Küresel Medyada Cihat Yaycı Röportajları

Sosyal Medyada Paylaş!

ASAM TÜRK DEGS Başkanı Cihat Yaycı küresel gündemi ve Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri Libyan Ahrar TV ve Al Jazeera International TV'ye değerlendirdi. Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası'nın Cihat Yaycı ile gerçekleştirdiği röportajlar aşağıda sunulmuştur. 

Libya'nın en büyük televizyon ve medya kanalı olan Libyan Ahrar TV 2 Nisan 2022 tarihinde ASAM TÜRK DEGS Başkanı Cihat Yaycı ile Libya-Türkiye Deniz Yetkileri Sınırlandırma Antlaşması hususunda önemli bir röportaj gerçekleştirdi. 2019 yılında imzalanan Libya-Türkiye Antlaşmasının perde arkasının ve antlaşmaya giden süreç doğrudan Cihat Yaycı'nın ifadeleriyle anlatıldı. 

Libya'nın antlaşma sayesinde kazanımlarının anlatıldığı röportajda Türkiye ve Libya arasında kurulan denge sayesinde Libya'da istikrar ve huzurun güçlendiğinin altı çizildi. 

Libya Libyalılarındır ilkesinin vurgulandığı röportajda Cihat Yaycı, Libya ve Türk Milleti'nin akraba olduğunu ve uzun  ve köklü bağlar neticesinde kader dostluğu yaptığını belirtti. 

Senusi Şeyhi Ömer Muhtar ve Atatürk'ün ilişkisine dikkat çeken Cihat Yaycı; "Libya'nın ilk başbakanı bir Türk'tür diğer yandan Libya ordusunu kuran kişide bir Türk'tür. Çanakkale'de hala Libya asıllı askerlerin mezarları bulunmaktadır tıpkı Derne ve Trablus'ta İtalyanlara karşı savaşan Türk subayların mezarlarının bulunduğu" değerlendirmeleriyle Libya-Türkiye dostluğunun ve stratejik ortaklığının altını çizdi.

Röportajın tamamı;

Diğer yandan Karadeniz'deki mayın tehlikesi de bölge gündeminin yanı sıra küresel gündeminde odağında olmaya devam ediyor. Al Jazeera International TV, Mayın tehlikesi hususunda Cihat Yaycı ile bir röportaj gerçekleştirdi. 

Uluslararası dünyaya Karadeniz'deki mayın tehlikesini anlatan Cihat Yaycı; "Serseri mayınlamanın bir savaş suçu olduğunu ve bu durumdan en fazla Türkiye'nin olumsuz etkilendiğini" belirtti. 

Mayınlar hususundaki spekülasyonları da açıklığa kavuşturan Cihat Yaycı; "Karadeniz'deki mayınların 18 Mart'ta döşendiğine dair fikirler eksik ve temelsizdir. Bilimsel gerçeklikler dikkate alındığında bu mayınların 18 Mart'ta tespit edildikleri fakat mayınların kopma ve döşenmelerinin bu tarihten çok daha önce olduğu aşikardır" değerlendirmesinde bulunarak küresel kamuoyunu Karadeniz'deki mayın tehlikesine dair aydınlattı. 

Röportajın tamamı aşağıda sunuldu;