Siyasî Meşruiyet Ritüeli: Osmanlı Devleti’nde Kılıç Kuşanma Töreni

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
4 Dk. Okuma
4 Dk. Okuma

Osmanlı Devleti’nde padişahların tahta çıkışından sonra uygulanan “kılıç kuşanma töreni”, sadece bir gelenek değil, aynı zamanda siyasî meşruiyetin, dinî yetkinliğin ve askerî otoritenin sembolik bir ifadesi olmuştur. Osmanlı padişahlarının tahta çıkmalarına müteakip kılıç kuşanmaları sebebiyle düzenlenen tören olarak kılıç kuşanma töreni “taklîd-i seyf, takallüd-i şemşîr” olarak resmî kayıtlarda yer almıştır. Kayıtlarda bu merasimin ne zaman başladığına dair net bir bilgi bulunamamıştır. Fakat genel anlamıyla kılıç kuşanma âdetinin Hz. Peygamber dönemine kadar götürüldüğü görülmüştür. Osmanlı Devleti’nde kaynaklarda Yıldırım Bayezid’in kılıç kuşanan ilk padişah olduğu belirtilmiştir. Niğbolu Zaferi sonrası Abbasi Halifesinin göndermiş olduğu kılıcı kuşanmıştır. Hükümdarlık sembolü mahiyetindeki ilk kılıç kuşanma töreni ise II. Murat’ın 1421’de Emîr Sultan’ın eliyle Bursa’da yapılmıştır. Bazı tarihçilere göre ise bu kılıç kuşanma töreni Edirne’de yapılmıştır. II. Mehmet’in ise Eyüp Sultan Türbesi’nde kılıç kuşandığı ve geleneği başlattığı ileri sürülmüştür. II. Bayezid ve I. Selim’in kılıç kuşandığına dair kaynaklarda bir bilgi yer almamış, Kanunî Sultan Süleyman’ın ise Abbasi Halifesi tarafından Eyüp’te kılıç kuşandığına dair bilgi ise şüpheli bulunmuştur. Kılıç kuşanmanın Osmanlı padişahları arasında saltanat sembolü olarak I. Ahmet döneminden itibaren yapılmaya başlandığı kabul edilmiştir.

Osmanlı padişahlarının saltanatlarının meşruiyetiyle ilgili cülus ve biat törenlerinin son aşamasını temsil eden kılıç alayı, genellikle padişahların tahta oturmalarının ikinci ve yedinci günü arasında yapılmıştır. Tören gününün tespit edilmesi için müneccimbaşından uğurlu saati bildirilmesi istenmiş ve bu saate göre hazırlıklara başlanmıştır. Ayrıca bu törenin özellikle ilk Cuma selâmlığından önce gerçekleştirilmesine dikkat edilmiştir. Nitekim bu törenler yeni padişahın halk tarafından görülmesini sağlayan bir uygulama olmuştur. Kılıç kuşanma töreni 2 aşamada gerçekleştirilmiştir. İlki törenin yapılacağı yere gidilip gelinmesini ifade etmiştir. İkincisi ise kutsal kabul edilen kılıçların en az birinin kuşanılmasını anlatmıştır. Eyüp Sultan’da yapılacak tören için genellikle denizden gidilecekse karadan, karadan gidilecekse denizden dönüş yapılmıştır. Fakat bazı durumlarda denizden ya da karadan gidiş dönüş yapılmıştır. Özellikle kara yoluyla yapılan kılıç kuşanma törenleri deniz yoluyla yapılan törenden daha gösterişli olmuştur. Tören sabahı davet edilenlerle birlikte görevliler resmî kıyafetleriyle padişahın geçişini hazır beklemişlerdir. Padişah ise sabah namazının ardından sahildeki Sinan Paşa Köşkü’ne gelmiş, burada bindiği saltanat kayığı ile Eyüp’e götürülmüştür. Öğlen namazının kılınması ve öğle yemeğinin yenmesi sonrasında Eyüp Sultan Türbesi’ne hareket edilmiştir. Bu sırada buçukçu adı verilen görevlilerin yeni padişah adına kesilmiş akçeleri etrafa saçmışlardır. Padişahın Eyüp Sultan Türbesi’ne varması sonrası Fetih sûresi okunmuş, şeyhülislam, nâkibüleşraf ve bazı şeyhler de çeşitli dualar okumuşlardır. Padişaha kim tarafından kılıç kuşandırılacağına dair kesin bir kural belirlenmemiştir. Padişahların Eyüp Sultan’dan dönüşü genellikle kara yoluyla olmuştur. Edirnekapı, Fatih ve Divanyolu’ndan geçerek Topkapı Sarayı’na ulaşan padişahın Babüssaade önünde yeniçeri ağası tarafında atından indirilmesiyle tören sona ermiştir. I. Ahmet itibariyle kılıç kuşandırmayı genellikle şeyhülislam ya da nakibüleşraf yapmıştır. I. Ahmet döneminden itibaren saltanat sembolü haline gelen bu tören zamanla değişkenliğe uğramış olsa da Sultan Vahdettin’e kadar bazı istisnalar hariç uygulandığı görülmüştür.

Kılıç kuşanma töreni sadece saltanatın siyasî bir simgesi olmamıştır. Bu tören yeni padişahın halkla temasını sağlayan önemli bir ritüel de olmuştur. Nitekim padişah adına çok sayıda hayvan kurban edilmesi ve etlerinin ihtiyacı olanlara dağıtılması ve Eyüp Sultan’dan dönüşte halkın yeni padişaha vermek istediği dilekçelerin toplanması için bir fırsatı da ifade etmiştir.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir