SAVASIN TRUVA ATI: PROPAGANDA

Sosyal Medyada Paylaş!

Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte sosyal medyada konuyla ilgili bilgi akışı da hızlandı.  Dünya savaşlarının bilinen en meşhur Truva atı olan propaganda, bugün farklı biçimlerde kendini göstererek kriz ortamının puslu havasında zihinlerdeki algıları dönüştürmektedir. Günümüzde çok sık duyulan “yalan haber” (Fake News) ve eski ismi ile "Kara Propaganda" olarak bilinen dezonfarmosyonun kriz dönemlerinde insanların "Korku ve Panik" üretimi için en uygun zemini bu tür dönemlerde yakaladığı bilinir. Konuyu çalışan pek çok kişinin ortak görüşü, kirli bilginin güvenilir bilgiye oranla çok daha hızlı yayıldığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu hız kriz dönemlerinde ciddi oranda artış göstermektedir. Bu sebeple herkesin normal zamanlara göre okuduklarını ve paylaşacaklarını güvenilir kaynaklardan doğrulaması gerekmektedir. Kaynakları ısrarla teyit etmek bu gibi dönemlerde önemli bir durak olarak tavsiye edilir. Nitekim birçok bilgi yalnızca basit bir “arama motoru taraması” uzaklıktadır. Buna rağmen birçok insan özellikle yoğun bilgi akışının olduğu bu dönemlerde kötü bilginin yaygınlaşmasına aracı olmaktadır. İnsanların savaş ikliminde yaşadıkları psikolojik travmalardan beslenerek tırmandırılan panik ve korkudan beslenen kirli bilgi ortamı, özellikle dezenformasyonu kurgulayanların elinde hızla üretilir. Aracısız, hızlı ve kısa sürede yüksek hacime ulaşan yeni dönem bilgi ekosisteminin bir çıktısı olarak ortaya çıkan problem yeni gerçeklik (post-truth) çağının açmazları arasında yerini almıştır.

 

Dezenformasyonun arka planı ve aktörleri

Dezenformasyon, bir insana, bir gruba, bir devlete karşı kasıtlı zarar vermek amacıyla oluşturulmuş kötü bilginin yayılması anlamına gelir. Dezenformasyon yapan kişi kurum veya kuruluş, kasıtlı olarak yanlış olduğunu bildiği bilgiyi yayar. Üreticileri çeşitli sebeplerle kirli bilgiyi çıkarları doğrultusunda üretir ve yayılıma açar. Çoğu zaman amacına ulaşmak isteyen kasıtlı üreticinin hedefi “mezenformasyonu” tetiklemektir.

Mezenformasyon, yanlış bilginin farkında olunmadan paylaşılması ve yayılması manasına gelir. Dezenformasyondan farkı, yayan kişinin yanlış bilginin farkında olmadan zarar verme kastı olmadan kirli bilginin yayılmasına sebep olmasıdır.  Günümüzde özellikle sosyal medya kanalları ile kirli bilginin sıradan ilk kullanıcı tarafından doğrudan ve kontrolsüz yayılması çok kolaylaşmıştır. Toplu mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya kanalları ile tarafsız kişiler tarafından dezenformasyon kısa süre içerisinde akıllı telefonların ekranlarında milyonlarca insana aynı anda ulaşmaktadır. Kullanıcıların ürettiği bilginin herhangi bir üst elekten geçmediği, saniyeler içinde yayılarak milyonlarca insana ulaşma hacmine sahip bu yeni enformasyon ekosistemi; beraberinde gerçeğin önemsizleştiği, dijital evrende sıradan kullanıcıların kendi görüşlerini kolayca dolaşıma soktuğu sahte haber ve yanlış bilginin artması sorununu meydana getirir. Nitekim bu yöntemle iyi niyetli insanlar farkında olmadan kötü bilgiyi yaymaktadır.

 

Rusya – Ukrayna Savaşı ve Propaganda

Bugün yaşanan savaş sürecinde Türkiye’de ve uluslararası basında Rusya’nın işgali ile görmeye başladığımız "Ukrayna ordusu kaçıyor”, “Türk SİHA'ları düştü” veya “Bir Ukraynalı askerin ailesiyle konuştuğunu gösteren video” gibi Kötü bilgi yaymayı amaçlayan haberler bu yeni sorunun çıktıkları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün gördüğümüz ve önümüzdeki günlerde artarak devam etmesi de muhtemel olan kötü bilginin hızlı dolaşımı ilk gününde korku ve panik yaymaya çoktan başlamış görünüyor. Rus saldırıların başladığı ilk gün içinde sosyal medya kanallarında dolaşan Ölen Ukrayna askerinin annesiyle konuşan Rus askerini gösteren videonun güncel gibi yayınlanması yanlış bilgidir. Video’da izlenilen Rus askerinin Ukraynalı askerin annesiyle konuşması gerçektir; fakat bu video 2017 yılına aittir. 

Bunun yanı sıra “Türk Sihaları düştü” başlığı ile yayılan haber Suriye sınırlarında daha önce yaşanan bir operasyona ait. Bugün kısa sürede binlerce insana ulaşan Ukrayna’nın Kharkov şehrinde Rusya bayrağı çekildiğini gösteren fotoğrafta devlet binasına Rusya bayrağı asıldığı görülüyor. Fotoğrafı tersine görsel arama ile aradığımızda 2014 yılında yapılan gösterilere ait olduğuna kısa sürede erişebiliyoruz. 

Bazı paylaşımlarda, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in konuya ilişkin “Yüzyılın en büyük savaşı olacak” şeklinde açıklama yaptığı iddia edildi. Fakat NATO ve şahsi hesaplarından ulaşılabilecek açıklamada Jens Stoltenberg: “İnsanlık adına, Avrupa’da yüzyılın en kötü savaşı olabilecek bu savaşın başlamasına izin vermeyin; sonuçları yalnızca Ukrayna için yıkıcı, Rusya Federasyonu için trajik olmakla kalmayacak, küresel ekonomi için de öngöremediğimiz etkiler doğuracak.” ifadelerini kullanmıştı.

Gün içinde Ukrayna’nın başkenti Kiev’in vurulduğuna dair paylaşılan görselin ülkemizin ve diğer ülkelerin önemli “gerçeği doğrulama” (fact-checking) siteleri tarafından yapılan tersine fotoğraf okuma metodu ile yaptığı kısa yollu araştırmada videonun War Thunder isimli savaş oyunu ile alakalı içerik paylaşan bir kullanıcı tarafından paylaşıldığı görülmekte.

Bunlar ve benzeri birçok farklı yanılsamanın üretileceğine kısa zaman içerisinde oldukça fazla karşılaşılacağı düşünülerek bu durumun farkında olacak uyarılarda bulunulmalı ve bu yöntem kriz dönemlerinde önemli bir mücadele alanı olarak görülmelidir.

 

Kötü Bilgi’yle Nasıl Mücadele Edilmeli?

Haberlerin gerçeği yansıtmadığı, başka ülkelerden- olaylardan alındığı veya eski tarihli olduğu gibi birçok şekilde kirli bilgiye dönüştürüldüğünü yapılacak internet aramaları ile anlaşılacağı birçok “fact-checking” uygulaması tarafından her zaman tekrarlanmaktadır. Bilgi çağının en belirgin problemlerinden doğru bilgiye erişimin kriz dönemlerinde yaratabileceği tehditleri göz önünde bulundurarak farklı önlemler alınmalı ve bilinçlendirme faaliyetleriartırılmalıdır. Bu sebeple ülkemizde ve uluslararası toplumda savaş ve benzeri kriz dönemleri ile artacak dezenformasyonun yavaşlatılması için doğrudan üretilen kirli bilginin istemsiz yayıcısı olan sıradan kullanıcılar için gerektiğini vurgulayacak beş temel öneriden bahsedilebilir. Bunlardan birincisi, resmi kaynaklar ve onaylı sayfaları takip etmektir. İkincisi, haberler yalnızca başlıklarına bakılarak paylaşılmamalıdır. Özellikle tüm metinin okunması bu süreçte normal zamanlara oranla çok daha önemlidir. Üçüncüsü, özellikle bu dönemlerde sosyal medyanın ölçülemeyen yüzü olarak bilinen BİP, Whatsapp ve Telegram gibi kaynaklardan gelen video – fotoğraf mesajları paylaşılmadan önce görsel arama motorlarından tersine arama yöntemiyle doğruluğu kontrol edilmelidir. Hayati önem arz etmemesi halinde paylaşılmaması daha faydalı olacaktır. Dördüncüsü, konuyla ilgili her paylaşımda normal zamanlara göre daha yavaş ve dikkatli olmak gerekmektedir. Beşincisi, "Korku ve Panik" ortamı kriz dönemlerinde kirli bilgi üretenlerin ortaya çıktığı unutulmamalıdır.

Sonuç olarak, duygusal yoğunluğun arttığı kriz dönemlerinde önyargılarımızı bir kenara bırakarak, normal zamanlara oranla ihtiyatlı davranmak, kirli bilgi ile mücadelede önemli bir yöntem olarak kullanılabilecektir.

 

TÜRK DEGS Araştırmacısı

Siyasal İletişim Uzmanı

Murat Pehlivanoğlu