Haçlı Seferleri Düşüncesinin Doğuşu

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
4 Dk. Okuma
4 Dk. Okuma

XI. yüzyılın sonlarında Avrupalıların “Kudüs’ü kurtarma” düşüncesiyle, Türkleri Anadolu’dan atmak ve Ortadoğu’yu ele geçirmek amacıyla başlattıkları siyasî harekât Haçlı Seferleri olarak adlandırılmıştır. Haçlılar ifadesi ise bu siyasî harekâta katılanları tanımlamıştır. Haçlılar isminin verilmesi seferlere katılanların giysilerinin üzerinde bulunan haç işareti dolayısıyla olmuştur. 1096 yılında başlayan Haçlı Seferleri, 1291 yılında Latin Hristiyanların Doğu’daki son merkezi olan Akka’dan çıkarılmalarına kadar süren yaklaşık iki yüz yılı kapsayan bir süreci ifade etmiştir. Orta çağın en büyük kırılma noktalarından biri olarak değerlendirilen Haçlı Seferleri, o dönem ve sonrasında gerek siyasî gerek ekonomik gerekse de kültürel bir dönüşümün yaşanmasında etkili olan olaylar arasında değerlendirilmiştir. Yaklaşık iki yüz yıllık süre içerisinde büyük kapsamlı 9 sefer yapılmasının yanı sıra büyük seferler arasında zaman zaman küçük seferler de yapılmıştır. Haçlı Seferleri’nin ortaya çıkmasında birçok sebebin etkili olduğu düşünülmüştür. Bu noktada Batılıların genel kabulü seferlerin en önemli unsurunun ve itici kuvvetinin dinî olduğu yönünde olmuştur. Cluny Tarikatının özellikle Kudüs üzerindeki kışkırtma niteliğindeki propagandaları, Katolik Kilisesinin Ortodoks Kilisesi üzerine hâkimiyet kurmak istemesi, Doğu Roma İmparatorluğu’nun Türklere Karşı Papa’dan yardım istemesi gibi durumlar dinî etkenler arasında kabul edilen sebepler arasında yer almıştır. Avrupa’nın o dönemde uzun süredir yaşadığı açlık, yoksulluk ve ekonomik sıkıntılar içinde olduğu düşünüldüğünde Haçlı Seferlerinin yalnızca dinî nedenlerle açıklanamayacağı da ifade edilmiştir. Nitekim Haçlı Seferleri’nin ortaya çıktığı dönemde Avrupa’nın yaşadığı yoksulluk, açlık, ücretli askerlik gibi sorunlar, huzursuzlukların yaşanmasına ve genel düzenin bozulmasına sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla dinî etkenlerin yanında az önce zikredilen ekonomik ve sosyal sebeplerin de ortaya çıkardığı kaotik süreç seferler üzerinde etkili olan faktörler arasında yerini almıştır. Toplum üzerinde büyük etkiye sahip olan kilise hem bu sorunlara çözüm aramış hem de artan gücünü Doğu’da hâkimiyet kurmak için kullanmayı amaçlamıştır. Dolayısıyla dinî gerekçelerin ileri sürülmesi halk üzerinde bu seferlerin benimsenmesini kolaylaştırmıştır.

Birçok etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ve Avrupa başta olmak üzere dünya tarihini etkileyen seferlere neden olan etkenlerin ne amaçla kullanıldığı ve toplumun nasıl yönlendirildiği bu seferlerin önemli kabul edilen bir diğer tarafını oluşturmuştur. Hristiyanlık motifleriyle süslenerek toplumun harekete geçirilmesiyle yapılan bu hareketin asıl hedefinin tamamıyla siyasî niteliğe sahip olduğu görüşü de kabul edilmiştir. Haçlı Seferlerinin XI. yüzyılda Türklerin batıya ilerlemeleri ve Anadolu’yu yurt haline getirmeye başlamaları üzerine Avrupa’nın “kutsal toprakları kurtarmak” amacıyla yapılması da oldukça dikkat çekici olmuştur. Bu durumun tetikleyicisinin ise Doğu Roma İmparatorluğu’nun Türklerin ilerlemesini bir tehdit olarak görmesi ve Doğu Hristiyanlarının sınırı olan bu İmparatorluğun çökmesinden papalığın uzunca bir süredir endişe duyması olarak kabul edilmiştir.

Haçlı Seferleri, yalnızca askeri çatışmalar değil; aynı zamanda Doğu ve Batı dünyasının uzun vadeli etkileşimlerinin başlangıç noktasını ifade etmiştir. Nitekim bu seferlerin doğuş düşüncesi, dinî sebepler, siyasî durumlar, ekonomik çıkarlar ve toplumsal dinamiklerin birleştiği karmaşık bir tarihsel sürecin sonucuyla oluşmuştur. Yaklaşık iki yüz yıllık süreci kapsayan bu seferler, hedeflenen amaç doğrultusunda tam anlamıyla bir sonuca ulaşmamıştır. Her ne kadar amaca ulaşmamış olsa da bu seferlerin hem Avrupa hem de İslâm dünyasında derin izlerin oluşmasına sebebiyet vermiş, yalnızca ortaçağın değil, dünya tarihinin de değişmesinde etkili olan olaylar arasında yer almıştır.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir