Sözlük anlamı “üzerinde bir millet, topluluk veya kuruluşu temsil eden belirli resim, renk ve semboller bulunan, dikdörtgen biçimindeki kumaş veya kâğıt, alem” olan bayrak, milletler için en önemli simgelerden biri olmuştur ki Türk Milleti için de bağımsızlığı ifade ettiği için uğruna can verilen, korunması gereken en önemli kutsallardan biri olarak kabul edilmiş ve bu anlayış günümüze kadar da devam ettirilmiştir.
Kaynaklarda Türklerin bayrak için “sancak, çalış, orungu, vurunglu, vurgu, tanguk, tuğ, beçkem, perçem, yalav, monçuk” kelimelerini kullandıkları görülmektedir. Bayrak olarak ilk dönemlerde madenden yapılma alemleri kullanmışlar ancak ortaçağdan itibaren madeni bırakarak kumaştan yapılmış bayrakları kullanmaya başlamışlardır. Nitekim eskiçağlardan günümüze bayrak için kullanılan nesneler değişkenlik gösterse de her daim anlam olarak bağımsızlığın sembolü olarak kabul edilmiştir.
Tarihte birçok kağanlık ve devlet kuran Türk milleti, her bir kağanlık ve devletin bayrağında kültüründe önemli bir yer edinen ve kutsallık atfettiği renkler ile işaretleri kullanmıştır. Genellikle de renk olarak gök mavisi, sarı, kırmızı ve yeşil; kurt, geyik, kartal, ay ve yıldız gibi cisim ve hayvanlar kullanılmıştır.
Türkistan’dan Tuna’ya geniş bir coğrafyayı hakimiyeti altına alan Türk Milleti’nin töresine göre bayrağın dalgalandığı her yer vatan toprağıdır. Bu yüzden de bayrağın yere düşmemesi için mücadele edilmiş ve can verilmiştir. Bayrak için verilen mücadelenin anlamı “vatanın bağımsızlığı için verilen mücadele”dir. Bu mücadelenin maneviyatı destan, şiir ve dualarla ruhlara nakşedilerek yüzyıllar boyunca yaşatılmış ve günümüze kadar getirilmiştir. Nitekim Türkler, uğruna canlarını verdikleri, şiirler ve destanlar yazdıkları bayrağın bir ruhu olduğuna inanmışlardır ki bu konuda ünlü kültür tarihçimiz Prof. Dr. Bahaeddin Ögel şöyle demektedir: “Bayrak koruyucu bir ruhtur. O, bir zaferdir. Bayrak kutlu ve mübarek bir kişi gibidir; kızar, sevinir, kırılır, düşerse onu tutanlarda yok olur. Kökü, dibi yerde; başı ise göklerde olan bir varlıktır. Gök’lerde enginleşir, yayılır, yücelir, milletlerin soyunun ve kökünün sembolüdür.” ifadelerini kullanmıştır.
Günümüzde de mazisi şerefle dolu, devletin kaderini kendi kaderinden ayrı görmeyen aziz Türk milleti, bağımsızlığının sembolü bayrağı sosyal hayattan devlet kurumlarına kadar birçok yerde kullanmaktadır. Nitekim düğün, asker uğurlamaları, şehit cenazesi, camii, milli bayramlar ile spor müsabakaları gibi birçok yerde özel ve önemli günlerinin en büyük şahidi ve manevi gücü olarak dalgalandırmaktadır.
Başımızın üstünde tuttuğumuz, düşman eline geçmesini zül kabul ederek vermemek için mücadele ettiğimiz, mavi gökte dalgalanması için nice canlar verdiğimiz bayrağımız her Türk için azizdir, şereftir, namustur tıpkı bayrak şairimiz Arif Nihat Asya’nın dediği gibi; “Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim…”