Türkiye ile Mısır, 2013 yılından itibaren sekiz yıldır diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesinde ilertmekteydi. 2021 yılında ise Libya’da artık UMH ve darbeci Hafter’in de içerisinde bulunduğu siyasi bir diyalog süreci başlamıştır. Siyasi diyalog süreciyle birlikte Türkiye ve Mısır arasında yaşanan gerginlik de azalmış ve Doğu Akdeniz’de Mısır’ın haklarının gasp edilmesine neden olan Yunanistan’la yapmış olduğu deniz yetki alanlarını sınırlandırma antlaşması sebebiyle Yunanistan, Mısır’ın 15.000 m² deniz alanını hukuksuz olarak gasp etmiştir. Bu antlaşmanın ve Yunanistan politikasının da tekrardan gözden geçirilmesi süreci başlamıştır.
Gerginliğin azalmasıyla birlikte ardı ardına yapılan açıklamalar Türkiye ve Mısır arasındaki yeni süreci gözler önüne sermektedir. Yapılan açıklamalar hem Türkiye hem de Mısır’ın bu kötü ilişkileri iyileştirerek eskiden olduğu gibi tekrar iyi seviyeye çıkartmak istediklerini de ortaya koymaktadır.
Mısır Devleti 15 Nisan’da yaptığı açıklamada Türkiye’den mayıs başında gelmesi için bir heyet davet etmiştir. Bu heyetin başkanı ilk başta Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yardımcısı olacak ve ileriki toplantılarda ise bu heyetlerin görüşmelerinin dışişleri bakanları arasında olacağı belirtilmiştir. Bu davet üzerinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Mısır’ın istikrarı ve refahı herkes için önemli. Mısır’ın İslam dünyası, Afrika ve Filistin dahil herkes için önemli bir ülke olduğu, siyaset ve diplomaside bazen kırgınlıklar olabileceğini ancak ortak niyet konulduktan sonra ilişkilerin daha kolay ilerleyeceğini vurgulamıştır.”
Daha önce de söylediğimiz üzere Türkiye ve Mısır arasında kalıcı bir düşmanlık olamaz. Özellikle aynı coğrafyada yer alan devletler için bunu söylemek yerinde ve doğru olacaktır. Görüleceği üzere Türkiye ve Mısır, aralarındaki bu soğukluğu giderecek ve eskiden olduğu gibi iyi ilişkilere sahip iki devlet olacaktır.
BAU DEGS ARAŞTIRMACISI KAMER BERK CAN