AVRUPA’NIN KİLİDİ BELGRAD’IN FETHİ

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
2 Dk. Okuma
2 Dk. Okuma

            Belgrad, yüzyıllar boyunca Balkanlar’ın ve Orta Avrupa’nın kilit noktalarından biridir. Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği noktada yer alan bu şehir, hem savunma hem de ulaşım açısından stratejik öneme sahiptir. Belgrad’ın fethi, yalnızca bir kale zaferi değil, aynı zamanda Osmanlı’nın Avrupa içlerine yönelen siyasi ve askeri iradesinin ilanıdır.

            Sınır şehri olan Belgrad’a Doğu Roma İmparatorluğu, Sırp despotluğu ve Macar Krallığı hâkim olmuştur. Bu şehir 1456 yılında II. Mehmed (Fatih) zamanında Osmanlılar tarafından kuşatılmış fakat fethedilememiştir.  Fatih’ten sonra tahta geçen II. Bayezid zamanında Cem Sultan olayı ve doğu problemleri sebebiyle Belgrad kuşatılamamış, I. Selim (Yavuz) döneminde ise doğu sınırlarının güvenliğinin sağlanması çalışmalarından ötürü Batı Seferleri yapılamamıştır. 1520 yılında tahta geçen I. Süleyman (Kanuni), yönünü Belgrad’a yöneltmiştir.

            1521 yılının baharında sefere çıkan Osmanlı ordusu, Kanuni Sultan Süleyman önderliğinde Belgrad üzerine yönelmiştir. Seferin hazırlıkları büyük bir titizlikle yürütülmüş, Tuna boyunca lojistik hatlar kurulmuş, nehir üzerinde hareket edebilen köprü sistemleri hazırlanmış ve topçu birlikleri özel olarak donatılmıştır. Özellikle Osmanlı topçuluğunun gelişmişliği, kuşatmanın seyri açısından belirleyici olmuştur.

Osmanlı ordusu, Belgrad’a hem karadan hem de nehir üzerinden kuşatma başlatmıştır. Kara birlikleri kaleyi çevrelerken, donanma Tuna üzerinde kontrolü sağlamıştır. Kuşatma sırasında Macaristan’dan yardım gelmediği gibi, Avrupa devletleri de ciddi bir destek sağlamamıştır. Papalık ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, Osmanlı tehdidine karşı birleşik bir cephe oluşturmakta yetersiz kalmışlardır. Bu durum, Osmanlı Devleti’nin kuşatmada başarılı olmasında dolaylı ama etkili bir faktör olmuştur.

İki ay süren kuşatma sonucunda Osmanlı Devleti Belgrad’ı fethetmiştir. Osmanlıların Belgrad’ı fethi, Kanuni Sultan Süleyman’ın büyük seferlerinin başlangıç noktası olmuştur. Bu zaferle birlikte Osmanlı İmparatorluğu, yalnızca Balkanlar’da değil, Avrupa’nın kalbine doğru ilerleyebilecek güçlü bir konuma erişmiştir. Belgrad’ın düşüşü, Macaristan’ın çöküşünü ve Avusturya ile girilecek yüzyıllar sürecek mücadeleyi beraberinde getirmiştir. Bu yönüyle 1521 Belgrad Seferi, yalnızca bir şehir kuşatması değil, bir imparatorluğun yön değiştiren istikameti olmuştur. Kısacası bu fetihle Osmanlılar, “kapıları kıran” bir imparatorluk olduğunu tüm Avrupa’ya bir kez daha ilan etmiştir.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir