Semavî dinler (Musevilik, Hristiyanlık, İslâmiyet) başta olmak üzere birçok din ve kültürde birtakım taşlar kutsal kabul edilmiştir. Aynı anlayış Türklerde de var olmuş, İslâmiyet öncesi ve sonrasında bazı taşlara atfedilen kutsallık devam etmiştir. Bu taşların şifacılık, yağmur yağdırma gibi işlevlere sahip olduklarına inanılmıştır.
Türklerin kutsallık atfettikleri taşların en bilineni Yada taşı olmuştur. Bu taş Yada, Yede, Yeşim, Cada gibi farklı isimlerle adlandırılmıştır. Bu taşın menşei hakkında kaynaklarda çeşitli bilgiler yer almıştır ve İik bilgi bir efsanede geçmektedir. Yada Taşı Efsanesi’nin ilk ne zaman ortaya çıktığı konusu oldukça karışık olmakla birlikte, eski Çin, Arap ve İran kaynaklarında pek çok farklı rivayetten söz edilmiştir. En çok kabul gören rivayete göre taşın kökeni Hz. Nuh zamanına kadar götürülmüştür. Rivayete göre; Yafes babasının yanından ayrılmak isteyince ona, “Ey Allah’ın peygamberi! Bana verdiğin memleketin suyu az kendisi harap. Bana bir dua öğret ki yağmura muhtaç olunca, Allah’a o dua ile yalvarayım. Allah bize cevap versin.” demiştir. Nuh peygamber dua etmiş ve ulu Allah da ona bir ad (dua) ilham etmiştir. O da bu adı oğluna öğretmiştir. Yafes bu adı bir taşa kazımış, nazarlık gibi boynuna asıp gitmiştir.” Yada Taşı hakkında bir diğer bilgi Kaşgarlı Mahmud tarafından Divan-ı Lugati’t Türk adlı eserinde şu şekilde aktarılmıştır: “Ben bunu yağma ülkesinde kendi gözümle gördüm. Orada bir yangın olmuştu, mevsim yaz idi; bu suretle kar yağdırıldı ve ulu Tanrının izniyle yangın söndürüldü.” Ayrıca bu taş Türklerde hakimiyet anlamına gelmiş ve savaşlarda da zaferi kazanmak için kullanılmıştır.Bu anlayışın yansımasını 18. yüzyılda görüyoruz. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Osmanlı’ya karşı kullanılmıştır. Ahmet Öğreten’in ifadesine göre, önemli bir kısmı Kalmuk Türklerinden oluşan Rus ordusu Yada taşına sahip olmuş ve bu taşı kullanmıştır. Taşın kullanılması Osmanlı ordusunun geri çekilmesine sebep olmuş ve Ruıs ordusu zaferi kazanmıştır.
Yada taşını tarihçi Zeki Velidi Togan hakimiyet unsuru olarak görüldüğünü ifade etmiştir. Togan’a göre Yada taşını elinde bulunduran boy hükümdar olmuştur.
Yada taşı günümüze kadar Türkistan ve Anadolu’da etkisini devam ettirmiştir. Türkolog Abdülkadir İnan, Müslüman Türklerde Şamanizm Kalıntıları adlı makalesinde “Anadolu’da yağmur duasına ait toplanan folklor malzemeleri arasında “taşa dua yazıp suya koymak” tespit edilmiştir ki bu da Ya da Taşı geleneğinin bir hatırası olabilir.” ifadesini kullanmıştır. Görüldüğü üzere Yada taşı Türkler için kutsal taşlardan biri olarak görülmüş ve varlığına dair olan inanç ve uygulamalar günümüze kadar devam etmiştir.