TÜRK’ÜN ATASI BÜYÜK HUN TANHUSU METE

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
4 Dk. Okuma
4 Dk. Okuma

TÜRK’ÜN ATASI BÜYÜK HUN TANHUSU METE

Büyük Hun Kağanılığı’nın hükümdarı olan Mete, dünya tarihini değiştiren liderlerden biridir. Çevresindeki boyları biraraya toplayarak büyük bir devlet kurmuştur. Döneminin en büyük gücü Çin’i dize getirmiş ve vergiye bağlamıştır.

Babası T’ou-man veya Teoman’ın en büyük oğlu olmasından dolayı babasının yerini almak istemiş fakat babasının eşi küçük kardeşini veliaht olarak görmek isteyince Mete, tarihte ilk defa karşımıza çıkan “rehin gönderme” geleneğinin ilk temsilcisi olmuştur. Töre kurallarına göre büyük oğul Mete’nin babasının yerine geçmesi gerekirken küöçük kardeşi ile yaşadığı çekişme onun rehin olarak gönderilmesine neden olmuştur. Rehin gönderme geleneği o dönemde uygulanan güçlü devletlerin birbirlerine saldırmazlık garantisi olarak veliaht göndermeleridir. Mete de Yüe-çi’lere rehin gönderilmiştir. Geleneğe göre rehin gönderen taraf bir saldırıda bulunursa karşı taraf veliahtı öldürebilir. Ancak Mete Yüe-çilerin ellerinden kaçarak babasının yanına dönmüş ve bu durum babası tarafından büyük bir kahramanlık olarak nitelendirilmiştir. Kendisine bir tümen asker verilmiştir. Mete ıslık çalan oklar icat ederek askerlerine bunları kullanmayı öğretmek istemiştir. Kendisine en sadık askerlerden oluşan bir ordu kurmak istediği için de ıslık çalan okları atmalarını istediği canlı hedeflere atmayanları hemen öldürmüştür. Böylece kendisine itaa eden bir orduya sahip olmuştur.

M.Ö. 209 yılında Asya Hun hükümdarı olduğu zaman doğuda yaşayan Tung-hular taht değişikliğinden faydalanabilmek için Mete’den atını istemişler ve Mete yanındaki beylerin itirazlarına rağmen atını vermiştir. Bundan güç alan Tung-hular bu kez kendisinden eşini istemişler, yine tüm karşı seslere aldırış etmeden onu da vermiştir. Bu durum karşısında iyice cesaretlenen Tung-hular bu kez iki devlet arasında kalan boş bir araziyi istemişler ve Mete beylere danışmıştır. Beyler bu kez boş ve kurak bir arazinin verilmesinin sakıncası olmadığını söylemişler ancak Tanhu Mete atın ve eşinin şahsına ait olduğunu, arazinin ise devletin malı olduğunu bu nedenle de kimseye verilemeyeceğini ifade ederek verilmesi yönünde görüş bildiren beyleri öldürmüştür.

M.Ö. 203 yılında devletin kuzeyine doğru yaptığı seferler sınırlarını korumanın yanısıra maden yataklarına sahip olmak içimn ekonomik bir seferi de işaret etmektedir. Bu ndenle Mete Türk ve dünya tarihi için çok önemli bir liderdir. Başkenti taşımış ve “ejder şehri” adını vermiştir. M.Ö. 200 yılında Hunlar ve Çinliler arasında yaşanan Baideng hadisesi de Çin tarihinin en kanlı ve acı olaylarından biri olarak hafızalara kazınmıştır. Bu savaşta Çinliler Hunlara saldırmışlar ve Hunlar sahte geri çekilme, atları renklerine göre yerleştirme gibi geleneksel savaş stratejilerini uygulamışlardır. Sonunda da Çinliler ağır bir yenilgi almışlar ve barış anlaşması ile Hunları biraz da olsa durdurmaya çalışmışlardır.

Mete döneminde yaşanan bir başka önemli olay da Çin imparatoriçesine onunla aynı seviyede olduğunu göstermek ve diplomatik çıkarlar doğrultusunda imparatoriçenin mevkiini tanımayıp ona evlenme teklif etmesidir. Teklif reddedilse de Büyük Hun Kağanlığı’nın durumunu anlamak adına önemlidir.

Mete, kurduğu ve eğittiği ordu ile Türk tarihinin en büyük kpmutanlarındandır. Babasından devraldığı devletin sınırlarını Mançurya’dan Aral Gölü’ne kadar genişletmiştir. Halkını Hun adı altında birleştirerek millet ve kültür ayırt etmeden dünya tarihinde bu isimler yer almalarını sağlamıştır. Çin hakimiyetine girmemek için onlar tarafından tattırılan yemekleri beğenmesişne rağmen çok kötü olduklarını söylemesi Çin mallarına ve kültürüne karşı bir özenti oluşturmak istememesinden kaynaklanmaktadır. Bu özellikleri ile de son derece ileri görüşlü ve hakına düşkün bir lider olduğu açıktır.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir