Türkiye'yi Bekleyen Çok Boyutlu Tarihi Fırsatlar!

Sosyal Medyada Paylaş!

27 Nisan 2022 tarihli "Ne Var, Ne Yok" programının Youtube kanalına konuk olan ASAM TÜRK DEGS Başkanı Cihat Yaycı, Türkiye'yi bekleyen önemli fırsatlara ve Doğu Akdeniz'deki duruma dair değerlendirmelerde bulundu. 

Rusya-Ukrayna krizi bağlamında Türkiye'yi bekleyen fırsatların altını çizen Cihat Yaycı; "Rusya-Ukrayna krizi hem siyasi hem de ekonomik olarak Türkiye'ye fırsatlar sunmaktadır. Ukrayna savaşının hemen öncesinde Girit ve Kıbrıs adasını içine alan EASTMED Projesinden ABD desteğini çekmiştir. Bu durumun Ukrayna'nın Rusya tarafından işgalinden hemen önce gerçekleşmesi de ABD ve Rusya arasındaki danışıklı dövüşü ortaya koymaktadır. Yeni konjonktür de yeni doğalgaz bor hattı projesinin Kıbrıs Adasının doğusunda geçmesi şart olmuştur çünkü Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığının azaltılması gerekmektedir ve bu gazın taşınmasıyla birlikte Avrupa'nın Rusya'ya olan enerji bağımlılığı azalmış olacaktır. " değerlendirmesinde bulundu. 

Doğu Akdeniz sorununun çözmesi için Türkiye'nin yapması gerekenleri sıralayan Cihat Yaycı; "Türkiye, Doğu Akdeniz sorununu çözmek için İsrail'le anlaşma yapmalıdır. Libya Anlaşması'nın hemen simetriği olan bir Türk kalkanını şart olarak masaya sunarak Yunan-Rum oyununu bozmalıdır. Bu durum da hem İsrail hem de Türkiye bir Kıbrıs adası büyüklüğünde deniz yetki alanı kazanacak diğer yandan İsrail ile anlaşma yapılması demek aynı zamanda Filistin ile de anlaşma yapmak demektir ki bu sayede Filistin de kazançlı çıkacaktır." değerlendirmesinde bulundu. 

KKTC'ninde bu denklemde kazançlı çıkması gerektiğinin altını çizen Cihat Yaycı; "Olası boru hattının mutlaka bir kısmı KKTC'nin deniz yetki alanlarından geçirilmeli ve gazın %1 bile olsa bir miktarının da KKTC'ye aktarılması sağlanmalıdır. Bu sayede KKTC'ye kalıcı bir gelir sağlanması söz konusu olacaktır.  Ayağımıza tarihi bir fırsat gelmiştir ve bizim yapmamız gereken de bu strateji ile ayağımıza gelen topu kaçırmamaktır. Bunlar tarihi ve ekonomik sorunların çözülmesi ve KKTC''nin refaha ulaşması demektir." değerlendirmesinde bulundu. 

Doğu Akdeniz'de 572 yıllık, Karadeniz'de ise 272 yıllık ihtiyacımızı karşılayacak olan ga hidrat rezervlerini hatırlatan Cihat Yaycı; "Deniz yetki alanlarımıza sahip çıkmamız gerek" uyarısını da tekrarlayarak, "Buradaki varlıklar bilimsel olarak kanıtlanmış ve oldukça önemli ekonomik değere sahip seviyededir" değerlendirmesinde bulundu. 

Yunanistan'ın Türkiye'yi bir varlık sebebi olarak gördüğünü vurgulayan Cihat Yaycı; "Yunanistan, Türkiye'yi öcü gibi göstererek kendi varlığını Türkiye karşıtlığı üzerine inşa etmiş vaziyettedir. Milli birliğini Türk karşıtlığı üzerine kuran Yunanistan, Türkiye için bir muhattap değildir. Yunanistan sürekli olarak Türkiye'den talep eder, Türk-Yunan sorunu olarak bize algılattırılan şey Yunan talepleri vardır! masaya oturduğunuz an kaybettiğiniz andır! Yunanistan, Doğu Akdeniz'e sınırı olmayan bir devlettir ve arşipel değildir bu nedenle Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan'ı muhattap alması mümkün değildir. Adalar Denizi'nde ise iki kıyıdaş devlet söz konusudur ve Adalar Denizi oldukça dar bir denizdir. Bu dar denizdeki adalar da iki kıyıdaş devletin kıta sahanlıkları üzerinde bulunur. Dolayısıyla adaların karasularının ötesinde bir deniz yetki alanı hakkı yoktur. Kıta sahanlıkları ise sadece anakaraların vardır. Anakaralar söz konusu olduğunda ise eşit olarak ortay hattın bölünmesi gerekir en azından aslında kıyı uzunluğu hesaba katıldığında Türkiye'nin daha fazla olması gerekir fakat benim çizdiği Mavi Vatan haritasında yarı-yarıya bölelim demekteyiz." değerlendirmesinde bulundu. 

Yunanistan ile konuşulması gereken asıl konunun "Yunanistan'ın çöktüğü 152 ada, adacık ve kayalığın" olduğunu vurgulayan Cihat Yaycı, "Bu meselenin 1923 hatta 1910'dan gelen bir sorun olduğu ve çözülmesi gerektiğinin" altını çizdi. EGAYDAAK'ların bir an önce isimleriyle beraber açıklanması gerektiğini vurgulayan Cihat Yaycı; "Yunanistan'ın istediği konuları konuşmak bize yakışmaz, biz bizim istediğimiz konuları konuşmalıyız!" değerlendirmesinde bulundu. 

Mütekabiliyet gerekliliğinin altını çizen Cihat Yaycı; "Yunanistan Başbakanı gelip metropolitle görüşüyor yetmiyor, Ankara yerine İstanbul'da görüşmeleri sürdürüyor. Türkiye'de bunlara gerekli karşılığı vererek Atina yerine Selanik'te görüşmeler yapmalıdır." değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'nin hava savunmasını hava savunma sistemleriyle koruyacağının altını çizen Cihat Yaycı; "F-35 hususunun bu kadar merkeze alınmaması gerektiğinin" altını çizdi. Savunma sanayinin önemini vurgulayan Cihat Yaycı; "Tarım, turizm ve savunma sanayiinin ekonomimizin üç temel ana dayanağı olması gerektiğinin" altını çizdi.