Türkiye–İsrail Deniz Jeopolitiği ve Bölgesel Güç Rekabeti
Yazan:Bekir Atacan
- Tehditin Tanımı
Türkiye’nin TPAO üzerinden Pakistan ile geliştirdiği kapsamlı hidrokarbon iş birlikleri ve “Mavi Vatan” doktrinini Doğu Akdeniz’in ötesine taşıyarak Kızıldeniz–Hint Okyanusu hattına entegre etmesi, İsrail’in deniz ticareti, enerji arz güvenliği ve stratejik lojistik hatları açısından yapısal bir jeopolitik tehdit oluşturmaktadır. Bu hamle, İsrail’in Doğu Akdeniz merkezli deniz hâkimiyeti ve enerji koridorları üzerinden kurmaya çalıştığı bölgesel üstünlük mimarisini dengelemeye ve çevrelemeye yönelik bir güç projeksiyonu niteliği taşımaktadır.
- Stratejik Arka Plan
İsrail, son yıllarda Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve GKRY ile tesis ettiği enerji ve güvenlik ortaklıkları aracılığıyla deniz yetki alanlarını tahkim etmeye çalışırken; Türkiye, bu yapıyı “Mavi Vatan” doktrini çerçevesinde asimetrik ve çok katmanlı bir karşı dengeleme stratejisi ile kırmayı hedeflemektedir. Pakistan ile kurulan hidrokarbon temelli iş birlikleri, Ankara’nın Hint Okyanusu’na uzanan yeni bir stratejik derinlik kazanmasına imkân tanımaktadır.
- Tehdidin Kaynakları
• Deniz Gücü Projeksiyonu: Türkiye’nin donanma kapasitesi ve deniz aşırı operasyon kabiliyeti, İsrail’in enerji ve ticaret hatlarının güvenliğini dolaylı biçimde baskı altına alma potansiyeli taşımaktadır.
• Enerji Diplomasisi: TPAO merkezli hidrokarbon anlaşmaları, Türkiye’yi enerji jeopolitiğinde yalnızca üretici değil, aynı zamanda denetleyici ve yönlendirici aktör konumuna taşımaktadır.
• Stratejik Ortaklıklar: Pakistan hattı üzerinden Hint Okyanusu’na açılım, İsrail’in Doğu Akdeniz merkezli manevra alanını coğrafi olarak sınırlamaktadır. - Olası Senaryolar
• Düşük Yoğunluklu Rekabet: Deniz yetki alanları ve enerji koridorları üzerinden diplomatik ve ekonomik baskıların artması.
• Orta Yoğunluklu Gerilim: Deniz güvenliği, liman erişimi ve lojistik hatlar üzerinden karşılıklı caydırıcılık hamleleri.
• Yüksek Yoğunluklu Kriz: Bölgesel bir deniz güvenliği krizinin, büyük güçlerin (ABD, Hindistan) dolaylı müdahalesiyle genişlemesi. - İsrail Açısından Risk Değerlendirmesi
Bu gelişmeler, İsrail için yalnızca enerji rekabeti değil;
• Deniz ticaretinin sürekliliği,
• Enerji arzının güvenliği,
• Stratejik özerklik ve manevra serbestisi
açısından uzun vadeli ve yapısal riskler barındırmaktadır.
- Sonuç ve Değerlendirme
Türkiye’nin çok boyutlu güvenlik yaklaşımı, İsrail’in deniz jeopolitiğinde kurmaya çalıştığı statükoyu kırılganlaştıran ve yeniden şekillendiren bir etki üretmektedir. Bu bağlamda Ankara’nın attığı adımlar, bölgesel güç dengesinde kalıcı sonuçlar doğurabilecek stratejik bir meydan okuma olarak değerlendirilmelidir.

