TÜRK BALIKÇISI MEB TALEP EDİYOR!

Sosyal Medyada Paylaş!

Deniz Avcıları Üreticileri Merkez Birliği (DEM-BİR) ile Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (Türk DEGS) iş birliğiyle düzenlenen “Mavi Vatan-Türk Balıkçılığı Çalıştayı” TÜRK DEGS Başkanı Cihat Yaycı’nın öncülüğünde Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, DEM-BİR Başkanı Nihat Işık, İstanbul DEM-BİR Başkanı Şekip Yalçın ve balıkçılık sektöründen temsilcilerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi.

Sektörün önde gelen temsilcileri, bilim insanları ve alanında uzman akademisyenlerin gerçekleştirdiği oturumlarda da Türk balıkçılığının dünyadaki yeri, Türk balıkçılığının karşılaşacağı sorunlar, Türk balıkçılığının Türkiye ekonomisindeki yeri kapsayıcı alt başlıklar halinde nitelikli veri ve uzman yaklaşımları çerçevesinde tartışıldı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Altuğ Atalay’ın tüm salonda bulunarak sektör temsilcilerinin her oturum sonunda yönelttikleri soruları ilgiyle cevapladı.

TÜRK DEGS Başkanı Cihat Yaycı ise yaptığı açılış konuşmasında Türk balıkçılığının taleplerine ve atılması gereken adımlara yer verdi. Türk balıkçıların Doğu Akdeniz ve Adalar Denizi sularını yoğun şekilde kullanması gerektiğini dile getiren Yaycı, "Sahiplenmek açısından önemlidir. Burada başkalarının avlanmaması gerekiyor. Onu da sağlayacak olan devlettir" dedi. Yaycı, balıkçıların Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik bölge ilan edilmesini istediğini kaydederek, "KKTC'nin tanıtımına balıkçılarımız çok rahatlıkla hizmet etmeye istekliler. Balıkçılarımız, Malta, Moritanya ve diğer bölgeler dahil olmak üzere ülkemiz dışında KKTC bayrağı taşıyarak ve KKTC bayrağıyla balıkçılık yaparak KKTC'nin tanıtımına özellikle katkı sunmak istiyorlar. Bunun KKTC makamları ile görüşülmesi gerekir" diye konuştu. Yaycı, Türk balıkçıların Ege'de ve uluslararası sularda avlanma izni almakta zorluk yaşadığını anlatarak, şu açıklamalarda bulundu: "Sebebi de şu; 'Uluslararası sularda balık avlamaya gidiyoruz' deyip bu işi suistimal ederek ulusal sularda balık avlayanlar var. Başka ülkelerin balıkçıları 12 ay uluslararası sularda balık avcılığı yapıyor. Bizde ise kendi karasularımızda balık avcılığı yapıp bu işi suistimal edenler var. O zaman çok sert tedbir uygulamak ve ağır ceza vermek lazım. Ayrıca yaz aylarında uluslararası sularda avlanan balıkçıların ürünlerini teslim edecek noktaları yok. Bunun ayarlanması gerekiyor." Yaycı, Kumkapı'da şu anda atıl olan barınağın balıkçılara balık nakliyesi noktası olarak kullandırılmasını talep ettiklerini söyledi. Türkiye'de ne kadar balık yakalanırsa yakalansın balık fiyatlarının düşmediğini dile getiren Yaycı, "Et ve Balık Kurumu'nda balık kısmının mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Bu işin kabzımala bırakılmaması lazım. Kabzımala bırakılınca balık fiyatı düşmüyor" şeklinde konuştu. Türk karasularındaki çiftliklerden bahseden Yaycı, "24 metrenin altında ve av yasaklarının bulunduğu bölgelerde yoğun şekilde midye çiftlikleri kuruluyor. Bu midye ve balık çiftliklerinin kurulması nedeniyle balıkçılık sektörü ciddi şekilde zarar görüyor. Çiftliklerin ve özellikle midye çiftliklerinin avlak sahaları dışında olmalarını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Yaycı, balıkçıların ruhsatlarının 3'üncü cezada iptal edildiğini kaydederek, "Ceza artsın, ruhsatı belirli bir süre elinden alınsın ancak ruhsatının ebediyen elinden alınması adil gelmiyor" diye konuştu.

Çalıştay Kararları

Çalıştay sonucunda çıkan ve üzerinde tüm katılımcıların fikir birliği sağladığı kararlar ise EGAYDAAK haritasının resmi bir şekilde açıklanması ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Mavi Vatan sınırları çerçevesinde Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmesi gerekliliği oldu. Türk balıkçısının özellikle Adalar Denizi’nde Yunanistan tarafından ciddi tacize ve kışkırtmalara maruz kaldığı diğer yandan Türkiye’ye ait Zürafa Adası gibi alanlarda dahi avlanmadıkları hatta Adalar Denizi’ndeki açık denizlerde bile Yunanlılar tarafından taciz ve saldırı altında kaldıklarını dillendiren Türk balıkçılarının özellikle Adalar Denizi’nde resmi olarak EGAYDAAK’ların ilan edilmesi ve Türk balıkçısının Adalar Denizi’ndeki uluslararası sularda da av yasağına tabii edilmeden (tıpkı Yunan balıkçıları gibi!) avlanabilmesi ve Türk ekonomisine katkı sunabilmesi ilgili yetkililerden talep edildi.  Diğer bir nokta ise Doğu Akdeniz’de Münhasır ekonomik bölge ilanına yönelik talep oldu. Ekim 2021 tarihinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz’de Türkiye MEB ilanında bulunacak mı?” sorusuna “Balıkçılardan böyle bir talep gelirse ederiz” şeklinde bir cevap vermişti. Mavi Vatan-Türk Balıkçılığı Çalıştayı’na katılım gösteren ve sektörün öncüsü olan Türk balıkçılarının tamamı Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge ilan edilmesinin hem ülke güvenliği hem de ülke ekonomisi için çok büyük bir önem ve gerekliliğe sahip olduğunun altını çizdiler.

Cihat Yaycı ise Türk Balıkçısının durumunu şu kısa analiz ile özetleyerek durumun ekonomik boyutunu ortaya koydu; “Doğu Akdeniz’de öngördüğümüz Münhasır Ekonomik Bölgemizde şu anda onlarca İtalyan, Mısırlı ve Yunan  balıkçılar avlanıyorlar! Örneğin kırmızı karides avlıyorlar ve şoklayıp kilosu 450 dolardan satıyorlar. MEB ilan etmemiz şart.” İfadelerinde bulundu ve tüm Türk balıkçıları ve sektörün önde gelen isimlerinden ciddi destek aldı.