6 EKİM 1923 İSTANBUL’UN YENİDEN DOĞUŞU

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
3 Dk. Okuma
3 Dk. Okuma

“Geldikleri gibi giderler!”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

6 Ekim 1923, Türk milleti için yalnızca bir tarih değil, bir varoluş mücadelesinin zaferle taçlandığı, esaretin bitip hürriyetin başladığı bir şafak vaktidir. 470 yıl Osmanlı Devleti’ne başkent olan İstanbul, Türk milletinin kalbi ve ebedi Türk yurdunun ayrılmaz bir parçasıdır. Onun 13 Kasım 1918’de başlayan işgali, her Türk’ün yüreğine saplanan bir hançer olmuştur.

13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri’nin donanmaları, Haydarpaşa önlerine demir attığında işgal başlamıştır. 16 Mart 1920’de ise işgal resmiyete dökülerek şehir fiilen ele geçirilmiş, Meclis-i Mebûsan basılmış ve bazı vekiller tutuklanmıştır. Bu dönem, İstanbul için karanlık bir ara dönemdir. Lâkin İstanbul, işgal altında bile direnişin gizli merkezi olmayı sürdürmüştür. Karakol Cemiyeti, Mim Mim Grubu gibi yapılanmalar, Anadolu’ya silah ve insan kaçırılmasında, istihbaratın iletilmesinde kritik roller üstlenmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkış kararının alındığı yer de bu işgal altındaki payitahttır. Dolayısıyla Kurtuluş Savaşı’nın ruhu, bir anlamda İstanbul’da filizlenmiştir.

İstanbul’un kaderi, Anadolu’daki mücadelenin seyriyle doğrudan bağlantılı olmuştur. 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, sadece Yunan ordusunu değil, aynı zamanda İstanbul’u işgal eden güçlerin de umutlarını denize dökmüştür. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasından sonra Türk ordusunun Çanakkale ve İstanbul üzerine yürüyüşe geçmesi, İtilaf Devletleri’ni ciddi bir şekilde tedirgin etmiştir. Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922) bu sürecin diplomatik dönüm noktası olmuştur. Antlaşmaya göre, Doğu Trakya savaş yapılmadan Türk yönetimine devredilecek ve İstanbul ile Boğazlar, TBMM Hükümeti’ne bırakılacaktır.

Tarih 2 Ekim 1923’ü gösterdiğinde, son işgal kuvvetleri İstanbul’u terk etmeye başlamıştır. 4 Ekim’de son İngiliz birliği şehirden ayrılmış ve nihayet 6 Ekim 1923 sabahı, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu’ya bağlı şanlı Türk ordusu, coşkun ve heyecanlı bir halk kitlesi tarafından çiçek yağmuruna tutularak İstanbul’a girmiştir. Askerlerimiz, işgal süresince indirilmeyen ancak gölgede kalan Türk bayrağını şehrin dört bir yanında göndere çekmiştir. İstanbul’un yeniden doğuşu, sadece bir toprak parçasının geri alınışı değil, bir milletin onurunun, kimliğinin ve bağımsızlık iradesinin tüm dünyaya ilan edilişidir. 4 yıl 10 ay 23 gün süren işgali, Türk’ün sarsılmaz azmi bitirmiştir.

İstanbul’un kurtuluşu, Türk milleti için tarihsel bir döngünün tamamlanışını simgelemektedir. 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in fethiyle bir çağ kapatılıp yeni bir çağ açılmış, 1923’te ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, işgal çağı kapatılıp tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş çağı açılmıştır. İstanbul, bu yeni devletin en değerli hazinesi olmuştur.

Bu zafer, İşgal kuvvetlerinin gemilerini gördüğünde “Geldikleri gibi giderler!” diyen bir öngörünün ve inancın zaferidir! Bugün, bu aziz vatan topraklarında hür ve bağımsız yaşıyorsak atalarımızın o zorlu vakitlerde gösterdikleri cesaret ve fedakârlık sayesindedir. Ruhları şad olsun!

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir