MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ESERLERİ

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
9 Dk. Okuma
9 Dk. Okuma

Mustafa Kemal Atatürk’ün çok yönlü ve eğitici kişiliği etrafında şekillenmiş eserleri,

yalnızca kendi dönemine değil gelecek nesillere de ışık tutan birer fikir mirası niteliği taşımıştır. Bu eserler onun düşünsel derinliğini, olaylara yaklaşım biçimini ve çözüm önerilerini doğrudan yansıtan kaynaklar olarak değerlendirilmiştir. Eserlerin büyük çoğunluğu bizzat Atatürk tarafından kaleme alınmış, bazıları da sonradan derlenerek yayımlanmıştır. Bu noktada özellikle Afet İnan’ın çalışmaları dikkat çekici bir önem taşımıştır. Atatürk’ün bizzat yazdığı ya da sonradan derlenerek hazırlanmış eserleri şöyledir:

1.Söylev ve Demeçleri (1906-1938)


1906-1938 yılları arasında Atatürk’e ait olan söz ve yazıları kapsayan bu eser  Nimet

Arsan tarafından derlenmiştir. İlk cildi 1945’te, ikinci cildi 1952’de, üçüncü cildi ise 1954’te yayımlanmıştır. Eserin son cildi 1964’te “Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri” adıyla yayımlanmıştır. Bu eser, Atatürk’ün farklı dönemlerdeki düşünce dünyasını kapsamlı şekilde yansıtmıştır.

2. Takımın Muharebe Talimi (1908)


Alman General Litzmann’ın eserinden çevrilmiş ve 1908 yılında Selanik Matbaası’nda

basılmıştır. Atatürk, Osmanlı ordusunun eğitim eksikliklerini gidermek amacıyla bu çeviriyi yapmıştır.

3. Cumalı Ordugâhı (1909)


Mustafa Kemal Atatürk’ün 1909 yılında Manastır bölgesindeki askerî tatbikat

gözlemlerine dayanarak yazdığı ilk basılı eseri olmuştur. Süvari birliklerinin eğitimi, taktik uygulamaları ve komuta hatalarına dair eleştirel analizler içermiştir. Uygulamalı gözlemler ve çizimlerle desteklenen bu eser, onun askerî düşünce yapısını yansıtmıştır. Osmanlı ordusundaki eğitim sorunlarına çözüm sunan eser, Atatürk’ün kurmay aklının erken bir göstergesi kabul edilmiştir.

4. Birinci Ta’biye Meselesinin Halli (1911)

Bu çalışma, dönemin Birinci Şube Müdürü Albay Pertev Bey tarafından derlenen

sorulara Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği kapsamlı cevaplardan oluşmuştur. Bu eserle Atatürk komutan adaylarının ve onların idare ettiği askerlerin eğitimine ne kadar önem verdiğini, bir ordunun bütün unsurları ile her zaman olası bir savaşa karşı hazırlıklı olması gerektiğini tarihteki büyük savaşlardan verdiği örneklerle açıklamıştır.

5. Ta’biye Tatbîkat Seyâhati   (1911)

Mustafa Kemal, subayların sahada yetişmesi için 1911’de “Ta’biye Tatbîkat Seyâhati

adlı eserini yazmış ve tatbikat gözlemlerini krokilerle destekleyerek yayımlamıştır. Bu eserde, başarılı bir komutanın niteliklerini detaylı şekilde açıklamış ve muharebe yönetiminde belirli kuralların olmadığını vurgulamıştır. Mustafa Kemal, stratejik ve taktik kararlarını kişisel deneyimlerle birleştirerek önceden planlamış ve zaferin ancak tecrübeli komutanlarla mümkün olduğunu belirtmiştir.

6. Bölüğün Muharebe Eğitimi (1912)

Eser meskûn yerlerde muharebe, savunma ve taarruz konularını kapsamıştır. Meskûn

yerlerin sınırlayıcı durumlarının muharebeye etkisi, savunma mevziinin seçimi, savunma mevziinin hazırlanması, ateş sahalarının temizlenmesi, ateş taksimi, ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi savunmanın esasını oluşturan konular işlenmiştir. Ayrıca taarruzda birliğin aldığı tertip ve düzen, ilerleme, ateş üstünlüğü, ihtiyatların kullanılması gibi taarruz harekâtında her zaman karşılaşılacak konular ele alınmıştır. Genç Kurmay Önyüzbaşı Mustafa Kemal tarafından, Almanca aslından tercüme edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün ön sözü esere ayrı bir değer kazandırmıştır.

7. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1914-1918)

1914’te yazılmış ve 1918 yılında basılmıştır. Trablusgarp ve Balkan Savaşları’ndan

elde edilen deneyimlere dayanarak ordunun yapısal sorunları ve bunlara getirilen çözüm önerileri Atatürk tarafından ele alınmıştır.

8. Arıburnu Muharebeleri Raporu (1915)

Mustafa Kemal Atatürk 25 Nisan–5 Mayıs 1915 tarihleri arasındaki Arıburnu

Muharebelerini anlattığı bu raporda, Anzak çıkarmasına karşı gösterilen direnişi ve 57. Alay’ın kahramanlığını ayrıntılı şekilde aktarmıştır. Rapor, Mustafa Kemal’in emir beklemeden inisiyatif alarak cepheyi örgütleyip savaşın seyrini değiştirdiğini ortaya koymuştur. Askerî taktikler, siper düzenlemeleri ve birliklerin durumu teknik bir üslupla değerlendirilmiştir. Bu önemli belge, Atatürk’ün ölümünden sonra Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanmıştır.

9. Anafartalar Muharebelerine Dair Tarihçe (1915)

 Arıburnu Muharebeleri Raporu’nun devamı niteliğinde hazırlanmış ve 2 Haziran – 10

Ağustos 1915 tarihleri arasındaki gelişmeler Atatürk tarafından aktarılmıştır. Eserde birinci Anafartalar Muharebesi ayrıntılı şekilde ele alınmıştır. Rapor boyunca üst komuta kademesine yönelik dolaylı eleştiriler yapılmıştır. Eser, günümüz Türkçesine çevrilmiş ve Genelkurmay Arşivi’ndeki fotoğraflarla zenginleştirilmiştir.

10. Ta’lim ve Terbiye-i Askerîyye Hakkında Nokta-i Nazarlar (1916)


Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1916 yılında kaleme alınmıştır. Askerî eğitim ve

terbiyenin yöntemleri ve hedefleri anlatılmıştır. Uygulamadaki aksaklıklar ele alınarak çözüm önerileri sunulmuştur.

11. Taktik Meselenin Çözümü ve Emirlerin Yazılmasına İlişkin Öğütler (1916)


1916 yılında Edirne Sanayi Mektebi Matbaası’nda basılmıştır. Toplam yedi sayfadan

oluşan bu kısa metin, askerî taktik çözümlerine odaklanmıştır.

12. Karlsbad Hatıraları (1918)


Atatürk’ün Karlsbad’da tedavi gördüğü dönemde tuttuğu günlüklerden oluşmuştur. 30

Haziran – 28 Temmuz 1918 tarihleri arasını kapsamıştır. Afet İnan tarafından yayımlanmıştır.

13. Atatürk’ün Hatıra Defteri


Yaveri Şükrü Tezer tarafından derlenmiş ve genişletilmiştir. Asıl metin, Atatürk’ün

Kasım – Aralık 1916 tarihleri arasında kaleme aldığı hatıralara dayanmıştır. 1972 yılında yayımlanmıştır.

14. Nutuk (1927)


Cumhuriyet Halk Partisi’nin ikinci büyük kurultayında, 15-20 Ekim 1927 tarihleri

arasında okunmuştur. Atatürk, bu eser üzerinde 1927 yılının ilk aylarında çalışmaya başlamıştır. Nutuk’ta 19 Mayıs 1919 ile 20 Ekim 1927 tarihleri arasında yaşanan gelişmeler ayrıntılarıyla aktarılmış, olaylara yön veren kişiler ve onların tutumları belgelerle açıklanmıştır. Atatürk, Nutuk aracılığıyla millete adeta hesap vermiştir. Eser, yalnızca bir hitabet ürünü olmanın ötesine geçmiş; tarihî ve siyasî bir temel kaynak işlevi görmüştür. Kurtuluş Savaşı ve modernleşme süreci ayrıntılı şekilde belgelenmiştir. Atatürk, Nutuk’un son cümlelerinde eserin amacını şöyle özetlemiştir: “Efendiler, bu konuşmamla ulusal hayatı bitmiş sanılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğumu anlatmaya çalıştım.

15. Vatandaş İçin Medeni Bilgiler (1929-1930)


Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1929 sonbaharı ile 1930’un ilk ayları arasında

kaleme alınmıştır. Afet İnan tarafından derlenmiş ve 1930 yılında yayımlanmıştır. Devlet teşkilatı, vatandaşlık görevleri ve hakları üzerine temel bilgiler sunan bu eser “millet, devlet, demokrasi, iş bölümü, bağlılık ve çalışma” gibi ana başlıkları içermiştir. El kitabı niteliği taşıyan bu metin, vatandaşlık bilincinin oluşmasına öncülük etmiştir.

16. Ulus Gazetesi’nde Yayımlanan Yazıları ( 1935)

Mustafa Kemal Atatürk, 1935 yılında Türkçenin kökenine dair düşüncelerini Güneş-Dil

Teorisi kapsamında kaleme almıştır. Bu yazılar, 2 Kasım – 7 Aralık 1935 tarihleri arasında Ulus Gazetesi’nde imzasız olarak yayımlanmıştır. Yazılarında “Millet”, “Hakikat”, “Zaman”, “Tanrı” gibi kavramları Türkçe köklere dayandırarak etimolojik çözümlemeler yapmıştır. Bu çalışmalar, onun dili millet ve kimlikle ilişkilendiren derin bakışını ortaya koymuştur. Daha sonra bu yazılar, notları ve açıklamalarıyla birlikte “Güneş-Dil Teorisi: Ulus Dil Yazıları” adıyla kitaplaştırılmıştır.

17. Atatürk’ten Mektuplar (1935-1938)


1935-1938 yıllarını kapsayan, Atatürk’ün kaleme aldığı mektupları ve telgrafları

içermiştir. Bazı mektuplar el yazısıyla yazılmıştır. Eser, Afet İnan tarafından yayımlanmıştır.

18. Geometri (1937)


1936-1937 yıllarının kış aylarında, 3. Dil Kurultayı’nın hemen sonrasında Dolmabahçe

Sarayı’nda yazılmış ve 1937 yılında yayımlanmıştır. Atatürk bu eseri ile geometri terimlerini sadeleştirerek Türkçeleştirmiş, eğitim ve bilim dilinin Türkçe ile yürütülebileceğini ispatlamıştır.

Sonuç olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün kaleme aldığı eserler sadece döneminin askerî

ve siyasî gerçekliklerini yansıtmakla kalmamış, aynı zamanda Türk milletinin modernleşme ve çağdaşlaşma yolunda izlemesi gereken temel ilkeleri ve hedefleri de gözler önüne sermiştir. Onun kaleminden dökülen her satır derin bir vizyonun, sarsılmaz bir inancın ve milletinin geleceğine duyduğu engin sorumluluğun ifadesi olmuştur. Bu eserler bir liderin sadece yaşadığı çağın değil, aynı zamanda gelecek nesillerin kaderini de şekillendiren düşünsel mirasının somut kanıtları olmuştur. Atatürk’ün yazılı mirası, bugün hâlâ Türkiye’nin gelişim yolculuğunda rehberlik eden bir ışık, milletin ufkunu aydınlatan bir pusula olmaya devam etmiştir. Böylece onun kaleminden çıkan her satır, yalnızca tarih sahnesinde bir belge değil aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşunun ve çağdaşlaşmasının mihenk taşı olmuştur.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir