alttan haberlerle aslında bu adaların, bu üslerin de, Kıbrıs’taki üslerin de deniz yetki alanı olduğuna dair birtakım haritalar yayınlanmıştır ve ifadelerde bulunulmuştur. Şimdi bu şuradaki harita yine İngiltere’de yayınlanmış bir haritadır ve İngiltere’nin üslerinin bulunduğu yerdeki karasuları sınırını gösterir. Bu çok önemli bir şeydir, bunun ötesinde sadece karasuları mı İngiltere dile getiriyor? Hayır, İngiltere buradan haklar çıkartarak İngiliz üslerinden münhasır ekonomik bölgesi olduğunu da alttan alta seslendirmeye çalışıyor. Şimdi burada çıkacak olan doğalgaz, petrol ve balıkçılık hakları, bunları hiçbir devletin göz ardı etmesi mümkün değildir. Eğer buradan zengin doğalgaz, petrol ya da hidratlar çıkması durumunda İngiltere’nin burada sessiz kalacağını düşünmek devletler hukukuyla, devletlerin menfaat odaklı politikalarıyla bağdaşmaz, gerçekçi olmaz. O yüzden bu konunun İngiltere nezdinde gündeme getirilmesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine hiçbir zarar vermez. Bu zarar ancak ve ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin zararına olur. Çünkü burada görüldüğü üzere bu alanlar, İngiltere’nin iddia ettiği alanlar, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin MEB’i üzerindedir.” (3)

Doç. Dr. Cihat Yaycı 3 Mayıs 2021 tarihinde ise konuk olduğu programda yine İngiltere hususunda yöneltilen bir soruya karşılık ise; “İngilizlerin KKTC politikasına temkinli yaklaşmak gerek” Son günlerde İngiltere’nin KKTC’yi tanıması ihtimaline yönelik soruyu da yanıtlayan Cihat Yaycı, “Çok dikkatli olmak lazım. Şeytanın sağdan yanaşması diye bir şey vardır. Bağımsız olarak tanınacak mı KKTC? İngilizlerin yaklaşımında bu net değil. Çok fazla malları var kuzeyde. İzlemek ve temkinli olmak lazım.” ifadesini kullanarak Türkiye ve KKTC’nin milli menfaatlerini ve çıkarlarını öncelemesi gerektiğini vurgulamıştır.

Son günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İngiltere’nin varlığıyla alakalı endişelerini dile getirmesiyle birlikte senelerdir makale, konferans, kitap ve diğer çalışmalarda sunulan projeksiyon ve öngörülerin gerçekleştiği de ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz ve KKTC’nin menfaat ve çıkarları açısından uzun yıllardır vurgulanan menfaat noktaları tespit edilmeli ve diplomatik kanalların etkin kullanımıyla Türk Milleti’nin hizmetine sunulmalıdır. Bu süreç içerisinde de “dikkat ve temkin” elden bırakılmamalıdır. Doğu Akdeniz’deki güçlü konum ve itibarımızın da bu hususlarda önümüzü açacağı aşikardır.


[1] Cihat Yaycı, “DOĞU AKDENİZ’DE DENİZ YETKİ ALANLARININ PAYLAŞILMASI SORUNU VE TÜRKİYE”, Bilgi Strateji, 2012, Sayfa; 6