BARIŞ MANÇO’NUN TÜRK KÜLTÜRÜNE KATKILARI

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS 4 Dk. Okuma
4 Dk. Okuma

2 Ocak 1943 tarihinde Rumeli’den gelen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş 1 Şubat 1999’da vefat ettiğinde geride bıraktığı eserleri ve duruşu ile Türk milletinin gönlünde yer alan sanatçılardan biri olmuştur. Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra yükseköğrenimi için Belçika’ya gitmiş ve sonrasında Türkiye’ye döndükten sonra bugün hâlâ dillerden düşmeyen şarkılarını yapmaya devam etmiştir. Yaşadığı süre boyunca Türk kültürüne ait öğeleri eserlerinde kullanmış, Türklere ait atasözü ve deyimlerin yanı sıra Türklerin hayata bakış açısını yansıtan sözlere sahip şarkılar yapmıştır.

Barış Manço, Anadolu’ya ait ezgilerden ve ozanlık geleneğinin sözel unsurlarından faydalanmış ve müzik yaşamını buna göre şekillendirmiştir. Şarkılarında yer verdiği ahlaki kavramlar, çocuklara ve gençlere yönelik öğüt niteliğindeki sözleri, bugün değerler eğitimi adıyla okullarda çocuklara öğretilmektedir. Şarkılarında; Türk halk kültürünü, tasavvufi sembollerini, felsefeyi, geleneğini sanatçı ustalığı ile birleştirmiştir. Sevgi, saygı, yardımseverlik, dürüstlük, arkadaşlık, çalışkanlık, aileye verilen önem, barış, eşitlik, vatanseverlik gibi kültürümüzde çok önem verilen değerleri müzikle gelecek kuşaklara aktarmıştır ve eserleri hâlâ bu değerlerin aktarılması için önemli bir araçtır. Barış Manço’nun şarkılarında törenin, mücadelenin, zaferin, sevginin, saygının, değerlerin, arkadaşlığın ve dahi Türk kültürüne ait her şeyin, müziğin ahengi ile aktarıldığını görmekteyiz. Âdeta 20. yüzyılın halk ozanı olarak, geride bıraktığı eserleri sadece şarkı olarak söylenen değil her cümlesi üzerine düşünülmesi gereken manalarıyla yıllar geçse de varlığını korumaya devam etmektedir.

TRT’de yayınlanan “Adam Olacak Çocuk”, “7’den 77’ye” programları ile kültürün devamlılığının nesiller arası iletişimde olduğuna ve değerlerin aktarımının çocuk yaşta başlaması gerektiğine vurgu yapmıştır. “Dönence Dünya Turu” adlı programı ise farklı coğrafyalardaki insanları Türk insanına tanıtmanın yanı sıra, o bölgelerde Türk kültürünün tanıtılması konusunda yapılan ilk programlardan biridir. Yaklaşık 150’ye yakın ülkeye giderek âdeta bir kültür elçisi gibi çalışmıştır.

Türk tarihine de vâkıf olan Barış Manço, Türkiye’den kilometrelerce uzaktaki Japon halkının da gönüllerini fethetmiştir. 1990 yılında Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gelişinin 100. yılı nedeniyle düzenlenen “Türk-Japon Dostluğu Etkinlikleri” kapsamında Japonya’ya gitmiş ve Japonya’daki ilk konserini vermiş ve bu konseri, Japon Veliaht Prensi de izlemiştir. Yine bu seyahati sırasında Tokyo Soka Üniversitesi’nde verdiği konser sırasında Barış Manço’yla birlikte Soka Üniversitesi Rektörü ve Soka Vakfı Başkanı Daisaku Ikeda’nın ellerinde Türk ve Japon bayraklarıyla şarkı söyledikleri anlar, müziğin evrenselliğini resmeden anlardan biri olarak hafızalara kazınmıştır. Barış Manço’nun ölümünün ardından onun adına Japonya’da sakura ağacı dikilmiştir ki bu da Barış Manço’nun Türk milleti gibi Japonların da gönlünü kazandığının bir simgesi olmuştur.

Türk kültürünü iyi bilen Barış Manço, Fransa’da katıldığı canlı yayında Türklerin “barbar” olduğu ifadesini kullanan sunucuya, Türkiye ve Fransa’nın kâğıt paralarında yer alan isimlere bakıldığında kimin barbar olduğunun ortaya çıkacağını söylemiştir. 1991 yılında gerçekleştirilen bu Tv programında sunucuya Fransız kâğıt paralarının üzerinde yer alan komutanları işaret ederek savaşa dair isimleri parasının üzerine koyan Fransızların, şair, yazar, mimar ya da ilim adamlarını Türk parasının üzerine koyan Türklere barbar diyemeyeceğini net bir şekilde ifade etmiştir. Bunun yanı sıra Türklerin varolduğu coğrafyalarda yaşadıklarına seyirci kalmayan Barış Manço, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini Ermenistan’ın işgal etmesine ve orada yaptığı zulümlere karşı duruşunu da sergilemekten geri durmamıştır. 5 Temmuz 1992’de İstanbul Gülhane Parkı’nda verdiği konserde Ayrılık şarkısını Azerbaycan için tüm izleyicilerle birlikte seslendirmesi bu duruşun göstergesidir.  

26 yıl önce aramızdan ayrılan Barış Manço, geride bıraktığı ömrü ile Türk kültürüne hizmet etmiş ve tüm dünyanın bu kültürü tanımasına çalışmıştır. “Ülkem için ben ne yapabilirim?” sorusunun cevabı niteliğinde bir ömür yaşamış ve Türk tarihine, kültürüne, töresine vâkıf bir sanatçı olarak geride bıraktığı eserleri ile yaşamaya devam etmektedir.

Bu Yazıyı Paylaş
Bir yorum bırakın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir