Hazırlayan: Mert Ünsal, MA – Uluslararası İlişkiler Analisti
Tarih: 28 Temmuz 2025
“Dezenformasyon ile ilgili bireyler ve durumlar, doğru belirtilerin elde edilmesi ve manipülasyonlardan korunmak için hangi akılcı sorgulama yöntemlerini benimsemelidir?”
Dijital çağ, değişken erişim ve etki gücü olağanüstü biçimde artarken, aynı zamanda bilgi güvenliği ve toplumların bilgi savunma barajlarını ciddi düzeyde şiddetlenmiştir. Bu nedenle dezenformasyon, artık bireysel hatalardan çok, devletler arası psikolojik harp, istihbarat operasyonları ve hibrit çatışmaların tam olarak içine yerleşmiş olması olaylara farklı perspektiflerden bakma zorunluluğunu beraberinde getirmiştir… Bu yeni paradigma, güç kullanımı gerek kalmadan toplumsal algıyı şekillendirmeye, kurumlara olan güveni aşındırmaya ve jeopolitik dengeleri değiştirmeye yönelik asimetrik ve şekilli bir silah haline geldi.
Örneğin sosyal medyada yayılan “Elon Musk’ın Starlink uydularının orman yangınlarını tetikleme” iddiası, yalnızca bireysel dezenformasyon değil; aynı zamanda uluslararası çıkar çatışmaları kapsamında özel teknoloji ürünlerini hedef alan, karalama kampanyalarının bir parçası olarak örnekleyebiliriz. Bu iddiaları 2018 yılından günümüze kadar hiçbir bilimsel ispat ya da delil olmadan yürütülmekte buna karşın defalarca bilimsel veriler ile çürütülmesine rağmen her sene tekrar edilmektedir. Bu örnek, bilgi savaşlarının şirket rekabetinden devlet destekli bilgi yönetimine kadar geniş bir spektrumu kapsadığını göstermektedir.
COVID-19 pandemisi sırasında yayılan 5G baz istasyonlarının virüs yaydığı, mRNA aşılarının insan DNA’sını değiştirdiği ya da Bill Gates’in insanlara çip yerleştirdiği gibi temelsiz iddialar da örgütlü dezenformasyon kampanyaları aracılığıyla kitle psikolojisi üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakmıştır. Bular yalnızca bireyi değil, aynı zamanda toplumun toplumsal sağlık sistemini ve otoriteye olan güvenini sarsmaya hedeflemiştir.
2022’den bu yana Rusya–Ukrayna çatışması, dezenformasyonun hem Saldırgan hem savunmacı bilgi araçları olarak laboratuvar niteliğindedir: Rusya, işgalini meşrulaştırmak amacına yönelik açıklamalar kullanarak uluslararası kamuoyunu yönlendirmeye çalışmış, bilgi dezenformasyon kampanyaları için kendi perspektifini dayatmıştır. Ukrayna tarafı ise, Rusların savaş suçlarını ortaya çıkartan olayların yayımını organize etmiş, sivil direnişi dost kamuoyuna taşıyarak Batı sosyal medyası ve birçok dijital platformlarında kapsamlı karşı-dezenformasyon yöntemleri uygulamıştır.
Bu bağlamda, Rusya’nın AI destekli sahte video, ses klonlama ve sahte medya içerikleri Batı ülkelerinde dezenformasyon patlaması yaratmıştır. Sadece Eylül 2024 – Mayıs 2025 dönemindeki bu yol ile 587 özgün üretilebilir içerik, çeşitlilikte görüntülenme tespit edildi. Rusya’nın kapalı, bilgi kontrolü amacıyla kabul ettiği 2022 ve 2023 tarihli “sahte haberlerin yapıldığı”, askeri operasyonların eleştirilmesini suç saymış, bağımsız medya ve yabancı gazetecilerin kendi ülkesinde terk etmesine yol açmıştır.
Bugün geldiğimiz yerde dezenformasyon, sadece teknik bir sorun değil; toplumsal bilinç, psikolojik direniş ve jeopolitik odaklılarla doğrudan bağlantılı, çok kapsamlı bir güvenlik meselesi haline geldi. Bu analiz, bu geniş perspektifi ele alarak dezenformasyonun nasıl üretildiğini, yayıldığını ve hangi derlemelerle karşılanabileceğini özetleyerek ortaya koymayı sağlar.
1. İlk Temas: Bilgiyi Tanımak ve Anlamlandırmak
Her bilgi bir kaynaktan çıkar. Ancak bu kaynak her zaman güvenilir değildir. Bu nedenle, bir mesajla ilk karşılaştığınızda “Bu bilgiyi kim söylüyor?”, “Ne zaman yayımlanmış?” ve “Bu mesajın hedef kitlesi kim?” gibi sorular yöneltilmelidir. Unutmayın: bilgi bağlam dışına çıktığında, manipülasyonun en elverişli aracına dönüşür.
Ayrıca kullanılan dil, duygusal tepki mi tetikliyor yoksa analitik düşünceye mi davet ediyor? Özellikle “şok edici”, “hemen paylaş”, “gizli belge” gibi ifadeler içeren paylaşımlar çoğunlukla duygu sömürüsüne dayalıdır ve güvenilirliklerini sorgulamak gerekir.
2. Eleştirel Düşünme ve Mantıksal İnceleme
Dezenformasyonun en sık kullandığı araçlardan biri mantık hatalarıdır. “Şu olay oldu, demek ki sebebi budur” gibi nedensellik kurguları, özellikle kriz anlarında kamuoyunu kolaylıkla yönlendirebilir. Bu noktada, şunları sorgulamak gerekir:
– İddia olağan mı yoksa olağanüstü mü?
– Sunulan “kanıt” gerçekten bir kanıt mı, yoksa seçilmiş örneklem mi?
– Söylem, karşı tarafı şeytanlaştırıyor mu?
Ad hominem (kişiye saldırı), circular reasoning (döngüsel mantık), false causality (sahte nedensellik) ve whataboutism gibi mantık hataları, dezenformasyonun temel yapıtaşlarıdır.
3. Teknolojik Doğrulama Araçları ile Çapraz Kontrol
Günümüzde birçok dezenformasyon unsuru teknik araçlarla ifşa edilebilmektedir. Bu noktada bireyler ve kurumlar şu araçlardan yararlanabilir:
– Teyit.org, Doğruluk Payı, FullFact gibi fakt kontrol platformları.
– Google Lens ya da Yandex Görsel Arama ile görsel kaynağın izini sürme.
– InVID ile videoların oynanma tarihi, meta verileri ve montaj olup olmadığı sorgulanabilir.
– CrowdTangle veya Hoaxy gibi platformlarla sosyal medya manipülasyonunun izleme haritası çıkarılabilir.
Bu araçlar sadece bireysel değil, aynı zamanda gazetecilik, güvenlik istihbaratı ve siber güvenlik gibi kurumsal alanlarda da kullanılır.
4. Stratejik Analiz: ‘Cui Bono?’ (Kime Yarar?) Sorgulaması
Antik Roma’dan bu yana etkisini sürdüren bu basit ama etkili soruyla her bilgiyi sorgulamak gerekir: “Bu kime hizmet ediyor?” Çünkü her bilgi –özellikle dezenformatif olanlar– bir fayda üretir. Bu faydanın hedefi, bir devlet olabilir, bir siyasi aktör olabilir ya da toplumsal ayrışmayı derinleştirmek isteyen dış aktörler olabilir.
Dolayısıyla dezenformasyonun arkasındaki amaç mimarisini ortaya çıkarmak, sadece bilgi güvenliğini değil aynı zamanda ulusal güvenlik politikalarını da ilgilendiren bir meseledir.
5. Alternatif Gerçeklikler Üretmek: Doğruyu İnşa Etme
Dezenformasyonu çürütmek kadar, doğruyu inşa etmek de önemlidir. Bunun için:
– Bilimsel açıklamalar yapılmalı.
– Kurumsal verilerden ve açıklamalardan yararlanılmalı.
– Olayların zaman diziniyle uyumlu anlatılar kurulmalı.
Unutulmamalıdır ki, dezenformasyon boşlukta değil, boşlukta bırakılan anlatılarda büyür. Doğru, tutarlı ve belgelenmiş anlatılar, bu boşlukları doldurur.
6. Kurumsal Refleks ve Yapısal Önlem: Sistematik Dezenformasyon İzleme
Kurumlar düzeyinde dezenformasyonla mücadele, rastgele reflekslerle değil, sistematik veri izleme, sınıflandırma ve erken uyarı sistemleriyle yürütülmelidir. Bu kapsamda:
– Dezenformasyon vakaları bir veri tabanına işlenmeli.
– İçerik türüne göre tipolojiler belirlenmeli (algı yönlendirme, korku yayıcı içerik, sahte belge üretimi vs.).
– Dijital medyada yayılan içerikler için zaman serisi analizleri yapılmalı.
– Siber güvenlik sistemleriyle entegre biçimde, özellikle seçime yakın dönemlerde dezenformasyon tehlikelerine karşı uyarı protokolleri oluşturulmalı.
Bilgi ile Silahlanan Zihinler
Dezenformasyon çağında yaşamak, yalnızca teknik okuryazarlıkla değil, aynı zamanda eleştirel zihinle ve etik bir bilinçle donanmış olmayı gerektiriyor. Bilgiyi yalnızca tüketen değil, aynı zamanda sorgulayan, bağlamına oturtan ve alternatif doğrular inşa edebilen bireyler hem demokratik düzenin hem de kolektif hafızanın sigortalarıdır.
Bu mücadelede en güçlü araçlarımız, sorgulama cesareti, mantıksal analiz gücü ve çok kaynaklı doğrulama becerilerimizdir.
Sonuç: Dezenformasyona Karşı Kurumsal Eğitim Seferberliği
Günümüzdeki dezenformasyon, sadece bireysel bilgi hatalarından çok daha kapsamlı bir güvenlik tehdidi olarak varlığını sürdürüyor. Özellikle dijital platformlar üzerinden sağlanan bu tür manipülatif kampanyalar, yalnızca bilgi maliyetleri değil; güvenliği, toplumsal barışı ve demokratikleşmeyi de ciddi biçimde tehdit etmektedir. Türkiye’de bu tehdidin yayılma ve yayılma bilgilerinden korunabilmesi için, devlet yönetiminin aktif biçimde rol alması kaçınılmazdır.
Bu doğrultuda, Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), İçişleri Bakanlığı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gibi örgütlenerek ülke çapında “Dezenformasyon Okuryazarlığı Eğitim Programları” geliştirilmelidir. Bu programların sayesinde, dijital ortamda yayılan bilgilerin sorgulanması, analiz edilmesi ve kalıcılığının kazanılması gerekmektedir. Eğitimlerin yalnızca ile ilgili sınırlandırılmamalı; Yerel yönetimlerin desteğiyle mahalle kültürünün duyurulması, halk eğitiminden ve sivil toplum işleriyle geniş kitlelere ulaştırılmasının önemsenmesi elzemdir.
Ayrıca üniversiteler ve araştırma merkezleriyle yapılacak işlerin birleştirilmesi yoluyla, dezenformasyonla mücadeleye yönelik talimatlarla yönetilip geliştirilip kamu yönetiminin kullanımına sunulmalıdır. Bu adımların atıldığı takdirde, Türkiye’deki pasif bilgi kaçışlarından kurtulabilen, eleştirel düşünebilen, özel olarak sorgulayabilen ve dezenformasyon kampanyalarına karşı dirençli bireylerin hâline gelmesi mümkün olacaktır. Unutulmamalıdır ki dezenformasyona karşı verilen mücadelede başarı, saklanan ve sorgulanan toplumların inşa edilmesinden geçmektedir.
Kaynakça
Tam Gerçek. (2025). Dezenformasyonla mücadele rehberi. 28 Temmuz 2025’te https://fullfact.org/ adresinden erişildi.
Küresel Haklara Uygunluk. (2025). Üretim dokunulmazlığı: Rusya’nın Ukrayna’daki bilgi operasyonları. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2025, https://globalrightscompliance.org
MDPI. (2025). Rusya-Ukrayna çatışması sırasında dezenformasyonla mücadele stratejileri. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2025, https://www.mdpi.com/
RTÜK. (2025). Dijital ortamlardaki dezenformasyonla mücadele rehberi. Ankara: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Yayınları.
Teyit.org. (2025). Bilgi dağıtım rehberi. 28 Temmuz 2025’te https://teyit.org/ adresinden erişildi.
Wired. (2025). Yapay zeka tarafından üretilen içerik kullanan Rusya yanlısı bir dezenformasyon kampanyası . 28 Temmuz 2025’te https://wired.com adresinden alındı.
Yılmaz, B. (2024). Siber güvenlik ve kontrol bilgileri: Türkiye örneği . İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Zelensky, V. (2024). Bilgi savaşı ve demokrasinin savunulması: Ukrayna’nın bakış açısı. Dış İlişkiler, 103(2), 35-48.

