SEYDİ ALİ REİS

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
3 Dk. Okuma
3 Dk. Okuma

Denizci bir ailenin çocuğu olarak İstanbul Galata’da doğan Seydi Ali Reis’in dedesi Fatih Sultan Mehmed döneminde Tershane’de kethüdâlık yapmış, babası da aynı meslekle uğraşmıştır. Seydi Ali Reis’in Galata’da doğması dolayısıyla lakabı Galatalı olmuştur. Şiirlerinde ise “Kâtibî” mahlasını kullanmıştır. Erken yaşlarda denizcilikle tanışan Seydi Ali Reis’in bu mahlası kullanmasında azebler kâtipliği görevi etkili olmuştur. İşinde elde ettiği tecrübe ve bilgi birikimi sonrası Tershane Kethüdâlığı görevine getirilmiştir. Yaşı henüz gençken Kanunî Sultan Süleyman döneminde Rodos’a yapılan sefere katılmıştır. Barbaros Hayrettin Paşa’nın komutasında çalışmış ve bu süre içerisinde Akdeniz’i öğrenme fırsatı yakalamıştır. Preveze Deniz Muharebesi’ne katılmasının ardından Sinan Paşa’nın kaptan-ı deryalığı döneminde de Trablusgarb Seferi’ne katılmıştır. Bir süre sonra Kanunî Sultan Süleyman’ın bizzat emretmesiyle Seydi Ali Reis, Piri Reis’in yerine Mısır’daki ordunun başına atanmıştır. Bu atamayla İstanbul’dan ayrılmış, başına gelen türlü talihsizlikler dolayısıyla Mısır’a ulaşamamıştır.

Kanunî Sultan Süleyman’ın Nahçıvan seferi hazırlığı sırasında Halep’e giden Seydi Ali Reis, kısa bir süre burada bulunduktan sonra Basra’ya ulaşmıştır. Burada yaklaşık beş ay kaldıktan sonra Süveyş’e geçmiştir. Süveyş’e giderken Portekiz donanmasıyla karşılaşmış, bu mücadele sonucunda galibiyet kazanmıştır. Bu Portekiz donanmasıyla yapacağı mücadelenin ilk karşılaşması olmuştur. Süveyş’e ulaşmak amacıyla yeniden yola çıkan Seydi Ali Reis bu yolda tekrar Portekiz sonanmasıyla karşılaşmıştır. Burada stratejik zekâsıyla Portekiz donanmalarından uzaklaştırmıştır. Güzergâhı üzerinde devam ederken fırtına sebebiyle zorlu da olsa Gücerat Sultanlığı sahillerine ulaşmıştır. Uzun süren ve sıkça fırtına yakalanan ve oldukça yıpranan donanmanın üç gemisi karaya vurmuştur. Portekiz donanması takip ettikleri Seydi Ali Reis’i Sûret civarında yakalamıştır. Burada yaklaşık iki ay Portekizlilerle mücadele etmiştir. Kanunî Sultan Süleyman tarafından Piri Reis’in idam edilmesinin ardından boşalan Hint donanması kaptanlığına getirilen ve donanmanın Süveyş Limanı’na getirilmesi için görevlendirilen Seydi Ali Reis bu görevinde başarılı olamamıştır. Hem fırtınalarla hem de Portekiz denizcileriyle uzun süreli mücadelesi sonucu donanmasının büyük kısmını kaybetmiştir. Zamanın uzun olması, teknik yetersizlikler ve karşılaşılan sorunlar dolayısıyla donanmayla ve deniz yoluyla Mısır’a ulaşmanın zorluğu ortaya çıkmıştır. Donanmasız yoluna devam eden Seydi Ali Reis, karayoluyla İstanbul’a ulaşmak için yeni güzergâh belirlemiştir.  Bu yolculuğu süresince çeşitli zorlularla karşılaşan Seydi Ali Reis, üç yıl yedi ay sonra Osmanlı Devleti topraklarına ulaşmıştır. Kanunî Sultan Süleyman ile görüşmek için Edirne’ye gitmiştir. Talihsizliklerle geçen yolculuğu sırasında kaleme aldığı Mir’âtü’l-Memâlik adlı eserini Kanunî Sultan Süleyman’a sunmuştur. Kanunî Sultan Süleyman tarafından affedilerek iyi karşılanan Seydi Ali Reis, önce Diyarbekir timar deftarlığına ardından da Galata hassa gemi reisliği ile görevlendirilmiştir. İkinci defa Hint Kaptanlığına getirilen Seydi Ali Reis bu görevde kısa bir süre bulunmuştur. Bu görevinden sonra vefatına kadar emekli olarak yaşamıştır. Emeklilik günlerinde ise birçok eser kaleme almış, 1563 yılının ocak ayında vefat etmiştir. Hulâsatü’l-Hey’e, Mir’ât-ı Kâinât, Risâle-i Dâiretü’l-Muaddil, Kitâbü’l-Muhît fî İlmi’l-Eflâk ve’l-Ebhur, Risâle-i Usturlab önemli eserleri arasındadır.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir