Küba “G77+Çin” Zirvesine Ev Sahipliği Yapacak
G77+Çin Zirvesi Asya, Afrika ve Latin Amerika’dan birçok liderin katılımıyla gerçekleşecek ve bölgesel işbirliği konuları ele alınacak.
1964 yılında kurulan G77’nin 130’dan fazla üyesi bulunmaktadır.Başkanlığı ise Asya, Afrika ve Latin Amerika’dan üye ülkeler arasında dönüşümlü olarak yapılman birliğin bu dönem başkanlığı Küba üstlenmektedir.
Zirve, 15-16 Eylül tarihlerinde Havana’da gerçekleşecek. G77+Çin Zirvesi sonunda, Küresel Güney ülkelerinin karşı karşıya olduğu temel kalkınma zorluklarının üstesinden gelemeye yönelik çözümler ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını ele alacak bir sonuç bildirgesi yayınlamaya hazırlanıyor. Küresel Güney ülkelerinin büyük zorluklarla mücadelede birlik olmalarının büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Çin G77 üyesi olmamasına rağmen birliğin politika ve taleplerini desteklemesi üzerine “G77 ve Çin” çatısı altında bir işbirliği ilişkisi oluşturuldu.
Zirveye, Çin Devlet Başkan Xi Jinping’in özel temsilcisi ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Daimi Komitesi üyesi Li Xi olarak katılacak. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü MAO Ning ise Zirveye ilişkin Çin’in gelişmekte olan ülkelerin ortak hak ve çıkarlarını daha iyi korumak için Küba ve 77 Grubu’nun diğer üyeleriyle birlikte çalışmaya hazır olduğu yönünde değerlendirmede bulundu.
Küba Devlet Başkanı Miguel Dıaz-Canel zirve hakkında şunları söyledi: “ Havana Zirvesi’nde çok taraflılığı, işbirliğine ve kalkınmaya olan bağlılığımızı bir kez daha teyit edeceğiz.”
Küba’nın Çin Büyükelçisi Alberto J. Blanco Silva G77’nin “en kapsamlı ve çeşitli” çok taraflı koordinasyon örgütü olduğunu, üyelerinin dünya nüfusunun yüzde 80’ini ve dünyansın en büyük ekonomilerinden de bazılarının dahil olduğu BM üye devletlerinden üçte ikisinden fazlasını temsil ettiğini belirtti. Diplomat, “G77+Çin”in tutarlı pozisyonunu daha adil, daha kapsayıcı ve uluslararası dayanışma ve işbirliğini savunan bir dünya inşa etmek olduğunu söyledi.
Ayrıca Büyükelçi, Zirvenin bilim, teknoloji ve inovasyondaki rolüne ilişkin temasına yönelik de değerlendirmelerde bulundu. Bilimsel, teknolojik ilerlemenin sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında da kilit rol oynadığı belirtti. Ancak mevcut adaletsiz uluslararası ekonomik düzenin, gelişmekte olan birçok sosyo-ekonomik, bilimsel ve teknolojik ilerlemede marjinalleşmesini şiddetlendirdiğini ve ciddi sonuçlara yol açtığını vurguladı.
Kaynak: https://english.news.cn/20230915/515d34019b074407ac62e7b6e8bc2141/c.html