Tahıl Koridoru Anlaşması'nın Çöküşü Bize Ne Söylüyor? ( Şafak Yıldırım )

Sosyal Medyada Paylaş!

Tahıl Koridoru Anlaşması'nın Çöküşü Bize Ne Söylüyor?

TÜRK DEGS Araştırmacısı Şafak Yıldırım

Rusya'nın 29 Ekim 2022 tarihinde Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan çekilmesini duyurmasının ardından küresel gıda fiyatlarında ani yükselişler meydana geldi. Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday fiyatları 14 Ekim 2022'den bu yana en yüksek rakama ulaşarak 9 dolara dayandı. Diğer yandan buğday ve mısır fiyatlarında da ciddi artışlar meydana geldi.

Peki Tahıl Koridoru Anlaşması'nın önemi neydi? 

Rusya ve Ukrayna'nın küresel gıda tedarikindeki rolleri neler? 

Rusya ve Ukrayna savaşı küresel bir kıtlık yaratabilir mi?

sorularının cevapları rakamlarla bu yazıda vermeye çalışacağız.

Tahıl İhracatının Rusya ve Ukrayna Açısından Önemi

Dünya'nın en büyük tahıl ihracatçısı Rusya yıllık 17 milyon ton buğday ihraç etmektedir.

Tarım ürünleri son 5 yıldır Rusya'ya silah satışından daha fazla gelir sağlıyor. 2021'de 36 milyar dolar olarak gerçekleşen tarım ürünleri ihracatının yüzde 13'ü Avrupa Birliği ülkelerine yapıldı. Rusya ihraç ettiği buğdayın %32'sini Mısır'a, %16'sını ise Türkiye'ye satıyor. Rusya'nın tüm ihracatının %3'ü buğdaydan elde edilmektedir. Buğday ihracatının Rusya'ya katkısı 10 milyar doların üzerinde. Bu noktada tahıl sektörü Rusya açısından son derece stratejik bir noktada[1].

Bugün Rusya ve Ukrayna’nın dünyaya tahıl ihracat edememesi durumunda küresel pazarda yaklaşık 30 milyon tonluk bir arz boşluğu doğacak ve dünya ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya kalacaktır.

Kim Ukrayna ve Rusya’dan Ne Kadar Tahıl Alıyor?

Günümüzde özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin gıda konusunda Ukrayna’ya ciddi şekilde bağımlı olduklarını görmekteyiz.

100 milyon nüfuslu ve Afrika’nın en büyük ekonomisi konumundaki Mısır halkını beslemek için ithal ettiği buğdayın %54’ünü Rusya’dan %14.7’sini ise Ukrayna’dan ithal ederek ithal ettiği buğdayda %70 oranında Ukrayna ve Rusya’ya bağımlı konumdadır.

Ciddi bir ekonomik krizin ortasında olan Lübnan ise şiddetli enflasyon nedeniyle hali hazırda halkını beslemekte ciddi zorluk yaşamaktadır. Lübnan ise ithal ettiği buğdayın %52.2’sini Rusya’dan alarak gıda konusunda Rusya’ya bağımlı ülkeler arasındadır.

Bu durum ne yazık ki Türkiye için de geçerlidir. Ülkemiz ithal ettiği buğdayın %64.5’ini Rusya’dan %9.6’sını ise Ukrayna’dan ithal etmektedir. Yani ithal ettiğimiz buğdayda neredeyse %80 oranında Ukrayna ve Rusya’ya bağımlı durumdayız.

Mısır sadece Ukrayna’dan ithal ettiği tahıla 610 milyon dolar ödemiştir. Lübnan ise 133 milyon dolar ödeyerek ithalatta bulunurken Türkiye ise 207 milyon dolar ödemiştir[2].

Tahıl Tedariki Neden Önemli?

Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü’nün verilerine göre; Dünyanın en büyük 7 tahıl üreticisinden birisi olan Rusya yıllık 114 milyon ton tahıl üretmektedir. Diğer yandan Asya’da kuraklık nedeniyle yıllık 100 milyon buğday üreten Hindistan ise buğday ihracatı yapmayacağını duyurarak küresel gıda pazarını daraltan ülkeler arasına girmiştir.

Birleşmiş Milletlere göre küresel gıda krizini son yıllardaki en önemli nedenleri şunlar;

·         İklim Değişikliği

·         Pandemi

·         Ukrayna Rusya Savaşı

·         Verimsizlik

·         Kuraklık

·         Gübre eksikliği

Welthungerhilfe’nin 2021 raporuna göre ise başta Somali ve Orta Afrika ülkeleri olmak üzere dünyayı ciddi bir gıda ve beslenme krizi beklemektedir[3].

2010 sonrasında 571.6 milyona düşen dünyadaki açlıktan etkilenen insan sayısı, 2021 yılında ise 767,9 milyon rakamına ulaşmıştır. Dünya nüfusunun %10’u, Afrika kıtasının ise %20’si doğrudan küresel açlıktan etkilenmektedir.

Diğer yandan Afrika kıtasının çok ciddi bir kısmı hem gıda hem de gübre ithalata konusunda Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı durumdadır.

Libya tükettiği buğdayın %40’ını Rusya ve Ukrayna’dan alıyor,

Batı Afrika ülkesi Benin ise tükettiği buğdayın %100’ünü Rusya’dan ithal ediyor,

Keza Somali’de tükettiği buğdayın %100’ünü Ukrayna ve Rusya’dan tedarik etmektedir.

Ukrayna’da 20 milyon tondan fazla tahıl ihraç edilerek dünya pazarıyla buluşmayı bekliyordu. 22 Temmuz 2022’de imzalanan Tahıl Koridoru ile bu tahılın bir kısmı küresel pazarla buluştu fakat Rusya’nın 29 Ekim 2022 tarihinde tahıl koridorundan ayrılmasının ardından küresel gıda tedariki tekrar ciddi bir tehdit içerisine girdi[4].

Ne Olacak?

Sadece Ukrayna ve Rusya kıtlığın yükseldiği Afrika kıtasının buğday ihtiyacının %40’ını karşılamaktadır. Özellikle Orta Afrika ülkelerinin Rusya ve Ukrayna'ya olan tahıl bağımlılıkları %90'ları aşmaktadır. 

Savaş öncesinde Ukrayna ayda 7 milyon ton tahılı dünya pazarına ulaştırıyordu fakat savaşına ardından gıda güvenliği ve tedariki çok zor bir durum içerisine girdi.

Diğer yandan Ukrayna-Rusya savaşı dünyadaki gübre krizini de tetiklemiş durumdadır. Rusya yıllık 12.5 milyar dolarla dünyada en fazla gübre ihraç eden ülke konumundadır. Savaş nedeniyle bu tedarikte durma noktasına gelmiştir.

Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü’ne göre; dünyadaki tahılın yarısından azı insan tüketimi için büyük bölümü ise hayvan yemi ya da bio-enerji için kullanılmaktadır.

Yıllık toplam 87 milyon tondan fazla tahıl ihraç eden Rusya ve Ukrayna’daki durum ise;

Küresel beslenmeyi,

Gıda üretimini,

Gübre üretimini,

Bio-enerji

Üretimini oldukça kötü etkileyecektir. Bu noktada küresel gıda enflasyonun da yoğun şekilde arttığını ve ABD ve Almanya gibi ekonomiler de dahi gıda fiyatlarının ciddi şekilde arttığını görmekteyiz. Örneğin ABD’de %12’ye, Almanya’da ise %16 ‘ya ulaşmıştır[5].

Ukrayna-Rusya savaşının ardından ise Mart-2022 tarihinde küresel gıda fiyatları %13 artmıştır[6].

Diğer yandan Çin'in iç pazarı doyurmak ve işleyip ihraç etmek için yaptığı tahıl ve baklagil ithalatı da küresel fiyatları önemli derecede artıran etkenlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor.

Dünyadaki Ayçiçek yağı ticaretinin %75’ini teşkil eden Rusya ve Ukrayna sadece tahıl anlamında değil küresel gıdanın her noktasına temas ediyor.

1.6 milyar insan gıda güvenliği ve tedarik aksaklıklarından doğrudan etkileniyor.

Diğer yandan gıda krizi nedeniyle;

Politik istikrarsızlık,

Tıpkı Arap Baharı’nda olduğu gibi toplumsal olaylar,

Ciddi göç dalgaları meydana gelebilir[7].

Diğer yandan gıda tedariki konusunda yeni rotalarında meydana gelmesi muhtemeldir çünkü savaş öncesi Ukrayna ve Rusya tahılının %98’i Karadeniz’den geçiyordu[8].