TÜRK KÜLTÜRÜNDE ŞEHİTLİK

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
3 Dk. Okuma
3 Dk. Okuma

Türk kültüründe vatan mefhumunun sahip olduğu kutsallık, onunla ilgili her inanışa da kutsiyet addedilmesine neden olmuştur. Türklerin tarih sahnesine çıktıkları ilk zamanlardan itibaren üzerinde yaşadıkları toprakları vatan yapmaları, ordu-millet anlayışı ile bu vatan üzerinde yaşayan herkesi kahramanlık, yiğitlik, cesaret gibi meziyetlerle donatmaları neticesinde şehitlik de çok eski zamanlardan itibaren kültürümüzde yer bulmuştur. Türklerin sahip oldukları ölüm anlayışına göre ölüm bir yok oluşu ifade etmemiş, ruhun ölümsüzlüğü ön plana çıkarılmıştır. Bu nedenle de Gök-Tanrı’nın makamı gök, katlara ayrılmış ve vatan uğruna canını veren şehitlerin ruhlarının en üst makamda bulunduğuna inanılmıştır. Bu ruhlar burada bir kuş misali sonsuza kadar yaşayacaktır.

Gök-Tanrı inancına göre en büyük emirlerden biri bağımsızlık uğruna savaşmaktır. Bu uğurda can vermek de bu nedenle kutsal kabul edilmiştir. Bağımsızlığı kaybetmek ölümle eşdeğer görüldüğü için vatan ve istiklal birbirinden ayrılamaz iki kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Vatan ve istiklal uğruna gerçekleşen ölümler de diğer ölümlerden farklı ve değerli kabul edilmiştir.

Bu durum Bars adında bir Türk alpinin mezar taşına da yansımıştır:

“Anam beni on ay taşıdı ya! İlime verdi. Ben erdem için yer tuttum. İlim için, kuvvetli düşmana tınmadan karşı geldim, ayrıldım (öldüm), ah!”

İslamiyet’ten sonra ise şehitlik kavramı önemini korumaya devam etmiş, peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in “Ben bu şehidler üzerine şahidim” rivayeti ile kendini göstermiştir. İslamiyet’te de şehitlerin ruhen ölmedikleri belirtilmiş, onlardan ölüler olarak bahsedilmemesi emredilmiştir. Kur’an-ı Kerim ve hadislere göre şehitler müjdelenmişlerdir. Şehitler manevî olarak peygamberler ile birliktedirler. Şehitlerin şehit olacaklarını önceden hissettikleri, arkalarından ağlanmasını istemedikleri, onlar için ölümün olmadığı gibi inanışlar da zaman içinde şekillenmiştir. Aynı zamanda şehitlerin rüyada görülmesi gören kişiyi iyileştirir, şehit görülen riya anlatılmaz eğer anlatılırsa bir daha rüyaya gelmez, şehitler aileleri için şefaat ederler, şehitler Allah tarafından seçilmiş kişilerdir, şehitlerin kabri nurla doludur gibi düşünceler de Türk kültürünün hasletlerindendir.

İslam öncesi Türk kültüründe vatan ve millet uğruna canını feda etme düşüncesi İslamiyet’ten sonra şehitlik kavramıyla kesintiye uğramadan devam etmiştir. Türk erleri bayrağın dalgalandığı, ezanın duyulduğu hiçbir yere yabancı ayağını bastırmayacağına dair ettiği yemine her daim sadık kalmış, bu uğurda şehit olmayı mübarek saymıştır. Bu vesile ile Türk yurdu yaşasın diye can veren bütün şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, ruhlarının şad olmasını diliyoruz.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir