Türk kültüründe kutsal kabul edilen hayat ağacı, altın gövdesi ve mavi çiçekleri ile çok güçlü bir bitki olarak görülmektedir. Çok eskiden beri Hayat ağacı ile ilgili inançlar Türkistan mitolojisinde de mevcut idi. Hayat ağacı sürekli gelişen, Tanrı’ya yükselen hayatı ve sürekli değişim ve gelişim içinde yaşayan evreni sembolize eder. Evrenin üç katını, toprağın derinine inen kökleriyle yer altını, gövdesi ile yeryüzünü, ışığa yükselen üst dalları ile Gök-Tanrı’yı birleştirir ve aradaki iletişimi sağlar. Selvi, sedir, incir, zeytin, sama, palmiye, kayın, meşe gibi ağaçlar değişik toplumlarda hayat ağacının sembolü olmuşlardır.
Türk kültürüne göre hayat ağacı dünyanın merkezi olarak kabul edilir ve aynı zamanda kamın yer altı ve yeryüzü seyahatlerinde merdiven işlevi görür. Kamlık inancına göre ölen insanların ruhları hayat ağacına konmaktadır. Türklere göre hayat ağacı ilk insanın evidir. Tüm ağaçların en güzeli ve en büyüğüdür. Dalları gökyüzünü delerek cennete ulaşır. Tüm insanların ve hayvanların besleyicisidir. Kamlara göre doğum sırasında Umayla beraber iki kayın ağacı da yere iner.
Kamın “Dünya Ağacı”na tırmanması, onun göğe çıkışını simgelemektedir. Kam bu ağaca tırmanırken ağacın üzerine yedi veya dokuz kertik açılır ve kam bu kertiklere basa basa göğe çıktığını ilan eder. Törene katılanlara kat ettiği gök katlarının her birinde gördüklerinin hepsini anlatır. Altıncı gök katında aya, yedinci katta güneşe saygı sunar. Son olarak da dokuzuncu katta Tanrının karşısında yerlere kadar kapanır ve ona kurban edilen atın ruhunu sunar. Burada ağacın yedi veya dokuz kertiği, kozmik ağacın yedi veya dokuz dalı; göğün yedi veya dokuz katını simgelemektedir. Kam, mistik bağlantılar aracılığıyla kendini dünya ağacı ile dayanışma içinde hisseder. Geleceğin kamı rüyalarında, kozmik ağaca yaklaşır ve bizzat Tanrı’nın elinden bu ağacın üç dalını alır. Bu dallar, onun davulunun derisini gereceği çemberlerdir.
Ayrıca hayat ağacı motif olarak İslamiyet’ten sonra da Türk kültüründe yerini korumuş, Tuba Ağacı adı ile Türk-İslam kültürünün en önemli ögelerinden birini oluşturmuştur.