Cafer Seydahmet Kırımer ve Kırım Davası

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
3 Dk. Okuma
3 Dk. Okuma

Cafer Seydahmet (1889-1960), XX. yüzyılın başlarından itibaren Kırım Tatar millî mücadelesine yön veren ve bu davanın uluslararası platformlarda tanınması için ömrünü adamış müstesna bir şahsiyettir. Rusya İmparatorluğu’nun baskıcı politikaları altında ezilen Kırım Tatarlarının millî kimliklerini koruma ve siyasî haklarını kazanma çabaları, Kırımer’in düşünsel ve eylemsel liderliğiyle kurumsal bir nitelik kazanmıştır.

Cafer Seydahmet Kırımer’in siyasî faaliyetleri, 1905 Devrimi’nin ardından Çarlık Rusyası’ndaki siyasî hareketliliğin arttığı bir dönemde başlamıştır. O, henüz genç bir aydınken, Kırım Tatar Türklerinin haklarını savunmak için teşkilatlanma çalışmalarına katılmış, Numan Çelebi Cihan gibi liderlerle birlikte “Millî Fırka”nın kuruluşunda öncülük etmiştir. Bir parti statüsüne sahip olan teşkilat, Kırım’ın yerel yönetimde özerklik kazanması ve Kırım Tatarlarının kültürel haklarının güvence altına alınması hedefini gütmüştür. Kırımer, 1917 Şubat Devrimi sonrası kurulan ilk Kırım Tatar Millî Hükûmeti’nde Harbiye ve Hariciye Nazırlığı gibi önemli görevler üstlenerek, Kırım’ın bağımsızlığına yönelik ilk resmî adımların atılmasında anahtar bir rol oynamıştır.

Ancak, Ekim Devrimi’nin ardından siyasî dengeler hızla değişmiş ve Kırım, Sovyet rejiminin kontrolü altına girmiştir. Bu zorlu süreçte Kırımer, mücadelesine yurtdışında devam etme kararı almıştır. Avrupa’da, özellikle İstanbul, Paris ve Lozan gibi merkezlerde Kırım davasını uluslararası kamuoyuna anlatmak için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bu dönemde yayımladığı eserler, makaleler ve verdiği konferanslar aracılığıyla Kırım Tatarlarının Sovyetler tarafından maruz bırakıldığı baskı, asimilasyon ve sürgün politikalarını dünyaya duyurmuştur. Onun “Yirminci Asırda Tatar Millet-i Mazlumesi” (Şahap Nezihi takma adıyla), “La Crimeé” (Fransızca), “Krym” (Lehçe), “Rus İnkılâbı”, “Ukrayna ve İstiklâl Mücadaleleri Volodemir Musrky’den Tercüme”, “Gaspıralı İsmail Bey”, “Rus Tarihinin İnkılâba, Bolşevizme ve Cihan İnkılâbına Sürüklenmesi”, “Mefküre ve Türkçülük” hem Kırım davasının ideolojik temellerini oluşturmuş hem de diaspora topluluklarının millî kimliklerini korumalarına yardımcı olmuştur. Kırımer, aynı zamanda Türk Dünyası’nın diğer önde gelen aydın ve siyasî figürleriyle de yakın ilişkiler kurarak, Kırım davasını daha geniş bir Pan-Türkist hareketin bir parçası olarak konumlandırmaya çalışmıştır. Onun bu stratejisi, Kırım davasının sadece bölgesel bir mesele olmaktan çıkıp, tüm Türk boylarının ortak davası haline gelmesine zemin hazırlamıştır.

Cafer Seydahmet Kırımer, Kırım Tatar millî mücadelesini sadece Kırım topraklarında değil, uluslararası arenada da savunmuş, bu davanın fikrî ve siyasî lideri olmuştur. Onun hayatı, bir halkın varoluş mücadelesinin, diplomatik çabalar ve entelektüel üretimle nasıl desteklenebileceğinin somut bir örneğidir. Yürüttüğü yayın ve kültür faaliyetleri, Kırım davasının kuşaklar boyunca yaşamasını sağlamış, özellikle sürgün sonrasında Kırım Tatarlarının kimliklerini muhafaza etmelerine paha biçilmez katkılar sunmuştur. Kırımer’in düşünceleri ve eylemleri, sadece Kırım Tatarları için değil, benzer sorunlarla boğuşan tüm Türk toplulukları için bir ilham kaynağı olmayı sürdürmektedir. Kırımer, vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, günümüzde de Kırım davasının sembol ismi ve birleştirici gücü olarak anılmaktadır. Onun mirası, Kırım’ın geleceği için atılacak her adımda önemli bir referans noktası olmaya devam edecektir.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir