Ruhname, yazarı olan Saparmurat Türkmenbaşı’nın liderliği altında Türkmenistan’da millî kimlik inşasında merkezi bir işlev görerek ideolojik bir referans metni olarak kabul edilmiş bir eserdir. Türkmenbaşı’nın, 1997-2001 yılları arasında kaleme aldığı Ruhname’yi yazmasındaki temel motivasyon, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ortaya çıkan boşluğu doldurmak, millî birliği sağlamak, Türkmen tarihini ve kültürünü yeniden yorumlayarak geleceğe yönelik bir vizyon çizmektir.Ruhname, Türkmenistan’ın ilk cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı tarafından kaleme alınmıştır. Eserde, Türkmen tarihi, kültürü, ahlaki değerleri kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır. Ruhname’nin temel argümanı, modern Türkmen kimliğinin köklerinin derin bir tarihi geçmişe dayandığı ve bu kimliğin özgün kültürel ve manevi değerlerle yoğrulduğu yönündedir. Kitap, Oğuz Han ve diğer Türkmen kahramanlarını mitolojik bir düzlemde ele alarak, Türkmenlerin kadim ve soylu bir geçmişe sahip olduğunu vurgulamıştır. İslamiyetin Türkmen kültürüyle özgün bir sentez oluşturduğu ve bu sentezin millî kimliğin önemli bir parçası olduğu da Ruhname’nin temel iddiaları arasındadır.Ruhname, Türkmen dilinin saflığı, gelenek ve göreneklerin önemi, aile yapısının kutsallığı, çalışkanlık, dürüstlük ve misafirperverlik gibi değerleri Türkmen kimliğinin ayrılmaz unsurları olarak sunmuştur. Eser, Türkmenistan’ın doğal kaynaklarının zenginliği ve ülkenin bağımsızlığı gibi temaları da millî gurur ve birlik duygusunu pekiştirecek şekilde ele almıştır. Türkmenbaşı, Ruhname aracılığıyla sadece bir tarih ve kültür yorumu sunmakla kalmamış, aynı zamanda Türkmen toplumunun nasıl yaşaması gerektiğine dair normatif bir çerçeve de çizmiştir.Ruhname, Türkmenistan’da millî kimliğin inşasında çok yönlü bir araç olarak kullanılmıştır. Bu hususta öne çıkan alanlar şunlardır:Eğitim Sistemi: Ruhname, eğitim müfredatının temelini oluşturmuş ve okullarda zorunlu ders kitabı olarak okutulmuştur. Bu sayede, genç nesillerin Ruhname’nin ideolojik çerçevesiyle yetişmesi ve Türkmen kimliğinin yorumunu içselleştirmesi amaçlanmıştır.Medya ve Propaganda: Devlet kontrolündeki medya organları, Ruhname’nin temel mesajlarını sürekli olarak tekrarlamış ve eserin önemini vurgulamıştır. Kamusal alanlarda Ruhname’den alıntılar ve Türkmenbaşı’nın portreleri yaygın bir şekilde kullanılarak, eserin sembolik gücü artırılmıştır.Kültürel Pratikler ve Ritüeller: Ruhname’de yer alan değerler ve tarihi anlatılar, çeşitli kültürel etkinlikler, bayramlar ve törenler aracılığıyla yeniden üretilmiştir. Bu sayede, ideolojik mesajların toplumsal pratiklere nüfuz etmesi ve kolektif hafızada yer edinmesi hedeflenmiştir.Dil Politikası: Ruhname, Türkmen dilinin önemini vurgulayarak, dilin millî kimliğin temel taşı olduğunu savunmuştur. Bu doğrultuda, Rusça ve diğer dillerin kullanımının sınırlandırılması ve Türkmen dilinin yaygınlaştırılması yönünde politikalar izlenmiştir.Kahramanlık Mitleri ve Tarih Yazımı: Ruhname, Oğuz Han ve diğer tarihi figürleri idealize ederek, Türkmenlerin ortak bir atası ve şanlı bir geçmişi olduğu fikrini pekiştirmiştir. Tarih yazımı, Ruhname’nin ideolojik çerçevesine uygun olarak yeniden şekillendirilmiştir.Ruhname bütün değerleri yok olma noktasına gelmiş Türkmen milletinin maddî ve manevî değerlerini yeniden diriltmeyi ve onları hayata aktarmayı amaçlamış, özellikle ahlâk değerleri üzerine ısrarla vurgu yapmıştır. Bu özelliğiyle Ruhname, Türkmen toplumuna, kökü geçmişte olan, ama geleceğini de sağlam kurarak yarınına güvenle bakan yeni bir ruh verme çabası taşımıştır.
TÜRKMEN KİMLİĞİNİN İNŞASINDA MUKADDES RUHNAME
Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış