Ağustos ayı, Türk tarihi için yalnızca bir takvim yaprağı değil, aynı zamanda bir milletin var olma mücadelesini taçlandıran büyük zaferlerin yaşandığı bir dönemi ifade etmektedir.
Ağustos ayı, Türk tarihi açısından eşsiz bir öneme sahip olup “Zaferler Ayı” olarak anılmasının ardında, Anadolu’nun ebedi vatan haline gelmesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu müjdeleyen, stratejik derinliğe sahip ve dönüm noktası niteliğindeki büyük zaferler yatmaktadır. Bu zaferler, yalnızca askerî başarılar olmanın ötesinde, Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyet arzusunun birer simgesi haline gelmiştir.
Otlukbeli Zaferi (11 Ağustos 1473):
Fatih Sultan Mehmet komutasındaki Osmanlı ordusu ile Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın ordusu arasında Erzincan yakınlarında gerçekleşti. Bu zafer, Anadolu Türk birliğinin sağlanması açısından kritik bir rol oynadı. Osmanlı Devleti, Doğu Anadolu’daki rakibini kesin olarak yenerek bölgedeki hâkimiyetini pekiştirdi ve doğudan gelebilecek tehditleri büyük ölçüde ortadan kaldırdı.
Çaldıran Zaferi (23 Ağustos 1514):
Bu savaş, Doğu Anadolu’daki Şii tehdidini bertaraf etmek ve bölge üzerindeki Osmanlı kontrolünü sağlamak amacıyla yapıldı. Çaldıran’da elde edilen zaferle birlikte, Osmanlı Devleti, doğu sınırlarını güvence altına alarak ileride Mısır seferi için de uygun bir zemin oluşturdu.
Mercidabık Zaferi (24 Ağustos 1516):
Mercidabık Zaferi, Yavuz Sultan Selim’in Memlük Devleti’ne karşı kazandığı ve Osmanlı Devleti’nin Ortadoğu’ya hâkim olmasını sağlayan bir diğer önemli zaferdir. Bu zaferle birlikte Suriye, Lübnan ve Filistin gibi önemli bölgeler Osmanlı topraklarına katıldı. Aynı zamanda bu zafer, halifeliğin Osmanlı Devleti’ne geçişinin yolunu açarak Osmanlı Devleti’ni İslâm Dünyasının lideri konumuna getirdi.
Malazgirt Zaferi: Anadolu’nun Kapılarının Açılması
Ağustos ayının en kritik zaferi, 26 Ağustos 1071 tarihinde kazanılan Malazgirt Zaferi’dir. Sultan Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusunun, Bizans İmparatoru Romen Diyojen’in ordusunu yenilgiye uğratması, Anadolu’nun Türkler için kalıcı bir yurt olmasının başlangıcı olmuştur. Bu zafer, stratejik olarak bölgedeki güç dengelerini değiştirmiş ve Türklerin Anadolu’ya yerleşme sürecini hızlandırmıştır. Aynı zamanda, İslâm Dünyasının Bizans tehdidine karşı savunulması açısından da kritik bir rol oynamıştır. Malazgirt, bir coğrafyanın kaderini değiştiren ve yeni bir medeniyetin doğuşuna zemin hazırlayan, derin jeopolitik sonuçları olan bir zaferdir.
Mohaç Zaferi (29 Ağustos 1526):
Kanuni Sultan Süleyman’ın Macaristan’a karşı kazandığı bu meydan muharebesi, tarihin en kısa süren meydan savaşlarından biri olarak bilinir. Bu zafer, Macaristan Krallığı’nı ortadan kaldırdı ve Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’daki gücünü doruğa taşıdı. Mohaç, Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki ilerleyişini hızlandırdı ve devletin siyasî haritasını değiştirdi.
Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi: Bağımsızlık ve Millî Egemenlik (26-30 Ağustos 1922)
Yine bir Ağustos ayında, Türk milleti tarihindeki en kritik varoluş mücadelelerinden birini verdi. 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz, işgal altındaki vatan topraklarını kurtarmak için başlatılan Kurtuluş Savaşı’nın son ve en büyük hamlesidir. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Türk ordusu, Dumlupınar’da kazandığı Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile düşman ordularını kesin bir yenilgiye uğrattı. Bu zafer, işgal güçlerinin Anadolu’dan çekilmesini sağladı ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolu açtı. 30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık idealinden asla vazgeçmeyeceğinin en güçlü kanıtı olarak tarihe geçti.
30 Ağustos’ta elde edilen kesin sonuç, Kurtuluş Savaşı’nın seyrini değiştirmiş ve Türk milletinin bağımsızlık idealini gerçeğe dönüştürmüştür. Bu zafer, Misak-ı Millî hedeflerine ulaşılmasında belirleyici olmuş ve Lozan Barış Antlaşması’na giden yolu açmıştır. Büyük Taarruz, bir milletin varoluş mücadelesinin ve sarsılmaz azminin somut bir göstergesidir.
Ağustos ayı zaferleri, Türk milletinin tarihteki en büyük dönüm noktalarını temsil etmektedir. Malazgirt, bir coğrafyanın kapılarını açarken, Büyük Taarruz bu coğrafya üzerinde bağımsız bir devletin temellerini atmıştır. Bu zaferler, Türk milletinin tarih boyunca karşılaştığı zorluklar karşısında gösterdiği direncin, azmin ve kararlılığın en parlak örnekleridir. Bu nedenle Ağustos, millî kimliğin ve bağımsızlık ruhunun simgesi olarak “Zaferler Ayı” unvanını hak etmektedir.

