Türk Devlet Teşkilatında Devamlılık: Osmanlılarda Divan-ı Hümayun

Türklerin Asya Hun Tanhu’su Mo-Tun (Mete) zamanından itibaren “toy” ismi verilen toplantılar yaptığı bilinmektedir. Bu toplantılar senenin ilk ayında, 5. ayında yani ilkbaharda ve sonbaharda olmak üzere yılda üç defa yapılmıştır. Genellikle Kağan başkanlığında toplanan toy’a katılma hakkı olanlara “toygun” denilmektedir. Toy’a katılanlar belli bir nizama göre oturduğu bilinmektedir ki bu durum Oğuz destanlarında da geçmektedir.
Tarihi süreç içerisinde Hunlardan itibaren birçok Türk devletinde toy ya da kurultayların yapıldığı bilinmektedir. Grek seyyah Priskos’un başında bulunduğu elçilik heyeti Avrupa Hun kağanı Attila’nın etrafında bir meclisin bulunduğunu naklederken Ibn Fadlan da İtil Bulgarların’da bir meclisin olduğunu yazmaktadır.
Türk-İslâm devletlerinde Toy’a farklı adlandırmalar yapılmıştır, bu adlandırmalar içerisinde genel adlandırma “divan” olmaktadır. Farklı anlamları olsa da divan kelimesi Farsça’da ilk; Arapça’da ikinci anlamı “kurul” veya “toplantı”dır. Türk Devlet teşkilatında devamlılık olarak Osmanlı Devleti’nde de devlet işlerinin görüşüldüğü toplantılara “Divan” toplantıların yapıldığı mekana da “Divan-ı Hümayun” dendiği bilinmektedir. Divana katılan üyelere farklı isimleri olsa da genellikle “kubbe altı vezirleri” denmektedir. Fatih Devrine kadar padişahların başkanlığında toplanan bu divanlarda da belirli nizama göre oturma düzeni bulunmaktadır. Ayrıca Osmanlı Devleti’nde belirli zamanlarda farklı isimlerle divanların toplandığı bilinmektedir.
Kuruluşundan itibaren bir devlet kurumu olarak devam eden Divan-ı Hümayun varlığını II. Mahmud devrine kadar sürdürmüştür. II. Mahmud’un yaptığı reformlar neticesinde kabine sistemine geçen Osmanlı Devleti’nde Divan-ı Hümayun hukuki ve siyasi fonksiyonu kalmamış sadece sembol olarak devletin yıkılışına kadar devam etmiştir.