Türkiye ve Mısır: Süveyş Kanalı’nın Kapanması Yeni Bir Sayfa Açacak Mı?

Sosyal Medyada Paylaş!
27 Mart 2021

 

Türkiye ile Mısır, 2013 yılından itibaren sekiz yıldır diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesinde ilertmekteydi. 2019 yılında ise Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Libya’nın tanınmış tek hükümeti olan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH)’nin isyancı Hafter’e karşı devleti kaybetme noktasına gelmesi üzerine UMH; ABD, İngiltere, İtalya, Cezayir ve Türkiye’den yardım çağrısında bulunmuştur. Bu çağrıya sadece Türkiye geri dönmüştür. Sahada ve masada Libya’nın BM tarafından tanınan tek hükümeti olan UMH’ye fiili olarak destek vermiştir. Bu fiili destek üzerine darbeci Hafter’in yanında yer alan Mısır,  Türkiye ile bir kez daha karşı karşıya gelmiştir. Aynı yıl içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’la ilişkilerin istihbarat birimleri arasında görüşmeler çerçevesinde olduğunu belirtmiştir. 2021 yılında ise Libya’da artık UMH ve darbeci Hafter’in de içerisinde bulunduğu siyasi bir diyalog süreci başlamıştır. Siyasi diyalog süreciyle birlikte Türkiye ve Mısır arasında yaşanan gerginlik de azalmıştır.

 

Mısır, Türkiye ile yaşadığı gerginliklerin devam ettiği dönemde ise Doğu Akdeniz’de Yunanistan’la deniz yetki alanlarının sınırlandırılması üzerine bir antlaşma yapmıştır. Yaptığı bu antlaşmada Türkiye’nin Yunanistan tarafından gasp edilmeye çalışılan haklarına saygı duymuş ve Türkiye’nin kıta sahanlığı üzerinde bir antlaşma yapmamıştır. Ancak Türkiye ile yaşadığı gerginlik sebebiyle Doğu Akdeniz’de Yunanistan’la yaptığı deniz yetki alanlarının sınırlandırma antlaşması sebebiyle Yunanistan, Mısır’ın 15.000 m² deniz alanını hukuksuz olarak gasp etmiştir. Devletler arenasında önemli olanın devletlerin çıkarları olduğu gerçektir. Mısır bu kaybın farkına varacaktır ve Türkiye ile masaya oturmak isteyecektir çünkü devletler arasında kalıcı bir düşmanlık olamaz. Özellikle aynı coğrafyada yer alan devletler için bunu söylemek yerinde ve doğru olacaktır.

 

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 3 Mart tarihinde “İlişkilerimizin seyrine göre biz de Mısır’la deniz yetki alanlarını müzakere ederek bir anlaşma imzalayabiliriz.” demiştir.  Bunun üzerinde 12 Mart tarihinde ise “Mısır ile hem istihbarat düzeyinde hem de dışişleri bakanlıkları düzeyinde temaslarımız var. Diplomatik düzeyde temaslarımız başladı” ifadelerini kullanmıştır. Mısır mutlaka ileriki süreçte Türkiye ile ilişkilerini iyileştirmek için yeni kanallar açacaktır.

 

Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi için en güncel ve makul kanal ise 24 Mart tarihinde Süveyş Kanalı’nda yaşanan kaza olacaktır.

Bu kaza Shoe Kisen’in sahibi olduğu ve Tayvanlı “Evergreen” firmasınca işletilen 400 metre uzunluğundaki 20 bin konteyner kapasiteli, 220 bin tonluk yük gemisinin kanal yolunda yakalandığı kum fırtınası sonrası rotadan çıkıp, kıyıya çarparak kanalda sıkışıp kalması ile olmuştur.

Kanalın hem kuzey hem güney girişinde geçiş için bekleyen gemi sayısı 150’yi geçmiş bulunmaktadır. Bunlar arasında konteyner taşıyan kargo gemilerinin yanı sıra ham petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz taşıyan tankerler de bulunmaktadır. Süveyş Kanalı’ndaki durum Orta Doğu’dan Avrupa’ya yapılan petrol ve doğalgaz sevkiyatını sekteye ugratmaktadır. [1] Petrol taşıyan tankerlerin taşıma ücretleri neredeyse iki katına çıkarken birçok gemi güzergahını değiştirmek zorunda kalmıştır. Süveyş Kanalı’nda karaya oturarak küresel ticareti sekteye uğratan dev konteyner gemisinin günlük 9.6 milyar dolara zarara yol açtığı belirtilmiştir[2].

 

Bu durum üzerine Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, talep olması halinde dünya ticaretini sekteye uğratan deniz kazasına neden olan Süveyş Kanalı’ndaki geminin kurtarılabileceğini belirtmiş ve “Nene Hatun gemimiz böyle büyük operasyonları yapacak dünyadaki sayılı gemilerden bir tanesi. Arkadaşlarımız hazır bekliyor. Olumlu bir yardım çağrısı olursa gereğini yaparız. Şu an bir yanıt gelmedi.” diye söylemiştir.

 

Tüm bunlar aynı coğrafyada yer alan, kaderleri birbirlerine bağlı olan Türkiye ve Mısır’ın ilişkilerini geliştirmesi için bir fırsat olarak karşımızda yer almaktadır. Nene Hatun gemisinin kurtarma operasyonlarına yardım için gönderilmesinin Türk yetkili makamlarınca teklif edilmiş olması, iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için olumlu bir adım olarak değerlendirilebilmektedir. Bu teklifin Mısır tarafından kabul edilmesi, iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasına olanak sağlayacaktır.

BAU DEGS ARAŞTIRMACISI KAMER BERK CAN

[1] “Süveyş Kanalı’nda karaya oturan ‘The Ever Given’ gemisinin sahibi özür diledi,” NTV, Erişim Tarihi: Mart 26, 2021,  https://www.ntv.com.tr/dunya/suveys-kanalinda-karaya-oturan-the-ever-given-gemisininsahibiozur-diledi,1ZD14vK7uUes5M1ukJH5Sw.

[2] “Süveyş Kanalı’ndaki kriz bitmiyor: Konteyner günlerdir çıkarılamıyor,” Sözcü, Erişim Tarihi: Mart 26, 2021, https://www.sozcu.com.tr/2021/dunya/suveys-kanalindaki-kriz-bitmiyor-konteyner-gunlerdir-cikarilamiyor-6336253/.