12 NİSAN 2025 – TÜRK DEGS GÜNLÜK BÜLTEN

Turk DEGS
Yazan: Turk DEGS
12 Dk. Okuma
12 Dk. Okuma

ABD ile İran arasında nükleer görüşmeler başlıyor


İran ve ABD, Tahran’ın nükleer programına ilişkin müzakereleri yeniden başlatmak amacıyla Cumartesi günü Umman’da üst düzey görüşmelerde bulunacak.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi başkanlığındaki İran heyeti bugün Umman’ın başkenti Maskat’a ulaştı. İran medyası İran ve ABD heyetlerinin Maskat’a ulaştığını bildirdi. İran heyetine Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi liderlik ederken, ABD tarafındaki görüşmeleri Trump’ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff yürütecek.

Reuters’a konuşan İranlı bir yetkili, İran lideri Ali Hamaney’in görüşmeler için Arakçi’ye “tam yetki” verdiğini söyledi.

Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, “Sadece nükleer meseleyle ilgili olacak görüşmelerin süresi ABD tarafının ciddiyetine ve iyi niyetine bağlı olacak” dedi.

İran nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunsa da Batılı ülkeler İran’ın nükleer silah yapmak istediğini iddia ediyor.

2018 yılında Trump, 2015 yılında İran ile altı dünya gücü arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmişti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Perşembe günü yaptığı açıklamada görüşmelerin barışla sonuçlanmasını umduğunu belirterek “İran’ın asla nükleer silaha sahip olmayacağı konusunda çok net olduk ve sanırım bu toplantının yapılmasına yol açan da bu oldu” dedi.

ABD, görüşmelerin başarısız olması halinde İsrail ile birlikte İran’a saldırı düzenleme tehdidinde bulunuyor.

Hakan Fidan: Filistinlileri vatanlarını terk etmeye zorlayan planları reddediyoruz

Antalya Diplomasi Forumu’nda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu’da Kalıcı Barış” temasıyla düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi Toplantısı sonrası basın toplantısında konuştu.

Toplantılarda Gazze’deki insani durumu, ateşkes çabalarını ve bölgedeki son gelişmeleri ele aldıklarını belirten Fidan, İsrail saldırganlığının bölgesel sonuçlarını değerlendirdiklerini kaydetti.

Fidan, kalıcı barışın ve iki devletli çözümün sağlanması amacıyla atılabilecek adımları görüştüklerini dile getirdi.

Kalıcı ateşkesin sağlanması gerektiğini kaydeden Fidan, “Katar, Mısır ve Amerika’nın öncülük ettiği ateşkes sürecini destekliyoruz. İnsani yardımların Gazze’ye kesintisiz girişi bir an önce sağlanmalıdır. Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz. Arap Ligi tarafından kabul edilen Gazze’nin yeniden inşasına dair planı destekliyoruz. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulmasını destekliyoruz. Uluslararası toplumu barışın tesisi için her türlü desteği vermeye çağırıyoruz.” dedi.

Fidan, “İsrail’in saldırgan tavrı bölgesel düzeyde istikrarsızlığa ve küresel düzeyde kuralsızlığa sebep olmaktadır. Ancak İsrail’in Filistinlilere 80 yıldır uyguladığı şiddet sonuç vermemiştir. Filistinliler kendi yurtlarını terk etmediler. Davalarından vazgeçmediler. Filistinlilerin kendi devletlerinin çatısı altında barış ve huzur içinde yaşayacaklarından eminiz.” ifadelerini kullandı.

“İki devletli çözümün İsrail’in güvenliğinin de garantisi olacağını” ifade eden Fidan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buradan İsrail’e bir an önce ateşkes ilan etmesi ve Filistinlilerle barışması çağrısında bulunuyoruz. Biz Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin sorunlarını her platformda gündeme getirmeye devam edeceğiz. Bugün öğleden sonra açılışı yapılacak Antalya Diplomasi Forumu’nda da Filistin’le ilgili birçok toplantı düzenlenecek. Değerli katılımcılara huzurlarınızda bir kez daha çok teşekkür ediyorum.”

Çin, ABD mallarına yönelik gümrük vergilerini yüzde 125’e çıkardı

Pekin Cuma günü, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına uygulanan gümrük vergilerini yüzde 145’e çıkarma kararına karşılık vererek ABD ithalatına uygulanan gümrük vergilerini yüzde 125’e yükseltti ve küresel tedarik zincirlerini altüst etme tehdidinde bulunan bir ticaret savaşında riskleri arttırdı.

Zam, Beyaz Saray’ın dünyanın 2 numaralı ekonomisi ve ABD ithalatının ikinci en büyük tedarikçisi olan Çin üzerindeki baskıyı, onlarca başka ülkeye uygulanan “karşılıklı” vergilerin çoğunu durdurduktan sonra ek bir tarife artışı için devam ettirmesinin ardından geldi.

Çin Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “ABD’nin Çin’e anormal derecede yüksek gümrük vergileri uygulaması uluslararası ve ekonomik ticaret kurallarını, temel ekonomik yasaları ve sağduyuyu ciddi şekilde ihlal etmektedir ve tamamen tek taraflı zorbalık ve baskıdır” denildi.

Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ndeki misyonu, ABD’nin gümrük tarifeleri konusunda ticaret organına ek bir şikayette bulunduğunu kaydetti.

Çin misyonundan yapılan açıklamada, “10 Nisan’da Amerika Birleşik Devletleri, Çin ürünlerine yönelik sözde ‘karşılıklı gümrük tarifesinin’ daha da arttırıldığını duyuran Yürütme Kararnamesini yayınladı. Çin, ABD’nin son tarife tedbirlerine karşı DTÖ’ye şikayette bulundu.” denildi.

İran ABD’ye İletilmek Üzere Mesajlarını Umman Dışişleri Bakanına Aktardı

Abbas Arakçi, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, Amerika ile nükleer müzakereler ve haksız yasadışı yaptırımların kaldırılması konularında yapılacak dolaylı görüşmelere katılmak üzere başkanlık ettiği heyetle birlikte Maskat’a seyahat etti. Maskat’a vardığında İran dışişleri bakanı Seyyid Abbas Arakçi Umman Dışişleri Bakanı Bedir el Busaidi  ile bir araya geldi. 

Bu görüşmede, Dışişleri Bakanı Arakçi, iki ülke arasındaki köklü ve güçlü ilişkilere ilişkin duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Umman’ın bölgesel meselelerdeki sorumlu yaklaşımını takdir etti. Bakan Arakçi, İran ve Amerika arasındaki dolaylı görüşmelerin Umman’da yapılmasınının, Umman’ın bu yaklaşımının bir göstergesi olarak nitelendirdi ve bu konuda gösterdikleri hassasiyet için Umman Dışişleri Bakanı’na teşekkür etti.

Umman Dışişleri Bakanı da, Dışişleri Bakanı Arakçi ve heyetini sıcak bir şekilde karşılayarak, İran-Umman ilişkilerinin özel bir ilişki olduğunu belirtti ve İran İslam Cumhuriyeti’ne bu önemli görüşmelerin Maskat’ta yapılmasını tercih ettikleri için teşekkür etti.

Bu görüşme sırasında, Seyyid Badir el-Busaidi, bugün yapılacak dolaylı görüşmelerin öncesinde alınan önlemler ve yapılan hazırlıklar hakkında Dışişleri Bakanını bilgilendirdi.

İrn Dışişleri Bakanı Arakçi,İran-Amerika dolaylı görüşmelerine yönelik olarak, İran İslam Cumhuriyeti’nin duruşunu ve tutumlarını, karşı tarafa iletilmesi amacıyla Umman Dışişleri Bakanı’na aktardı. 

İsrail Medyası: Netanyahu Beyaz Saray’dan eli boş ayrıldı

Walla News analisti Barak Ravid Salı günü bir rapor yayınladı ve İsrailli analiste göre bu görüşme, Binyamin Netanyahu ile Donald Trump arasındaki belki de en başarısız görüşmeydi.

İsrail Başbakanı dün Beyaz Saray’daki ofisinde akıl almaz bir durumla karşı karşıya kaldı. ABD Başkanı, bir beyzbol oyuncusu gibi, İsrail için hayati önem taşıyan siyasi, güvenlik ve ekonomik meseleleri ele almak amacıyla birkaç top attı ve Netanyahu bunları birbiri ardına vurmayı başaramadı.

Netanyahu, diğer ABD başkanlarının önünde son derece aktif ve saldırgandı ancak dün kameraların önünde Netanyahu sadece oturdu, gülümsedi ve söylenen her şeyi yavaşça yuttu. Netanyahu için bile durum karmaşık ve aşağılayıcıydı ve onun siyasi zayıflığını ve Trump’ın politikaları üzerindeki geçici etkisinin zorluğunu kanıtladı ve ABD başkanına ne kadar güvendiğini gösterdi.

Belki öğle yemeği toplantısındaki şartlar farklıydı. İkili görüşmedeki süreç gördüğümüzden farklıydı ama Oval Ofis’te kameralar önünde yaşananlar, Netanyahu’nun Donald Trump’ın şovunda kendini Kara Lejyon’un bir üyesi gibi bulmasına neden oldu. ABD Başkanı, yarım saatten fazla bir süre boyunca sanki konuğu salonun bir parçasıymış ya da Netanyahu’nun meşhur videosunda söylediği gibi, kendisi bu ofiste sadece bir vazoymuş gibi soruları yanıtladı.

Netanyahu, Beyaz Saray’a davet edilen ilk lider olmaktan gurur duyuyordu. Trump’ın ticaret savaşı ilan edip dünyadaki 60 ülkeye gümrük vergileri uygulamasının ardından Beyaz Saray’a gelen ilk lider olmakla iftihar ediyordu. Başbakan, gümrük vergilerini ortadan kaldırma veya en azından azaltma başarısını elde ederek dönmeyi umuyordu ancak Oval Ofis’ten eli boş ayrıldı.

Netanyahu, Trump’a kameralar önünde ABD ile ticaret dengesizliğini ortadan kaldıracağına dair söz verdi ancak bu sözü yerine getirip getiremeyeceği konusunda birçok şüphe var. ABD Başkanı, İsrail’e uygulanan gümrük vergilerini kaldırıp kaldırmayacağı konusu sorulduğunda da bu sorudan pek hoşlanmadığını gösterdi. Netanyahu’yu azarladı ve ABD’nin İsrail’e yaptığı askeri yardımın miktarına dikkat çekerek, bu konuyu dikkate alması gerektiğini hatırlatmak istiyor gibiydi.

Trump bu konuda, “İsrail’e yılda 4 milyar dolar veriyoruz, bu çok büyük bir para” dedi. Trump, Şubat ayının başında düzenlediği basın toplantısında Gazze planıyla dünyayı şaşırtmıştı, bu kez de ABD ile İran arasında doğrudan görüşmeler yapılacağını duyurarak bunu bir kez daha yaptı.

Netanyahu, geçtiğimiz şubat ayında düzenlediği basın toplantısından mest olmuş gibi ayrılıp, gülümsemesi günlerce yüzünden silinmezken, bu kez Trump’ın İran ile doğrudan müzakereler yapılacağı ve diplomasi yolu başarısız olursa İran’a bir saldırı olmayacağı yönündeki haberini açıkladığında oldukça açık bir yüz ifadesi takındı.

Netanyahu’nun yanında başka bir Amerikan başkanı oturuyor olsaydı nasıl davranacağını hayal etmek için çok da düşünmeye gerek yok. Obama’ya karşı Oval Ofis’te yaptığı konuşmayı veya Kongre’de nükleer anlaşmaya karşı yaptığı konuşmayı hatırlamak için arşivlere dönmemiz yeterli. Bu davranışın bir başka örneği de nükleer anlaşmaya karşı yaptığı konuşmadır.

Ancak dün Netanyahu dilini yutmuş gibiydi ve Libya’da gördüğümüz gibi nükleer programın tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılmasının önemi hakkında sadece birkaç kelime söyleyebildi.

Netanyahu, Trump’la görüşmesinde ayrıca Türkiye’nin Suriye’deki faaliyetlerinden duyduğu derin endişeyi dile getirerek, ABD Başkanı Trump’tan Erdoğan’a baskı yapmasını istedi. Netanyahu bu konuda ABD Başkanı’nı etkileyemedi ve bu konuda herhangi bir etki belirtisi de görülmedi.

Trump ayrıca Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini anlattığı ve Suriye’yi kontrol etmesi yönündeki cesaretlendirmesini söylediği esprili bir monolog da gerçekleştirdi.

Netanyahu’ya Erdoğan’la ne kadar iyi ilişkileri olduğunu, Erdoğan’ı sevdiğini ve Erdoğan’ın da kendisini sevdiğini söyledi. Daha sonra dinleyicilere dönerek, “Bibi’ye dedim ki, eğer Türkiye ile bir sorununuz varsa, bunu sizin için çözebilirim, yeter ki rasyonel davranın” dedi.

Ravid, raporunun sonunda, toplantının sonuna kadar ve hatta toplantıdan sonra bile Netanyahu’nun bu toplantıda bulunmasının ne gibi bir fayda sağladığının hiç kimse tarafından anlaşılmadığını belirtti: ‘Öncelikle bu görüşmenin Netanyahu açısından tam bir başarısızlık olarak nitelendirilmesi mümkün ancak önümüzdeki günlerde görüşmenin diğer detayları medyaya açıklanmalı. Ancak o zaman Netanyahu ve İsrail’in bu görüşmeden gerçekten bir şey elde edip etmediği ortaya çıkacaktır’ ifadelerini kullandı.

Ancak bu analitik rapordan daha ilgi çekici olan,Walla News’in Netanyahu’nun seyahati ve kendisi hakkında yazılan bu rapora gelen yorumlardı.

Okuyuculardan biri, Netanyahu’nun davranışlarını alaycı bir tavırla anlatarak ‘Trump’ın önceki başkanlığı döneminde zaman zaman kirli çamaşır dolu bavullarla Beyaz Saray’a gidip kirli çamaşırlarını yıkama imkânından yararlanan Netanyahu ailesinin davranışlarına bakılırsa Macaristan’daki çamaşırhaneler bozuldu ve bunun üzerine Netanyahu ailesi Washington’a gitti’ ifadelerini kullandı.

Başka biri, “Netanyahu, Likud destekçilerinin sadece fotoğraflarla ve boş ifadelerle yetindiğini çok iyi biliyor. Onlar için gerçek, sahadaki eylemler önemli değil. Onlar için birkaç fotoğraf yeterli.” diye yazdı.

Başka biri okuyucu da: “Ali Hamaney bilge bir liderdir. Trump bile bunu söyledi.” yazmış.

Başka bir yorumda şunlar yazıldı: ‘Acaba birisi bize bu aceleci yolculuğun bize ne kazandırdığını gerçekten anlatmayacak mı?’

Başka bir kişi de Netanyahu’ya şunları yazdı: ‘İki gün önce kendini övüyordun, bugün ağlıyor musun?’ yorumunda bulundu.

Bir diğeri ise Netanyahu’ya yönelik aşağılayıcı bir cümle kurarak: “Beyaz Saray’dan eli boş ayrıldı ve…” ifadelerini kullandı.

Bazıları ise, “Gezi aşağılayıcıydı. Zelenski’nin senaryosu tekrarlanmış ama biraz daha incelikli. Knedini maskara etti” ifadelerini kullandı.

Başka bir okuyucu ise, “Netanyahu’nun aptallığına rağmen, bu toplantıda onu çok mutlu buldum. Gülümsemesi kocamandı. Belki kapalı odalarda bir şeyler olmuştur?” dedi.

Bir diğer okuyucu: Bugüne kadar İsrail’in en yakın dostum dediği Trump, İsrail’in çöküşüne sebep olacak’ görüşünde bulundu.

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir