Şafak Yıldırım: Türk İstihbaratının Bölgesel Etkinliği ve Küresel Güç Olma Hedefindeki Rolü: 2020 Sonrası Stratejik Analiz

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
6 Dk. Okuma
6 Dk. Okuma

Yazan: Şafak YILDIRIM

İstihbarat faaliyetleri, günümüz uluslararası ilişkiler sisteminde devletlerin güç dengelerini belirleyen ve stratejik hamlelerine yön veren kritik bir unsur hâline gelmiştir. Türkiye’nin Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT), özellikle 2020 sonrasındaki dönemde saha etkinliği ve teknolojik gelişim açısından dikkat çekici bir atılım gerçekleştirerek, küresel istihbarat camiasında önemli bir konuma yükselmiştir. Bu çalışmada, MİT’in son dönemdeki saha operasyonları ve teknolojik kapasiteleri analiz edilerek, Türkiye’nin küresel güç olma stratejisindeki rolü değerlendirilecektir.

Türk İstihbaratının Küresel Sıralamadaki Yükselişi

2020 sonrası uluslararası güvenlik raporlarında Türk istihbaratı, dünyanın en etkili ilk 10 istihbarat servisi arasında değerlendirilmektedir. Özellikle son dönemdeki yeniden yapılandırma, saha operasyonları için yasal yetkilerin genişletilmesi ve teknolojiye yönelik yatırımlar, MİT’in küresel aktörlerle rekabet edecek seviyeye ulaşmasını sağlamıştır. Açık kaynaklı raporlarda, MİT’in bütçesinin 2020 itibarıyla yaklaşık 500 milyon TL’ye ulaştığı ve toplam varlıklarının %92’lik artışla yaklaşık 32 milyar TL düzeyine eriştiği belirtilmektedir. Bu artış, operasyonel ve teknolojik kapasitenin genişletilmesine dönük yatırımların bir göstergesi olarak kabul edilmektedir (T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2021).

Suriye ve Irak Sahasındaki Başarılı Operasyonlar

MİT, özellikle terörle mücadelede, Suriye ve Irak sahalarında gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlarla kendisini ispatlamıştır. 2019-2022 arasında yapılan nokta operasyonlarla, PKK’nın üst düzey yönetiminden 82 kritik isim etkisiz hâle getirilmiştir (AA, 2022). MİT’in bu operasyonlarda kullandığı yöntemler arasında insan istihbaratı (HUMINT), sinyal istihbaratı (SIGINT) ve insansız hava araçları (İHA/SİHA) bulunmaktadır.

Örneğin, 2020 yılında PKK’nın üst düzey yöneticilerinden Sofi Nurettin’in Suriye-Irak sınırında etkisiz hâle getirilmesi, MİT’in operasyonel kapasitesini açıkça ortaya koymuştur. 2021 yılında PKK’nın sözde dış ilişkiler sorumlularından Ali Haydar Kapan’ın Kandil bölgesinde ortadan kaldırılması ve DEAŞ’ın Türkiye emiri Kasım Güler’in Suriye’de yakalanması da MİT’in hem insan istihbaratı ağının derinliğini hem de operasyonel koordinasyon gücünü göstermiştir (Daily Sabah, 2021).

Karabağ Operasyonundaki Rolü ve Bölgesel Etkileri

2020 yılında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki II. Dağlık Karabağ Savaşı, MİT’in operasyonel kabiliyetlerini bölgesel düzeyde de sergilediği önemli bir örnektir. Azerbaycan’a sağlanan istihbarî destek, özellikle hedef tespiti, elektronik harp ve sinyal istihbaratı alanlarında kendisini göstermiştir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin Ermeni hedeflerini etkisiz hâle getirmesinde, MİT’in sağladığı anlık istihbarat büyük rol oynamıştır. Rus Dış İstihbarat Servisi’nin (SVR) Direktörü Sergey Narişkin’in yaptığı açıklamada, Türk istihbaratının sahadaki etkinliğinin farkında olduklarını belirtmesi, MİT’in Karabağ’da oynadığı kritik rolün bir kanıtıdır (Nordic Monitor, 2021).

Karabağ Savaşı sonrasında Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi’nde yer alan istihbarat iş birliği maddesi, Türk istihbaratının Türk dünyasında oluşturduğu askeri ve kültürel imkanları somutlaştırmıştır. Bu durum, Türk devletleri arasında ortak tehdit algısı temelinde istihbarat paylaşımı, ortak savunma ve kültürel yakınlaşmayı destekleyici stratejik bir platform yaratmıştır.

Teknolojik Kapasite ve Rakip Servislerle Kıyaslama

MİT’i rakip istihbarat servislerinden ayıran en önemli unsurlardan biri, ileri teknolojiyi saha istihbaratıyla etkin şekilde bütünleştirebilmesidir. MİT, son yıllarda uydu görüntüleme teknolojileri (Göktürk serisi uydular), SIGINT kabiliyetleri, gelişmiş kriptoloji ve yapay zekâ destekli büyük veri analiz araçlarıyla teknolojik altyapısını ciddi oranda güçlendirmiştir. Bu teknolojiler sayesinde saha operasyonlarının gerçek zamanlı olarak planlanması ve uygulanması mümkün hâle gelmiştir (Anadolu Ajansı, 2023).

Rakip istihbarat servisleri Mossad, MOIS (İran), GIP (Suudi Arabistan) ve SVR (Rusya) ile kıyaslandığında, MİT’in saha operasyonlarındaki etkinliği özellikle Orta Doğu’da fark yaratmaktadır. Mossad, küresel ölçekte yüksek teknolojili operasyonlar yürütürken, İran istihbaratı (MOIS) vekil unsurlar üzerinden bölgesel faaliyetlerde bulunur. Ancak MİT, özellikle PKK ve DEAŞ’a karşı yürüttüğü operasyonlarda hem teknolojiyi etkin kullanması hem de yerel unsurlarla güçlü bağlar kurması açısından öne çıkmaktadır.

Örneğin, Mossad’ın Türkiye’de oluşturduğu casusluk ağlarının MİT tarafından ardışık operasyonlarla çökertilmesi, Türk istihbaratının saha etkinliğini ve kontra-espiyonaj kapasitesini göstermektedir. 2021-2022 döneminde İstanbul merkezli operasyonlarda Mossad’a ait hücrelerin art arda deşifre edilmesi, MİT’in teknolojik takibi ve saha istihbaratının ne derece güçlü olduğunu göstermiştir (BBC Türkçe, 2022).

Türkiye’nin Küresel Güç Olma Hedefinde İstihbaratın Rolü

Güçlü istihbarat kapasitesi, devletlerin küresel güç olma hedeflerinde temel bir unsur olarak kabul edilir. Türkiye, 2020 sonrası dönemde MİT’in operasyonel ve teknolojik kapasitesini artırarak, stratejik özerklik kazanmıştır. Akademik kaynaklara göre, MİT’in geliştirdiği “istihbarat diplomasisi,” Türkiye’nin bölgesel krizlerde diplomatik etki alanını genişletmiş ve uluslararası saygınlığını artırmıştır (Middle East Forum, 2023). Özellikle Rusya-Ukrayna savaşında esir takaslarında MİT’in arabuluculuk rolü, Türkiye’nin diplomatik alanda aktif bir aktör olarak kabul görmesini sağlamıştır.

MİT’in başarıları, Türk dünyasında askerî ve kültürel entegrasyonu destekleyici yeni imkânlar yaratmıştır. Azerbaycan örneğinde görüldüğü gibi, Türk istihbaratının sağladığı saha ve teknik istihbarat desteği askerî başarıyı kolaylaştırarak kültürel dayanışmayı güçlendirmiştir. Ayrıca MİT’in öncülüğünde gerçekleşen istihbarat paylaşımı toplantıları ve ortak eğitimler, Türk devletleri arasında ortak bir güvenlik kültürü oluşturmakta, uzun vadede Türk dünyasının bölgesel ve küresel güç olma idealine katkıda bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye’nin küresel güç olma stratejisinde MİT, 2020 sonrası dönemde gösterdiği operasyonel başarı ve teknolojik atılımlarla kritik bir rol oynamaktadır. Türk istihbaratının geliştirdiği kapasite, Türkiye’nin bölgesel ve küresel politikalarını destekleyerek, askeri alanda etkinlik sağlamasının yanında, diplomatik ve kültürel alanlarda da Türkiye’nin yumuşak gücüne önemli katkılar sunmaktadır. Bu çerçevede Türk istihbaratının yükselişi, Türkiye’nin küresel sahnede daha etkin bir rol üstlenmesine zemin hazırlamıştır.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir