TÜRK DEGS BÜLTEN – 15 MART 2025

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
10 Dk. Okuma
10 Dk. Okuma

İSRAİL DESTEKLİ DÜRZİLER SURİYE’DE İSYAN BAYRAĞINI ÇEKTİ

Suriye’deki Dürzilerin liderlerinden Hikmet el Hecri, Suriye’deki yeni yönetime karşı sert açıklamalarda bulundu. Dürzi oluşumların devlet kurumlarına entegre edilmesine yönelik anlaşmayı reddeden Hecri, Suriye yönetimini “radikal” olarak nitelendirdi.

Hecri Perşembe günü Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Suveyda’da düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada “Şam’daki mevcut hükümetle herhangi bir anlaşma söz konusu değil, ki bu hükümet kelimenin tam anlamıyla radikal bir hükümettir” dedi.

Hecri, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’yı kast ederek “uluslararası olarak aranıyor ve bu konuda herhangi bir müsamaha Suriyeliler olarak bizim için kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki en büyük Dürzi askeri yapılanmalarından olan Ricalu’l Kerame isimli grup, bu hafta güvenlik güçlerinin İçişleri Bakanlığı’nın emri altına girmesini ve merkezi hükümetin Suveyda vilayeti için bir vali atamasını öngören bir anlaşma imzalamıştı.

Söz konusu grubun tutumu ve Hecri’nin farklı açıklamaları, Suriye’deki Dürziler arasındaki bir bölünmeye işaret ediyor. Bazı Dürzi liderler yeni yönetimle ilişki kurmuş durumda. Bazıları ise halen hükümete karşı açıklamalar yapıyor ve İsrail ile daha yakın bir görünüm sergiliyor.

Bugün bazı Dürzi din adamları İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ni ziyaret etmişti.

Şubat ayı sonunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada Dürzilere atıfta bulunmuştu.

Netanyahu “Güney Suriye’deki Dürzi toplumuna yönelik herhangi bir tehdide müsamaha göstermeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

TERÖR ÖRGÜTÜ : FESİH İÇİN BİR ARAYA GELMEMİZ İMKANSIZ

medya kaynaklarının Cuma günü bildirdiğine göre, PKK, hapisteki kurucusunun talebi doğrultusunda örgütü resmen feshetmek için lider kadrosunun güvenli bir şekilde bir araya gelmesinin şu anda “imkansız” olduğunu açıkladı.

PKK’nın üst düzey lider kadrosundan Cemil Bayık, Sterk TV’ye verdiği demeçte “-Türkiye’ye ait- keşif uçakları her gün tepemizde uçuyor, her gün bombalıyor ve her gün saldırıyorlar” dedi ve ekledi: “Bu koşullarda bir kongre düzenlemek imkansız ve çok tehlikeli.”

Bayık’ın açıklamaları, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın on binlerce insanın hayatına mal olan on yıllardır süren çatışma sürecini sona erdirmek üzere savaşçılarını silahsızlanmaya ve dağılmaya çağırmasından iki hafta sonra geldi.

Öcalan, bir mektup şeklinde yaptığı tarihi çağrıda PKK’yı, kararı resmileştirmek üzere bir kongre düzenlemeye çağırmıştı.

İki gün sonra ateşkes ilan eden PKK, kongreyi toplamaya hazır olduğunu ancak “bunun gerçekleşmesi için uygun bir güvenli ortamın oluşturulması gerektiğini” söyledi ve kongrenin ancak Öcalan’ın “bizzat yönetmesi ve liderlik etmesi” halinde başarılı olabileceğini vurguladı.

PKK’ya yakın ANF haber ajansına göre Bayık Perşembe günü yaptığı açıklamada kongrenin “koşullar yerine getirilirse” gerçekleşeceğini söyledi.

PKK lider kadrosu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) grubu hedef alan çok sayıda hava saldırısı düzenlediği Kuzey Irak’taki dağlık bölgede saklanıyor.

Müzakerelere rağmen, TSK’nın PKK’ya karşı operasyonlarını durdurduğuna dair bir işaret yok.

Erdoğan 1 Mart’ta yaptığı açıklamada “Verilen sözler tutulmaz ve geciktirilmeye çalışılırsa… devam eden operasyonlarımızı… son teröristi yok edene kadar sürdüreceğiz” dedi.

Çarşamba günü Erdoğan, Öcalan ile Ankara arasında mesajların iletilmesinde kilit rol oynayan Kürt yanlısı DEM partisinden bir heyetle “talep etmeleri halinde” görüşmeye hazır olduğunu söyledi.

Parti görüşme talebini doğruladı ancak herhangi bir tarih belirlenmediğini söyledi.

ABD MISIR’A YARDIMLARI AZALTACAK

ABD yönetiminin Mısır’a yapılan askeri yardımı azaltmayı planladığını Kahire’ye bildirdiği belirtildi.

Söz konusu karar, Mısır’ın Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin tehcirini kabul etmemesinin ardından geldi.

Washington’daki Mısırlı bir diplomat New Arab’a yaptığı açıklamada yardım kesintisinin kapsamının henüz tam olarak belirlenmediğini ancak gelecek yıl uygulanmasının beklendiğini söyledi.

Trump daha önce de Filistinlilerin Gazze’den çıkarılarak komşu ülkelere yerleştirilmesini öngören planını kabul etmemeleri halinde Mısır ve Ürdün’e yapılan yardımların kesilebileceğini ima etmişti.

Mısır, Gazze’yi nüfusunu yerinden etmeden yeniden inşa etmek için 53 milyar dolarlık bir plan önermiş, Arap ülkeleri ve Avrupalı güçler bu plana desteklerini açıklamıştı.

Ancak ABD yönetimi bu planı kabul etmemişti.

ABD Mısır’a yıllık yaklaşık 2.1 milyar dolar yardımda bulunuyor. Bunun 1.3 milyar doları askeri yardıma, geri kalanı ise Mısır hükümeti ve sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere ekonomik yardıma ayrılıyor.

ABD’nin Mısır’a yaptığı askeri yardım savaş uçakları, toplar ve tanklar gibi silah ve askeri teçhizat tedarikinin yanı sıra subaylar için eğitim programlarını ve askeri kalkınma projelerine desteği de içeriyor.

ABD’nin Mısır’a yaptığı yıllık 1.4 milyar dolarlık askeri yardım 1979 yılında Mısır ve İsrail arasında Camp David Anlaşmalarının imzalanmasının ardından başladı. Mısır halihazırda İsrail ve Ürdün’den sonra Ortadoğu’da ABD’den en fazla dış yardım alan ülke konumunda.

Yardımın azaltılmasının Mısır ekonomisini olumsuz etkileyeceği ve Mısır ordusunda da huzursuzluğa yol açacağı değerlendiriliyor.

KATAR DOĞALGAZ SEVKİYATI SURİYE İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?

Şam Cuma günü Katar’ın Ürdün toprakları üzerinden Suriye’ye doğal gaz tedarik etme girişimini memnuniyetle karşıladı ve bunu enerji sorunlarına karşı “önemli bir destek” olarak nitelendirdi.

Petrol ve Mineral Kaynaklar Bakanı Ghiath Diab konuyla ilgili olarak Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’ya açıklamalarda bulundu.

Diab şunları söyledi: “Katar Devleti’nin, kardeş Katar Devleti Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani’nin cömert direktifleri doğrultusunda Suriye’deki enerji sektörünü desteklemeye yönelik insani girişimini memnuniyetle karşılıyorum.”

Diab ayrıca, “Katar’ın girişimi Ürdün toprakları üzerinden Suriye’ye doğal gaz tedarikini öngörmekte olup, bu da başlangıçta 400 megavatlık bir elektrik üretimine katkıda bulunacak ve kademeli olarak iki ila dört saatlik ek bir çalışma sağlayacak şekilde artırılacaktır” dedi.

Diab, Suriye’nin elektrik sektörünün ciddi bir gaz ve yakıt sıkıntısıyla karşı karşıya olduğu ve bunun da vatandaşların yaşamlarını olumsuz yönde etkilediği ve hükümetin enerji altyapısını iyileştirme ve teşvik edici bir yatırım ortamı yaratma çabalarını engellediği bir döneme denk geldiğini söyledi.

Bakan ayrıca, Katar Kalkınma Fonu (QFFD) tarafından gerçekleştirilen bu girişimin “Suriye’deki enerji sektörünün karşılaştığı zorlukların aşılmasına yönelik önemli bir destek olduğunu ve istikrar ve ekonomik büyüme sağlama kabiliyetimizi arttırdığını” ifade etti.

Diab sözlerini şöyle tamamladı: “Bu cömert girişim için kardeş Katar Devleti’nin yönetimine ve halkına en içten teşekkürlerimi sunuyor, destek çabalarının devam etmesini ve iki ülke arasında çeşitli alanlarda ortak işbirliğinin geliştirilmesini temenni ediyorum.”

Perşembe günü Katar, elektrik üretimine yardımcı olmak üzere Ürdün üzerinden Suriye’ye doğal gaz tedarik etmeye başladığını duyurmuştu.

Katar Kalkınma Fonu, tedarikin ilk aşamada günde 400 megawatt’a kadar elektrik üretimine olanak sağlayacağını ve üretim kapasitesinin Suriye’deki Deyr Ali tesisinde kademeli olarak artacağını söyledi.

QFFD, elektriğin Şam, kırsalı, Suveyda, Dera, Kuneytra, Humus, Hama, Tartus, Lazkiye, Halep ve Deyrizor dahil olmak üzere Suriye’nin çeşitli bölgelerine dağıtılacağını ve bunun da temel hizmetlerin iyileştirilmesine ve etkilenen toplulukların istikrara kavuşmasına katkıda bulunacağını söyledi.

Katar Haber Ajansı’na (QNA) göre söz konusu girişim, projenin operasyonel yönlerini denetleyecek olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile işbirliği içinde QFD ve Ürdün Enerji ve Maden Kaynakları Bakanlığı arasında imzalanan bir anlaşmanın parçası olarak gerçekleşti.

Suriye, çoğu bölgede sadece dört saat (gündüz iki saat ve gece iki saat) kullanılabilen ciddi bir elektrik sıkıntısı çekiyor.

Suriye elektrik üretiminde kullanılan petrolün büyük bir kısmını İran’dan alıyordu ancak geçtiğimiz Aralık ayında Beşar Esed’in devrilmesinden bu yana İran’dan yapılan tedarik kesintiye uğradı.

8 Aralık 2024’te Suriyeli gruplar diğer şehirlerin ardından başkent Şam’ın kontrolünü de ele geçirerek 61 yıllık kanlı Baas Partisi ve 53 yıllık Esed ailesi iktidarına son verdi.

HAMAS ABD’Lİ REHİNELERİ SERBEST BIRAKIYOR

Hamas tarafından yapılan resmi açıklamada, ABD vatandaşı olan İsrail askeri rehine Edan Alexander’ın serbest bırakılması teklifinin kabul edildiği belirtildi.

Açıklamada ayrıca ABD-İsrail çifte vatandaşı olan dört rehinenin cesedinin de İsrail’e teslim edileceği belirtildi.

Alexander, 7 Ekim 2023 sabahı başlatılan Aksa Tufanı Operasyonu sırasında Hamas tarafından canlı olarak yakalanmıştı.

Cesetleri serbest bırakılacak olan dört rehinenin ise ismi açıklanmadı.

Hamas açıklamasında, müzakereleri başlatmaya ve ikinci aşamaya ilişkin konularda kapsamlı bir anlaşmaya varmaya tamamen hazır olduğunu teyit ederken, İsrail’e yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi çağrısında bulunduğunu belirtti.

ABD’DEN İRAN PETROL BAKANINA YAPTIRIM

ABD Hazine Bakanlığı, İran Petrol Bakanı Muhsin Paknejad’a yaptırım uyguladı.

İran kararın ardından ABD’yi “iki yüzlülük” ile suçladı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, “Washington’un Tahran’la nükleer müzakereler için defalarca çağrıda bulunmasına rağmen bu hamlenin ABD’nin iki yüzlülüğünü gösterdiğini” söyledi.

Bekayi yaptırımların “bu açıklamaların yanlışlığının bir başka açık kanıtı ve kalkınmaya olan düşmanlığının bir başka işareti olduğunu” kaydetti.

ABD Hazine Bakanlığı, İran’ın “ülkenin geniş petrol kaynaklarından elde ettiği geliri, İran halkının zararına olacak şekilde dar ve endişe verici kişisel çıkarlarını ilerletmek için kullanmaya devam ettiğini” öne sürerek yaptırım kararını duyurdu.

Yaptırımlar ayrıca Çin’de İran petrol ticareti yapan üç kuruluşu belirliyor ve bu işlemlerde kullandıkları için üç nakliye gemisini bloke edilmiş mülk olarak niteliyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce yaptığı açıklamada “Bu kuruluşlar hayalet filo gemilerine hizmet sağlayarak İran’ın yasa dışı petrol ticaretini gizleme girişimlerini mümkün kılmaktadır” dedi.

Yaptırımlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran lideri Ali Hamaney’e bir mektup göndererek müzakere çağrısında bulunmasının ardından geldi.

İran’ın yapacağı değerlendirmenin ardından ABD’ye yanıt vermesi bekleniyordu.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir