Zhang Qian, Çin’in Han Hanedanlığı döneminde (MÖ 206- MS 25) görevli bir devlet memuru, diplomat, kâşif ve politikacı olmuştur. MÖ 195 civarında doğmuş ve MÖ 114’te ölmüştür. MÖ 140 yılında, henüz genç yaşta Han İmparatoru olan Wu Di, kendilerinden üstün bir konumda olan ve sürekli olarak Kuzey Çin’e tehlike teşkil eden Asya Hunlarına karşı yeni bir strateji geliştirmek ve kendisine bir müttefik sağlamayı planlamıştır. Bu plan için en uygun aday olarak, Hunların daha önce yenerek, batıya sürdükleri ve Hunlar ile aralarında husumet olan Yüeçiler görülmüştür. Ancak Çinliler, Hunlar ile Yüeçiler arasındaki düşmanlığı bilmelerine rağmen Yüeçilerin hangi bölgede yaşadıklarını öğrenememişlerdir. Wu Di, Yüeçilerin yerlerini bulmak ve onlarla ittifak sağlamak için bir elçi heyeti göndermeyi planlamıştır. İmparator Wu Di, bu zorlu göreve uygun kişiyi seçmek için bir şölen düzenlemiş, bu şölende çalışkan, azimli ve dürüst kişiliğiyle Zhang Qian, İmparator’un dikkatini çekmiştir.
Zhang Qian, ilk seyahatine MÖ 138 yılında, beraberinde yüz kişilik bir heyetle yola çıkmıştır. Ancak Zhang Qian ve heyeti yolda Hunlar tarafından yakalanıp esir alınmıştır. Zhang Qian, Hun topraklarında yaklaşık on yıl esir tutulmuştur. Bu süre zarfında evlenmiş, bir oğlu olmuş ve Hunların sempatisini kazanmıştır. Ancak Elçilik görevini unutmamıştır. Hunların zamanla kendisine tanıdığı serbestlikten faydalanarak kaçmayı başarmış, Batı’ya doğru ilerleyerek Pamir Platosunu geçmiş ve günümüz Fergana Havzası’ndaki Dayuan bölgesine ulaşmıştır. Zorlu koşullarda Taklamakan Çölü’nü de geçerek yoluna devam etmiş ve günümüz Afganistan’ında bulunan Yüeçi topraklarına gelmiştir. Ancak, Yüeçiler yeni ve verimli topraklarında yerleşik düzen kurdukları için, Hunlara karşı ittifak kurma teklifini kabul etmemişlerdir. Zhang Qian, Dayuan’da ve Yüeçi topraklarında bir yıldan fazla kalarak gözlemlerde bulunmuştur. Geri dönüş yolunda tekrar Hunlar tarafından yakalanıp bir yıldan fazla alıkonulmuştur. MÖ 126 yılında, çıkan bir karışıklıktan faydalanarak eşi ve çocuğuyla birlikte Han Hanedanı’nın başkenti Chang-an’a geri dönebilmiştir.
Zhang Qian, ülkesine döndüğünde İmparator Wu Di’ye Batı Bölgesi ve Orta Asya ulusları hakkında detaylı bilgiler içeren bir rapor sunmuştur. Onun anlattıkları, İmparator Wu Di’nin Hunlara ve diğer dış uluslara karşı izlediği politikaları kökten değiştirmiştir. Zhang Qian’in sunduğu rapor, Wu Di’nin “Hunların sağ kolunu kırmak” stratejisini geliştirmesinde rehber rolü üstlenmiştir.
Zhang Qian, MÖ 119–115 yıllarında ikinci kez Batı Bölgesi’ne gönderilmiştir. Bu seyahatinde Hunlara karşı ittifak kurmak için Yüeçiler yerine Wusunlar ile temas kurmayı hedeflemiştir. Yanına yine yüz kişilik bir heyet, altın, ipek ve yüzlerce hayvan almıştır. Bu seyahatinde diğer uluslar hakkında bilgi toplamaya devam etmiştir. Wusunlar, Han hanedanlığının gücünü tam olarak bilmedikleri için ittifak teklifini kabul etmemişlerdir. Zhang Qian, ikinci seyahatinde de askerî ittifak amacına ulaşamamıştır. Ancak bölge devletlere Çin’i tanıtmış, Çin içinde bölge devletleri inceleyerek raporlar hazırlamıştır. Bu yaptıklarıyla Zhang Qian, Çin tarihinde çok önemli bir isim haline gelmiştir, çünkü Han hanedanlığı döneminde Çin tarihinin kaderini değiştirmiştir. Seyahatleri sonucunda gittiği bölgelerde Çin mallarını görmüş, bunların nereden geldiğini araştırdığında Hindistan ve günümüz Doğu Türkistan bölgelerinden geldiğini öğrenmiştir. Bu sayede zaten var olan ancak Çinliler tarafından bilinmeyen İpek Yolu’nu keşfederek Çin’in kapılarını dış dünyaya açmasını ve Doğu-Batı etkileşiminin başlamasını sağlamıştır.
Çin’in ilk resmi tarihi olan Shih Chi’in yazarı ve Hunlardan ilk bahseden Sima Qian tarafından kendisine öncü anlamına gelen “zaokong” unvanını verilmiştir. Zhang Qian’in Batı Bölgesi raporu, İmparator Wu Di’nin, Merkezî Çin’den Doğu Türkistan’a varan Hexi Koridorunu açma, tarımsal faaliyetler başlatma gibi önemli stratejik kararlar almasına zemin hazırlamıştır. Onun getirdiği bilgiler, Türkistan coğrafyasındaki ulusların coğrafi konumu, kültürleri ve yaşam tarzları hakkında Çin’e ilk elden ve detaylı yazılı kaynakları sunmuştur. Zhang Qian, çeşitli hububat, meyve, sebze tohumları ve güçlü Fergana atlarının bilgisi gibi önemli ticari ve kültürel ürünlerin Han hanedanlığına ulaşmasını sağlamıştır. Zhang Qian’ın raporunda yer alan Batı Bölgeleri, günümüz Doğu Türkistan’ından başlayarak Afganistan’a dek uzanan bir coğrafyadır. Bu bölge Hunlar ve ardından gelen diğer Türk Bozkır Devletleri içinde başta ticaret sebebiyle hayatî önem taşımıştır. Bu sebepten dolayı Çin artık bozkıra doğrudan saldırılar yapmak yerine önce Batı Bölgelerini hedeflemiş, bozkıra giden hayat damarlarını hedef almıştır. Zhang Qian’ın raporuyla başlayan bu strateji, Batı Bölgeleri ve Çin arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel etkileşimi hızla arttırmış, yeni ticari rotalar açılmış ve Günümüzde Çin’in Doğu Türkistan politikasına dahi temel olarak tarihte yeni bir sayfa açılmıştır.

