POLİS DEVLETİ YUNANİSTAN’DA DİNLEME SKANDALI (Şafak Yıldırım)

Sosyal Medyada Paylaş!

POLİS DEVLETİ YUNANİSTAN’DA DİNLEME SKANDALI

Yazan; TÜRK DEGS Araştırmacısı Şafak Yıldırım

Yunanistan tüm dünyanın malumu olduğu üzere içerisinde yaşayan Türk, Arnavut, Yahudi ve diğer azınlıklar açısından son derece baskıcı, saldırgan ve hatta etnik temizlik politikalarını uygulayan bir devlet geleneğine sahiptir. Bu durumu somutlaştırmak gerekirse;

500 yıl Osmanlı Türk egemenliği altında kalan Selanik kenti bu süreç zarfında çok kültürlü ve çok uluslu kimliğini Türklerin garantörlüğünde sürdürmüştür. 1900’lü yılların başlarına kadar sadece Selanik’in %14’ünü oluşturan Yunanlılar, Osmanlı egemenliğinin kalkmasının ardından Mora’da yapılanlara benzer bir biçimde burayı da Yunanlılaştırma politikasına tabii tutmuşlardır. Bugün Selanik’e Türk ve etnik diğer varlıklar binlerle ifade edilmektedir.

Bu saldırgan ve yıkıcı durum Yunanistan’ın devlet kodlarındaki yerini almıştır kaldı ki Yunanistan devlet olarak sahneye çıkartıldığı dönem içerisinde de bu kodlar üzerine kurulmuştur. 19. Yüzyılın başlarından bu yana Türkler özelinde geliştirilen bu saldırgan tutum artık Yunanistan’ın kendi varlığını da hedef alır noktaya gelmiştir.

Hukukun çok uzun zaman önce rafa kaldırıldığı Yunanistan’da artık Yunan vatandaşları dahi tedirgin olmakta hatta Yunanistan bürokrasisi ve üst düzey devlet yetkilileri dahi Yunanistan’da kurulan ve her geçen gün biraz daha keskinleşen otoriter devlet mekanizmasının kurbanı olmaktadır.

TELEKULAK DEVLETİ YUNANİSTAN

7 Kasım 2022 tarihinde Yunanistan’ın iç gündemi sarsıcı bir gelişmeyle çalkalanmaya başlamıştı. ülkenin önde gelen ve görev başındaki bazı bakanları dahil siyasetçiler, iş insanları ve gazetecilerden oluşan 33 kişinin telefonlarının dinlendiğini ortaya çıkmış bu gelişmeler üzerine açıklama yapması beklenen Başbakan Miçotakis “Bunları kanıtlar nitelikte hiçbir şey yok” demekle yetinmiş ve adeta açığa çıkan olayın üzerine örtmeye çalışmıştı.

Esasında olayın vehameti o kadar büyüktü ki dinlendiği iddia edilen isimler arasında Miçotakis’in kabinesindeki isimler dahi vardı. Bunların en infial yaratanları ise;

Dışişleri Bakanı Dendias,

Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) lideri Nikos Androulakis

Kalkınma Bakanı Adonis Georgiades

Savunma Bakan Yardımcısı Nikos Hardalyas

Ve liste daha da uzayıp gidiyor…

İddialar arasında Başbakan Miçotakis’in partisindeki cepheleşmelerden yoğun endişe duyduğu ve buna karşılık seçim arifesinde kontrolü elinde tutmak için böylesine sinsi ama ürkütücü yaklaşımı stratejiyi geliştirdiği ortaya atılmıştı. Yani Yunanistan’da kirli ilişki ve karanlık projeler daha görünür hale gelmiş bu görünürlük Yunan devletinin ne derece bir polis devletine dönüştüğünü de gösteren bir aynaya dönüşmüştü.

Bu iddiaların temeli ise Temmuz 2022’ye dayanıyordu. Radikal Sol İttifak (SYRIZA) Milletvekili Hristos Spirtzis ve Nikos Andrulakis’in telefonlarına casus yazılım “Predator” yükleme girişiminde bulunulduğu ve bunun arkasında da Yunan İstihbaratı EYP’nin olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Temmuz 2022’de ortaya çıkan bu durum adeta bir kartopu gibi yeni skandallarla büyüyerek bugünlere ulaştı.

YUNANİSTAN KENDİ GENELKURMAY BAŞKANINI DAHİ DİNLİYOR!

Yunanistan’daki paranoya o derece şiddetli bir hale gelmiş durumdaki son dinleme skandalı Yunan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros’un dahi dinlenildiğini ortaya çıkardı.

Eski Başbakan Samaras ve Yunan hükümetine muhalif gazetecilerin de Predatör casus yazılımıyla dinlenildiğinin ortaya çıkmasının üzerine ülke bürokrasisi içerisinde ciddi bir infial meydana geldi. Bu gelişmelerin ardından Yunanistan İstihbarat Servisi Başkanı istifa etti.

Yunanistan’da seçim arifesine gidilen süreçte Başbakan Miçotakis rakiplerini dinlemekle kalmamış aynı zamanda kendi partisinden hatta kabinesinden isimleri de dinleyerek adeta bir korku ağı kurmuştu.

SKANDALLARDAN TAŞAN YUNAN DEVLET DESPOTİZMİ

Bugün gelinen nokta Yunanistan Muhalefet Partisi Syriza lideri ve eski Başbakan Çipras; “Miçotakis Yunan devleti içerisindeki derin bir yapılanmanın başıdır ve istifa etmelidir!” sözlerini bizlere tekrar hatırlatmaktadır. Kendi vatandaşlarına ve devlet görevlilerine karşı espiyonaj faaliyeti yürüten ve onlara şantaj yapmak için açıklarını arayan Yunanistan gün geçtikçe hem içte hem de dışta daha şahin politikalar ve saldırgan tavırlara başvurmaktadır.

Daha önceki skandalda YDP Milletvekili ve Meclis İkinci Başkan Yardımcısı Haralambos Athanasiu “Batı Trakya azınlık milletvekillerinin “dinlenebilir” ifadelerinde bulunarak tüm bu skandalı Batı Trakya Türkleri’ni hedef göstererek örtmeye çalışmıştı.

Adalar Denizi’ndeki gerilim ve Doğu Akdeniz’de Yunan hukuksuzluğunun daha da şiddetlenmesi gösteriyor ki Yunanistan içine düştüğü bu skandallar sarmalından yine Türkiye’yi ve Türkleri düşmanlaştırarak çıkmaya çalışacak…